Yapısal işlevi açısından bugünkü siyasal Siyonizm Yahudiliğin hedefleri ile din temelinde birleşme sağlayan diğer Yahudilik mezhep ve kavramlarından farklılık gösterdiğini bilmeliyiz. Siyasal Siyonizm; hareket ve saha planlarının temelinde milliyetçilik fikrinde mutabık iken diğer grup ve mezheplerin temeli tam manasıyla din ve Tevrat’a dayalıdır. Siyasal Siyonizm de Tevrat temelinde mutabık değil miydi? Nasıl oldu şimdi bu diye soracaksınız elbette.

Yapısal işlevi açısından bugünkü siyasal Siyonizm Yahudiliğin hedefleri ile din temelinde birleşme sağlayan diğer Yahudilik mezhep ve kavramlarından farklılık gösterdiğini bilmeliyiz. Siyasal Siyonizm; hareket ve saha planlarının temelinde milliyetçilik fikrinde mutabık iken diğer grup ve mezheplerin temeli tam manasıyla din ve Tevrat'a dayalıdır. Siyasal Siyonizm de Tevrat temelinde mutabık değil miydi? Nasıl oldu şimdi bu diye soracaksınız elbette.

Siyasal Siyonizm' in fikir babası Theodor Heltz ve işgal devletinin 1948' deki kurucusu David-Ben GURİON her ne kadar Tevrat' dan alıntılar yaparak dünya Yahudilerini vaat edilmiş topraklarına getirmiş olsalar da her iki isim, Agnostik bir inanca sahiptiler. Yani inançsızdılar. Tek inandıkları büyük İsrail düşüncesiydi. Hatta bugünkü Netenyahu' yu da listeye ekleyebiliriz.

Temel hedef ve özellikler Siyasal Siyonizm' de farklıklar gösterir. Muhafazakar Yahudilikte ve Haredi Yahudilikte İsrailoğullarına ait bir toprağın var oluşu lanetlenmişlik sürelerinin devam etmesi demek olurken, Siyasal Siyonizm' de sürgün edilişin son bulması için bir devlete ihtiyaç vardır fikri ortaya çıkar. Bu fikrin temelleri İsviçre'nin Basel şehrinde filizlenip beyan edildiğinde, Siyasal Siyonizm'in hedefleri de orada ortaya çıkmış oldu.

Kısaca hedefleri;

Yahudi halkların kendine ait milli bir devlet kurma hakkı,

Yahudi halklarının baskıcı diasporadan kurtulma ve kendi kaderini, belirleme hakkı,

Yahudilerin kültürel ve tarihi toprakları olan Filistin' de Yahudi devleti kurma hakkı. (29 Ağustos 1897 Dünya Siyonist Kongresi/ Basel)

Bu Siyonist kongreye dünyadan 200' ü aşkın delege katılmış ve o gün Siyasal Siyonist İsrail'in temelleri atılmıştır. Nitekim Heltz o kongreden sonra; 'Ben bugün Basel' de İsrail devletini kurdum. En geç 50 yıl içerisinde İsrail fiili olarak kurulacaktır.' Sözünü söylemiş ve 50 yıl sonra 1948' de İsrail kurulmuştur.

Siyasal Siyonizm'in temel hedeflerinden birisi olan devlet kurma hayali gerçekleşmiştir. Diğer hedeflere ise adım adım yaklaşılmak için çaba sarf ediliyor ve planlar yapılmaya devam ediyor.

Diğer hedefler nelerdir;

Bölgede güçlü ve büyük İsrail devleti kurmak.

Bölgede istikrarsız uydu devletler yaratmak.

Ekonomik ve askeri anlamda bölgesel güç ve global güç olmak.

Tüm dünya halklarını kendilerine köle yapmak.

Siyasal Siyonizm 1948'de kurulmasının ardından geriye kalan tüm hedeflerini gerçekleştirmek adına uzun yıllar bölgede varlık savaşı ilan etti. Irak, Ürüdün, Mısır gibi ülkelerle savaşlar yapar ve çoğunu emperyalizmin desteği ile püskürterek ayakta kalır.

Tüm bu savaşların sonucunda kendisine güvenmeye başlayan İsrail devleti, Basel görüşmelerinde aldıkları kararların uygulanası için adım atmaya devam eder. İlk 50 yılda İsrail devleti kurulacak, sonraki 50 yılda ise, (1997) ikinci büyük planı olan ve sınırları Fırat ile Nil nehri arasını kapsayan Büyük İsrail Devleti projelerini başlatır. 1897 yılında İsviçre'nin Basel kentinde yapılan konuşmalarda; 'Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması, Sultan Abdülhamid'in ise tahtan indirilmesi' sonucunda 100 yıl içinde (1997)! de büyük İsrail kurulacak söylemleri karar defterlerine yazılmıştı.

Fakat bu büyük proje, İsrail'in hesapladığı gibi gitmedi. 1997 yılında tamda Theodor Heltz'in konuşmasını yaptığı Basel Konferans salonunda Prof. Necmeddin Erbakan konuşuyordu ve 'o iş öyle olmaz' diyordu…

Siyasal Siyonizm'in daimi hedefleri arasında büyük İsrail'in kuruluşunun yattığını artık anladık. Buna bağlı gelişen tüm sebepler İsrail'in daimi hedefe ulaşmak için uydurduğu, küçük hedeflerdir. Kargaşa, kaos, yalan, manipülasyon, sinsilik gibi alt başlıkta toplanan hedefleri ise; Haim Nahom doktorinleri olarak karşımıza çıkıyordu.

HAİM NAHOM VE SİYASAL SİYONİZM

Yıllardır anlatılır fakat pek duyulmayan bir isim Haim Nahum. Ortada dolaşan bir isim var fakat Türkiye ekesinin bir bölümü adını duymuşluktan ibaret, diğer bir bölümü ise hiç duymamış. Siyasal Siyonizm'in ele başı ismi Haham Haim Nahum…

Haim Nahum kimdir ve ilk faaliyetleri?

Mısır'daki Yahudi Etütleri kuruluşunun kurucularından olan Nahum'un 1934'te iki eseri yayımlandı; Administration des biens privés et des palais royaux (Kraliyet Saraylarının ve Özel Mülkiyetinin Yönetimi) ve Recueil des firmans impériaux ottomans (Osmanlı İmparatorluğu Fermanları). Her şey bu iki kitabı yayımlamasıyla başladı.

Ortadoğu üzerindeki karışıkların, Siyasal Siyonizm'in palazlanması ve Türkiye üzerinde hesapladığı planlarla adından çokça söz ettirdi. Ettirdi de ülkemizde hala adını duymayanlar var. Siyaset tarihinin derin adamlarından Prof. Necmettin Erbakan, gerek aktif siyaset yaptığı yıllarda olsun, gerek de Milko kuruluşlarında olsun her an, her saniye bu mesele üzerinde duruyordu. (Esam konuşmalarını dinlemenizi öneriyorum)

Haim Nahum Osmanlı döneminde yaşamış ve o devirde Haham Başı olarak görevini yürütüyordu. Theodor Heltz'in Basel konferansında deklare ettiği ve üzerine basa basa durduğu 'Osmanlı yıkılmalı, Abdülhamid gitmeli' söylemlerinin, Osmanlı ayağını Haim Nahum yürütüyordu. Siyasal Siyonizm'in hedeflerine giden yolda en büyük ve güçlü tek engelin varlığı, artık rahatsız ediciydi ve zaten Sultan Abdülhamid Theodor Heltz' e gereken cevabı çok öncesinde vermişti. (Bildiğiniz üzere Heltz, Basel konferanslarını düzenlemeden önce Sultan Abdülhamid' e gelip Filistin diyarından para karşılığında toprak talep etmişti.)

Siyasal Siyonizm kendi tasarladığı hedeflerinden vazgeçmedi ve geçmeyecekte. Ortadoğu' da atılan her adım da geri tepen uygulamaların çözümsüzlük sarmalında ilerlediğimizi an be an yaşıyor ve görüyoruz. Bölgede büyük İsrail'i kuramamış olsalar' da dünya sisteminde kendilerine yer bulabilmek adına tüm dünya ticaretlerinin ucunu ve sonunu kendilerinde tutabilmeyi başardıklarını söyleyebiliriz. Tabi bu da belli planın sebebiyle ortaya çıkan bir sonuç...

Dünün Osmanlı imparatorluğu neyse bugünün Türkiye'si aynıydı Siyonizm için ve daimi planlarının hedefe ulaşmasında ki engelin her açıdan ortadan kalkması icap ediyordu.

Bunun için Osmanlının devamlılığını sağladığı dönemde Haim Nahum devreye girer ve bugün dahi izlerini gösterdiği doktorinlerini madde madde sıralamaya başlar…

Haim Nahum'un belli başlı planları;

1- Aç bırak:

Dünyada üretim durma noktasına geldi. Kıtlık söylemleri gün be gün haberlerde gözümüze sokuluyor. İşsizlik artıyor, fakir insan sayısı çoğalıyor. Devletler çözümsüz, halk ise umutsuz. Ekonomik ambargo ve neticesinin çok acı yaşandığı bir dönemdeyiz.

2- İşsiz bırak:

Köylülük oranı azaldı, tarım alanları azaldı, kentli nüfus arttı. Dolayısıyla ekili tarım alanları yok denecek kadar bitik durumda. Kente göç eden insanlar, asgari yaşam şartlarına alıştırıldı ve sonrada işlerinden edildi. Dünya daha kapitalist bir yere döndü ve şimdi de cyborg insanlığın inşası devam ediyor.

3- Borca esir et:

Türkiye'de ve dünyada borçlu olan insan sayısı her gün artış gösteriyor. TÜİK verilerine göre; 59 milyon kişi borçlu. Her 4 kişiden 3'ü borçlu. Akademik kariyer planlaması rafa kalktı. Borçlar yüzünden kendisiyle ilgilenmek zorunda kalan ve dışarıya kapalı insanlık türetildi.

4- Dinden uzaklaştır:

1921 ve 1924 Anayasalarında 'Türkiye cumhuriyeti devletinin dini İslam'dır.' İbaresi kaldırıldı. Son minvalde ise; Deizm ve Ateizm propagandası servis edilir oldu. Hee! 'Dinde reform olmalı' söylemleri de cabası. Genç nüfus çoğunluğu Agnostik felsefeyi kabulleniyor. Maneviyatçılıktan, maddiyatçılığa (maddeye) kayış başladı.

Bugünlerde yaşanan sonuçları gördüğümüzde Haim Nahum planları devam ediyor. Bu mesele ilk olarak Basel'de gündeme gelmişti dedik ve kısa bir tekrarla şimdi tekrar gözden geçirelim:

29 Ağustos1897 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde Theodor Herzl önderliğinde 200 delegenin katılımıyla I. Siyonist Kongresi yapılmış ve bu kongrede birtakım kararlar alınmıştı. Bu kararlar sırasıyla;

İsrail Kurulacak

Büyük İsrail kurulacak

Süleyman Mabedi yeniden inşa edilecek (Bu mescidi aksanın yok olması demek)

Osmanlı yakılacak, Türkler yok edilecek, İslam kaldırılacak.

Osmanlı Büyük İsrail'e vilayet yapılacak.

Son 100 yılda bakıyoruz ki; Büyük İsrail olmasa da, İsrail kuruldu. Osmanlı yıkıldı. Türkler asimile edildi. İslam güncellendi. Mescidi Aksanın içinde ise çatışmalar devam ediyor. Her geçen gün arkeolojik kazı adı altında Süleyman mabedinin altı oyuluyor ve yıkılmaya çalışılıyor. Siyonizm İlmihalini, yeryüzünde meydana gelen olayları bu planların dışında düşünemeyiz. Aksini düşünmek cahillik olur.

Unutmayın! Siyasal Siyonizm'in önde gelen liderleri Teoder Herz, Emanuel Karasu ve Haim Nahum'dur. Bunların arasında İsrail Devletinin kurulduğunu gören, yani rüyasını gerçekleştiren Siyonist liderler ise Haim Nahum ve David Ben GRUİON olmuştur.