İmamoğlu veya Müdafa, o iş geçti...

Ah benim saftirik milletim...

Baktı ki Erdoğan okuyor, kazanıyor o da gidip Eyüpsultan’da Kur’ân okudu... Nasıl olsa bu millet araştırmazdı, saftirikti...

Cuma namazına giden mason Süleyman’ı bile baştacı yapar, tüpgaz, yağ kuyruklarına mahkûm ettiği halde bir daha “kurtar bizi baba” derdi...

Peygamberimiz (s.a.v.), “Her toplum lâyık olduğu idare ile idare olunur” diye boşuna mı buyurmuştu...

O hâlde...

Okursun birkaç âyet, yahut Sûre’i Kur’ân...

Toplarsın saftirik oylarını olmaz araştıran...

Oysa biraz araştırsalardı* soyadının bile İMAMOĞLU değil, MÜDAFA olduğunu göreceklerdi...

* Bu saatten sonra araştırınlara da yalnızca YUH diyorum... Bade harab’ül İstanbul. Şimdi yazsan ne fayda? Atı alan Üsküdar’ı geçti. Herif atı bıraktı, mazbatasını bekliyor...

* * *

Seçimden sonra mazfabatayı bile almadan malûm kabire koşturan...

Seçimden önce okumuştu büyük bir şovla Eyüpsultan’da Kur’ân...

Varmı bir tek Allah’ın kulu soran? Nedir bu ayak, nedir bu olan?

Adam açıkça da söylüyor, “imkânım olsa senenin 365 günü gelir, Atam’a duâ eder, onun huzurunda böyle kıyamda beklerim..”

Bekler, bekleyecektir de... Varlığını ona borçlu...

Atası koşup İmamoğlu yapmıştı soyadlarını... Müdafa kalsaydı, eski defterleri karıştıracak, nereden geldiklerini bulacak, malûm kişiyle akrabalıkları, müşterek cederi ortaya dökülebilecekti...

Hem bu soyadı ile “Kemal de ne malmış, bir «İmamoğlu soyadı» kişiye seçim mi kazandırır...” diyenleri şaşırtmadı mı?

Beni şaşırttı meselâ... Bu tür şeylere şaşırmak adetim olmadığı halde, hattâ Kayseri’mizin meşhur İmamoğlu sucuklarını da pek sevmeme rağmen, şaşırdım arkadaş, itiraf ediyorum...

Adam siyasetin S’sini bilmiyor... Hatipliği bırak, adeta konuşma özürlü... Hazırcevaplık desen yok...

Bir ilçede belediye başkanlığı yapmış, onların da canına tükürmüş... Büyükşehir belediyesinin takviyesi olmasa CHP İzmir’inden beter imiş halleri... İmam olmayan babanın CHP’yi müdafa eden oğlu sayesinde.

FETÖ’nün Samanyolu televizyon kanalizasyonunda spor yorumculuğu yapmış gençlik yıllarında...

Hepsini ama hepsini bizim takımın bıçkın (!) yazarları seçim sonuçları açıklandıktan sonra döktürdüler...

Seçimden önce birileri “zinhar bunları yazmayın, yoksa karınızı çocuklarınızı bir daha göremezsiniz” diye mafyatik yollarla tehdit falan mı etmiş bunları? Vallahi çok enteresan...

Ayol bizim mahallenin yazarları bildiğin Tekir... Bunlardan yüzlercesi bir araya gelse bir panter olabilir mi? Olamaz elbette...

Pekâlâ tekir olalı bir fare yakalayabilmişler mi? Yok canım bunlar bildiğin sünepe ev kedisi... Uyuzdur çoğu.. Habire kılları dökülür, sıkça hasta olurlar veterinere götürürsün... Mutad zamanlarında miyav miyav konu-komşuyu rahatsız etmesinler diye kısırlaştırır bir de günaha girersin...

Bu tekirlerden bir tane de bende var da biliyorum. Aman siz siz olun apartman dairesinde kedi falan beslemeyin... Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kedi sevgisi bu değildi zaten...

Mahallenin tekirlerini anlatırken laf nereye geldi..