Gülen’in vaaz, konferans ve konuşmaları 3

FETÖ Lideri Fetullah Gülen sohbet adıyla yayınlanan konuşmalarında;

Örgüt üyelerine daha çok eleman kazandırılması gerektiğini, ne kadar çok kişi örgüte kazandırılırsa gelecek için bir yatırım olacağını söylemiştir.

Devlet memurluğu için askeriye, emniyet ve adliye içinde görev almalarının örgütün gelecekte yapacağı çalışmalarda elde edeceği başarının bunlara bağlı olduğunu belirtmiştir.

Örgüt için toplanan himmet para yardımlarını aksatmamaları gerektiğini, örgüt içinde hiyerarşik bir yapı olduğunu söylemektedir.

Abilerin sözlerinden çıkılmaması gerektiğini, örgüt içinde görevlendirilmelerin sadakat ve bağlılık unsurlarına göre yapıldığını, bir yerden başka bir yere tayin edildiklerinde bunun bir hicret olarak değerlendirilmesini anlatmaktadır.

Örgütün 17-25 Aralık 2013 günü başarısız darbe girişimleri sonrasında Fetullah Gülen görüntülü konuşmalarında;

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Devlet yetkilileri hakkında “Yezit, Karun, Nemrut, Firavun” gibi tanımlamalarla hakaret ettiği…

Yine devlet görevlilerine emniyet, yargı, askeriye ve bürokratlara hakaret ettiği ve tehditlerde bulunduğu…

Örgüt ile uğraşanların gübre olacağını…

Bu konuda yemin bile edebileceğini…

FETÖ mensuplarına yönelik yapılan operasyonlar sonucu gözaltına alınan ve cezaevine gönderilenlere asla birbirlerinden ayrılmamalarını…

Herhangi bir itirafta bulunmamalarını…

Sabretmelerini söylediği…

Cezaevinde bulunanlar için basın açıklaması…

Yürüyüş, internet sitelerinde haber, gazete haberleri gibi her türlü eylemin yapılmasını…

Örgüt elemanlarına karşı yapılan operasyonların ve bu operasyonlarda görev alanlardan bir gün bunların hesabının mutlaka sorulacağını söyleyerek tehditte bulunduğu ve örgüt elemanlarına talimat verdiği görülmektedir.

Fetullah Gülen, dini değil daha çok dünya işleriyle ilgilenen bir kimsedir.

Konuşmalarının çoğu siyaset, devlet yönetimi, devlet ve örgüte karşı çıkanlara yönelik taktiklerden oluşmaktadır.

Konuşmalarında utandıran bol küfür ve hakaret, tehdit ile beddua vardır.

Argo kullanan F. Gülen, mantıktan uzak, akla hayale gelmez ütopik uçuk kaçık şeyleri din adamı gibi anlatmaktadır.

Bütün bildiği aslında sembollerle gerçeği gizlemek ve gizemli gibi görünerek dikkat çekmektir.

Anlattıkları sığ bilgilerden ve meşru olmayan yollardan aldığı haberlerden oluşmaktadır.

Dini, fikri, mantıki, akli, ilmi hiçbir değeri ve derinliği yoktur.

Alakasız ve basit benzetmeler, örgütü övme ve yüceltme, kendini ilah gibi takdim etme, üst perdeden metafizik bilgilere vakıf gibi algılatma açıkça görülmektedir.

Bir siyasetçi gibi siyasi iktidara sataşmakta, söverek hakaret etmektedir.

Kendisi bu haddi aşan beyanları yapma iktidar ve yetkisini nereden aldığını hiç düşünüp sorgulamadan milletin seçtiği siyasi iktidarı kullanan kişilere, devletin adli ve idari kamu görevlilerine çatmaktadır.

Hiçbir doğru dürüst eğitimi ve bilgisi olmayan kendine din âlimi sıfatı yakıştıran, tek mahareti, dinle kişileri aldatarak himmet toplayıp servet biriktirmek ve çocuk ve gençlerin beyinlerini yıkamak olan Fetullah Gülen, örgütüne emir verip düşman tanımı yapabilmekte, olaylar karşısında saldırı taktikleri ve teknikler anlatmaktadır.

a-) Fetullah Gülen'in sohbet adı ile yayınlanan konuşmalarında Cumhurbaşkanına ve Başbakana hakaret ettiği, tiran, yezit, firavun, haccac, zalim, Hitler, Stalin, Ebu Cehil, Robespiyer, Nemrut dediği,

b-) Cemaatine yol gösterip talimatlar verdiği, telkinlerde bulunduğu, örgütün alacağı tavrı anlattığı,

c-) Cemaatini sahabe gibi kendini de peygamber gibi görüp kıyaslamaya gittiği, örnekler verdiği, örgütü motive edip moralini yükseltmeye çalıştığı, gerçekleri gizleyip değiştirerek onları motive etmeyen çalıştığı,

d-) Soruşturma ve örgüte yönelik adli işlemleri zulüm olarak anlatmaktadır.

Fetullah Gülen, ahlakı çöküntü ve yenilenme cehdi ismi ile yüklenen 04.01.2015 tarihli konuşmasında örgüt üyelerini birlik ve beraberliğe çağırdığı, baş vermeye davet ettiği, tutuklananları yalnız bırakmamayı, tutuklananlara sahip çıkılmasını, ceza evinde bulunanların kendilerinin meselesi olduğunu anlatarak örgüte isnat edilen çeşitli suçlardan tutuklanan kişileri sahiplendiği,

e-) Kendine inanan cemaat ile devletin arasını açan konuşmalar yaptığı, devleti düşman gibi görünüp kendi örgütünü hata yapmaz, yanılmaz kitle olarak anlattığı tespit edilmiştir.