Evren gerçek mi hologram mı?

Şu an elinizde gazeteyi tutuyorsunuz, beyniniz bunu katı bir madde olarak algılıyor ve siz evrenin içerisinde bir yerlerde bunu bağımsız şekilde yapabildiğinizi düşünüyorsunuz. Etrafınızda ki tüm objeler, gazete, giysileriniz, kullandığınız gereçler hepsi gerçekmiş gibi gözüküyor.

Peki hepsi koca bir hayal ise?

Matrix filmi ile birlikte hayatımıza giren "Holografik Evren" inanışı aslında yeni bir bakış açısı değil. Platon'dan, Buda'ya kadar kadim inanışın öğreticileri yaşamakta olduğumuz dünyanın aslında gerçeğin bir yansıması olduğuna işaret etmiştir.

İslam peygamberi Hz.Muhammed'in elçilik görevi gereğince Allah'ın sözü olan Kur'an'ı getirmesi ile birlikte dünyanın geçici olduğu ve asıl dünyanın Kur'an'a göre "Ahiret" olduğu fikri de müslümanlar tarafından kabul görmüş oldu.

Ünlü fizikçi Immanuel Kant'ın nesnel sanılan varlıkların, öznel insanı yansıtmaya dayandığını ileri sürmesi ile birlikte holografik evren fikri yeni bir boyut kazanmıştır. Holografi evren modeli genellikle klasik bilimsel anlayışın dışında bırakılmış bir fenomen dizisidir.

Zira telekinezi yöntemi ile nesneleri fiziki bir müdahele olmadan yani dokunmadan oynatabilme, hareket ettirebilme yetisi göstermektedir ki, sadece düşünce yöntemi ile fizik bedenin yapabildiklerini yapmak da mümkündür. Bununla birlikte telepati, prekognisyon, psikokinezi gibi diğer fenomenler de holografik evrende düşünsel gücün varlığını inceleyen diğer dallardır.

Holografik evrende bir maddeye yine düşünsel sistem ile müdahale bir bilinç aktivitesi olduğu gibi bu bilincin ölüm anında kayboluşu söz konusu değildir. Bilinç ölüm anında holografik evrenden başka bir evren düzeyine geçiş yapar. Zira bu bağlamda Hz.Peygamber'in şu sözü kayda değerdir; “Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” denmektedir. (bk. Aliyyülkârî, Mirkâtü’l-mefâtîh 1/332, 7/375, 8/431)

Hz.Peygamber dünya da yaşadığımız bilinç düzeyi ne ise, ahiret dediğimiz gerçeklik evreninde de aynı bilinç düzeyinde uyanacağımızı açıkça beyan etmiştir. Örneğin dünya ismini verdiğimiz holografik evrende insanlara zulmeden bir kimse olarak ölürseniz, bilincinizin ahiret dediğimiz gerçeklik evrenine geçişte kötülüklere maruz kalmış birisi olarak uyanacağına en güzel örneklemedir.

Tıpkı Hz.Peygamberin bu beyanında olduğu gibi 1980 yılında Connecticut Üniversitesinden Psikolog Dr. Kenneth Ring ölüme yakın deneyimler ile ilgilenmesi için kurmuş olduğu "Uluslararası Ölüme Yakın Deneyimleri İnceleme Kurulu" isimli araştırma biriminde yıllarca bu konuyu araştırmış ve doktor Ring ölüm anında kişinin holografik evren düzeyinden başka bir evren düzeyine geçiş olduğunu beyan etmiştir.

1987 yılında yayımlanan "Eşzamanlılık: Madde ve Zihin Arasında Bir Köprü" isimli kitabında eş zamanlılığın böylesi olağanüstü ve psikolojik olarak son derece anlamlı ve bu yüzden tek başına sebep sonuç zinciriyle açıklanmayacak bazı rastlaşmaların holografik modelle açıklanabileceğini savunmuştur.

Dünyanın önde gelen girişimcilerinden Elon Musk "Gerçek dünyada yaşıyor olma ihtimalimiz milyarda bir" diyerek holografik evrende yaşadığımıza işaret ediyordu.

Fakat burada şunu da belirtmek isterim, holografik evren inanışında bulunan pek çok kimse dünyanın devasa bir bilgisayar simülasyonu olduğunu, matrix tarzı sanal bir dünya da yaşadığımızı ve hayatı gerçek sandığımızi ifade ediyor.

Yine bir grup holografik teorisi inanırına göre evren bir simülasyon ve gelecekte ki torunlarımız tarafından kurgulanmış muazzam süpernova bilgisayarlar tarafından yönetilen yapay bir dünya... Evet oldukça uçuk bir fikir gibi geliyor...

Ancak bilim adamlarının üzerinde ittifak ettiği kuram ise holografik evreni kurgulayan başkalarının olduğu ve bu düşünce tarzını savunanlar Tanrı - Kişi kavramları üzerinde ayrılık yaşıyorlar. Bazılarına göre bir takım kişiler tarafından kurgulanan süpernova holografik evren içerisinde yaşıyoruz. Bazılarına göre ise bu evren gerçekten holografik ve bunu kurgulayan bir Tanrı var...

Daha önce beyan ettiğimiz gibi maddenin ardında ki sır Allah'tır ve bu evren Kur'an'da da belirtildiği üzere geçici bir hayattır ve gerçeklik barındıran evren ismine ahiret dediğimiz evrendir.

Madde her zaman vardır ve var olmaya devam edecektir. Peki ama nasıl ve hangi madde? Bugün biçimlenmiş olan madde mi? Mesela "insan" olarak biçimlenen, "hayvan" olarak biçimlenen "eşya" olarak biçimlenen madde mi?

Hayır! Madde'nin özü atom ve atom altı parçaçıklar olduğuna göre maddenin gerçeğini hiç bir zaman kavrayamayacağız ve maddenin ardında ki sırrın varoluş sebebini ise ancak Allah'ın Kur'an'da bildirdiği kadar bilmeye devam edeceğiz.

Öyle ise şu ayete kulak verelim;

Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi.
Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti.
Ne az şükrediyorsunuz?
(Secde Suresi,9)