CHP ve SP nin çelişkisi

CHP Parlamenter sistemi geri getirmek istiyor, diğer muhalefet liderlerine de bu söylemi söyletiyor. CHP, bu fikirler ve halka olan bu yaklaşımı ile hiçbir zaman %51 oy alamayacağını bildiği için başkanlık sistemini istemiyor. Parlamenter sistemde, en azından koalisyon ortağı olarak dahi iktidara gelme şansı var. Bu nedenle başkanlık sistemini istememekte haklıdır. Ama Saadet Partisi’nin başkanlık sistemine karşı olmasını hiç anlamıyorum. Milli görüş her zaman, %51 oy alma potansiyeline sahiptir.

***

Bu ülkede yeniden 28 şubatı yaşamamak ve bölücü bir partinin koalisyon şeklinde bile olsa iktidara gelmesinin önünü kesmek için başkanlık sistemi mutlak gereklidir. Bu söylediğimin iki delili var. Birinci delil; CHP, daha önce koalisyon kurmak istediği, %10 barajını aşması için tabanına işaret verip oy attırdığı HDP yi bu gün millet ittifakına almayı göze alamamıştır. Diğer partilerde HDP nin olduğu hiçbir ittifakı istememiştir. Böylece PKK ile arasına mesafe koyamayan HDP yalnız bırakılmıştır. HDP ye iki seçenek kalmıştır. Ya %51 oy almak için ve yalnız kalmamak için Türkiye partisi olacak ya da marjinal bir parti olarak kalmaya razı olacaktır ve iktidar olma şansı kalmayacaktır. İkinci delil; CHP halkta kabul görmek için en azından Cuma namazına giden, annesi kapalı ve babası sakallı yani tipik bir Anadolu insanı olan, bir kişiyi yani Muharrem İNCE yi aday göstermek zorunda kalmıştır. Zorunda kalmıştır diyorum, Kılıçdaroğlu CHP nin başına gelmesine layık görmediği birini Türkiye Cumhuriyeti’nin başına geçmesi için aday göstermezdi ve Kazanacağını bilse, hemen kendi aday olurdu. Yoksa iktidar gelmek için kurulan bir partinin lideri neden Cumhurbaşkanı olmak istemesin. Sonuç olarak, başkanlık sisteminde halka rağmen halk için yok.

***

CHP çelişkili diyorum. Çünkü, hem başkanlık sistemini istemiyorsun, hem de başkan adayı gösteriyorsun. Madem istemiyorsun, başkan adayı gösterme, sadece millet vekili adayı göster. Hem iktidar olmak için siyaset yapıyorsun, hem de başkaları cumhurbaşkanı olsun istiyorsun. Sonra da seçilecek cumhurbaşkanında kendi önemini azaltacak parlamenter sistemi getirmesi için çalışma yapmasını istiyorsun.

***

Bu çelişkiler içindeki bir siyaset anlayışı Türkiye de asla iktidar olmaz. Ne olur? Zamanla CHP, tabanını kaybeder, ya da Tavanını değiştirir. Zaten tavanını değiştirmenin ilk adımını, Cuma namazına giden bir cumhurbaşkanı aday göstererek, attı. Muharrem İnce’nin, bu çelişkili siyaset anlayışı sonucu seçimi kaybedeceği muhakkak ancak seçimden sonra CHP nin başına Genel Başkan olarak seçilir diye düşünüyorum. Seçimi kaybeden CHP seçim sonrası kaynayacaktır. Yine halka rağmen halk için anlayışından dolayı kaybettiklerini kabullenmeyip, suçu CHP Genel başkanının üzerine atacaklardır. Daha önce ki yazımı da okumanız konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. https://www.istiklal.com.tr/kose-yazisi/cuma-namazi-ve-chp/358825

***

SP, CHP ile olan ittifakının bedelini ağır ödeyecektir. Çünkü iktidarda bir araya gelemeyecek kişilerin, muhalefette bir araya gelmesi, daima tepki ile karşılanır. Madem kulvarınız aynı idi de niye o zaman, bunlar renksiz parti diyordu, Erbakan Hocamız derler. CHP nin HDP ile bir araya gelmesi ile CHP nin SP ile bir araya gelmesi aynı şey değildir. İdeolojik partiler birbirinin tam zıddı olan partilerle seçim ortaklığı yaparsa, inandırıcılığını kaybeder. Bu çelişki SP yi bitirir. Seçim sonrası sayın Temel Karamollaoğlu Genel başkanlıktan gider, genç bir kişi gelir. Çünkü ak saçlı SP liler, yaşlılarla bu işin gitmeyeceğini kabul etmeseler de gençlerin homurtusu kesilmeyecektir. Uzun tartışmalar sonucu SP gençleşecektir.

***

Şimdiden, Sayın Cumhurbaşkanımız’a ikinci Cumhurbaşkanlığı dönemi hayırlı olsun diyelim.