Binali bey’in “Ayosofya medeniyetlerin buluşmasını temsil ediyor” ifadeleri, Ayasofya’yı, “diyalog”un simgesi olarak Cami + kilise şeklinde kullandırmak istediğini yansıtmaktadır.

Binali Yıldırım, Ayasofya'nın cami olarak açılması bağlamında kameralar huzurunda yaptığı açıklamada özetle;

'Ayosofya medeniyetlerin buluşmasını temsil ediyor. Ayasofya'da, Ortadoksların da hakkı var. Onlar gelirler, camide ziyaretlerini yapabilirler. Buna imkan tanınacak. Sevinçlerimiz ve üzüntülerimiz aynı, O yüzden insanlığın bir araya gelip birleşmesi lazım. ' ifadelerine yer veriyor.

Binali bey ayrıca, 1934'te Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesini de haklı buluyor...

DEĞERLENDİRMELER:

1-Binali bey'in söylemleri, 'dinler arası diyalog'tan da öte bir söylem. Zira, 'Ayasofya'da Ortadoksların da hakkı var' demekle, hristiyanları Ayasofya'ya gönüllü ortak etmiş oluyor.

Halbuki, Fatih Sultan Mehmet Han tarafından İstanbul'un, anlaşma ile değil de savaşarak fethedilmesiyle, yapının mülkiyeti tamamen bize geçmiş ve Hristiyan dünyasının hakkı bitmiştir. Bu gerçekten sonra Ortadoksları bu yapıya ortak etmenin adını, siz kendi içinizden koyabilirsiniz...

Binali bey'in bu sözleri, 'koyun'a kurt çağırır gibi bir şey olsa gerektir!

2-Binali bey'in 'Ayosofya medeniyetlerin buluşmasını temsil ediyor' ifadeleri, Ayasofya'yı, 'diyalog'un simgesi olarak Cami + kilise şeklinde kullandırmak istediğini yansıtmaktadır.

Çünkü 'medeniyetler buluşması', 'dinler arası diyalog'un bir diğer ifadesidir. Bu ifade, 'cami, kilise ve havra' nın aynı yerleşkede iç içe yapılması, bunun somut sembollerindendir.

Medeniyetletin buluşması demek, islamiyet, yahudilik ve hristiyanlığın kaynaşması demektir. Bu kaynaşmada hedef, 'ibrahimi dinler' adı altında, hak din islamiyetle, batıl dinlerin birleştirilmesidir.

Bu birleşmenin formülü ise, İslamiyet'in itikat ve ahkamının bir kenara atıp, sevgi, barış, hoşgörü gibi -sözde- ahlaki alanda 'ortak din' oluşturmaktır. Bu projenin, hak din islamiyetin dejenere edilmesini amaçladığı kesindir.

Zira bozulmuş ve Allah cc tarafından yürürlükten kaldırulmış olan bir dinin, tekrar bozulacak bir hali yoktur. Ama son din olarak gönderilen hak din İslamiyet'in ana unsurlarının ve hükümlerinin, 'tarihsellik' iddiasıyla geçersiz kabul edilmesi suretiyle, batıl dinlere yaklaşlaştırılması ameliyesinin, İslamiyet'i bozmaktan başka birşey olmadığı aşikardır.

Birilerinin(!), şirin görüntü ve sevecen ifadelerinin altında saklı 'tarihsellik' emelleriyle, durmadan 'ahlak'a vurgu yaparak, islami ilimleri ve islam alimlerini kötülemelerinin altında yatan gerçek de budur.

3-Binali bey'in, 'Sevinçlerimiz ve üzüntülerimiz aynı, O yüzden insanlığın bir araya gelip birleşmesi lazım' sözleri, gerçeklerden uzak, açıkça 'dinler arası diyalog'a gönüllü bir çağrı mahiyeti arzetmektedir.

Halbuki, Tarih boyunca ve günümüzde, Her fırsatta Müslüman dünyayı eşek arısı gibi sürekli sokan Haçlı zihniyetiyle, 'üzüntü ve sevinçlerimizin aynı olduğunu' söylemek ve birleşmekten söz etmek, hazırlanan kapana gönüllü düşmekten başka bir şey değildir. Bu yaklaşım, oldukça düşündürücü ve talihsizdir.

Nitekim 'diyalog', vatikanın, islam dünyası üzerindeki kirli emellerini hedefleyen bir tuzaktır.

4-Binali bey'in, 'Ayasofya'da, Ortadoksların da hakkı var. Onlar gelirler, camide ziyaretlerini
yapabilirler. Buna imkan tanınacak' sözleri de Ayasofya'nın hristiyanlarla birlikte ortak kullanılacağının, yani, cami + kilise olarak kullanılacağının işaretleri gibi.

Zira tüm camiler, yerliler kadar yabancı turistlere de açıktır. 'Ayasofya'da Onların da hakkının bulunduğundan' söz ettikten sonra, 'bu imkan tanınacak' denmesi, onlara, Ayasofya'da ayin yapabilmelerine imkan tanınacak anlamına gelmekte...

Çünkü, sırf ziyaret için 'özel imkan' tanınmasına hacet yoktur; cami, herkesin ziyaretine açıktır. Önümüzdeki günler, bu sözlerin ne anlama geldiğini somut olarak gösterecektir...

5-Binali bey'in, '1934'te Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesi haklı sebeplere dayalıydı' şeklindeki talihsiz ifadeleri, Ayosofya'nın ya da benzer konumdaki tarihi camilerin, ne yazık ki, 'Binali bey'in haklı gördüğü sebepler' oluştuğunda müzeye dönüştürülebileceği gibi bir ruhsatı mahiyetindedir...

6- Ve bir endişe ve uyarımız: Ayasofya'nın cami olarak açılmasıyla, Müslüman Türk milletinin manevi duygu ve coşkularının hadd safhaya getirilmesinden sonra, Ayasofya'da hristiyanlara ayin fırsatının verilmesi, -Allah korusun- Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Uluslararası düzeyde başına dert açacak, şer odaklarının ekmeğine yağ sürecek tehlikeli bir kaos ve senaryoya alet edilebilir...

7-Biz, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet aklının Binali bey'in ifadelerinden yana olduğunu düşünmüyoruz.


Binali Yıldırım'ın yukardaki ifadelinin yer aldığı videonun linki:

https://twitter.com/BY/status/1286671992540758016?s=09