Kızılhaç  film arşivinde gezerken  ilginç bir film kaydına  rasladım.Türkiye –Yunanistan   savaşında  esir düşmüş ,Atina  yakınlarındaki  Liossa  kampındaki esir Türkler  görüntülenmiş.Filmde kamptaki esirler  takas işlemi için hazırlanıyorlar...

Kızılhaç film arşivinde gezerken ilginç bir film kaydına rasladım.Türkiye –Yunanistan savaşında esir düşmüş ,Atina yakınlarındaki Liossa kampındaki esir Türkler görüntülenmiş.Filmde kamptaki esirler takas işlemi için hazırlanıyorlar.Kampta hanımlarda var.Hatta bunların bazılarının yanında çocuklarıda var.Kızılhaç ve Kızılay örgütleri savaş dönemi esir kamplarını rutin olarak ziyaret eder ,esirlerle birebir görüşüp onların sıkıntılarını gidermeye çalışırlardı.Ayrıca hasta olanların doktora muayinesi sağlanır.Kamplarda esirlere kötü muamele, işkence , dayak olaylarını tespit edip rapor yazarlar,bu olayların azalması için çalışmalar yaparlardı.Esir kamplarındaki gündelik hayat propaganda amaçlı filme çekilip dünya üzerindeki çeşitli merkezlerede gönderilirdi.İşte biz esirlere şöyle iyi bakıyoruz.Haftada bilmem kaç kez et yemeği çıkıyor.Esirlere düzenli olarak ayakkabı elbise verilmektedir.Esirlerin kışın ısınma sorunu yoktur felan filan.Halbuki esir kamplarındaki gündelik gerçek hayat hiçte öyle değildir.

Kamplarda açlık , hastalık , ısınma sorunu , ilaçsızlık ,dayak, işkence gibi pekçok olumsuz etken vardı.Çoğu esir bu şartlara dayanamayıp kamplarda vefat etmiştir.Peki Yunanistan esir kampındaki şartlar nasıldı ?

İngiliz kayıtlarına göre Yunanistan da 22 071 Türk esiri tutuyordu.520 subay 6002 asker geri kalanlar sivil esirlerdi.Fakat esir teslimatında bize gelen rakamlar çok farklıydı.329 subay 6200 asker 9410 sivil esir geri geldi.Kalan sayının ise Yunanistan da ağır esaret şartları altında hayatını kaybettiği düşünülüyor.Pek çoğununda maalesef nereye gömüldüğü belli değil .Bir mezar taşları bile yok.

Yunanistan daki esirlere yiyecek icecek ne veriliyordu.Bununla ilgili Gavur Mümin (Gavur lakabıdır) Ünlü Türk casusunun anılarında görüyoruz.Mahkumlara günlük yarım okka ekmek ve kurtlanmış su verilirdi diyor.1 Okka 1282 gramdır.Yarısı 641 gram.Esirler bu ekmekle gün boyunca ayakta kalmış.Tabiki yetersiz beslenmeden çok sayıda esir kampta vefat etti.

Gelelim Türkiye ye esir düşen Yunanistanlı esirlere.Türkiye deki Yunan esirlere çok iyi davranıldı. Kötü muamele ,işkence yapılmadı.Yunanistan askerlerinden bize esir düşenler 10 bin civarı.Bu esirler Anadolu da bozulan, savaş esnasında tahrip edilen, yolların,köprülerin tamirinde ve imar işlerinde çalıştırıldı.Anadolu da Türk askeri ile savaşırken hayatını kaybetmiş Yunanistan askerleri için işgal dönemi anıtlar ve toplu mezarlar inşa edilmiştir.İşgal sonrası bunların hepsi Yunanistan askerlerinin barbarlıklarına bir tepki olarak yok edilmiştir.1923 yılında 2 devlet yaptıkları esir mübadelesi andlaşmasıyla esirleri takas yapmışlardır.Takas işlemleri Kızılhaç tarafından filmede çekilmiştir.

Türk askerine esir düşmüş üst düzey subaylar hakkında biraz bilgi verelim .

Yunanistan Kuvvetleri Başkomutanı General A. Trikopis,

  1. Kolordu Komutanı General Dijennis,
  2. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Yuvannis,

İzmir'e ilk çıkan 13. Tümen Komutanı Albay Vandelis

Albay Kalinalis ile beraberlerinde bulunan yaverleri…

Esirlerin karınları doyurulmuş .Kendi atlarıyla Uşak taki esir kamplarına yollanmışlardı.Anadolu da esir kaldıkları müddetce kendilerine kötü muamele yapılmamıştır .

Eğer Türk askeri Yunanistan lı subayları korumasalardı .Köylüler esirleri linç edeceklerdi.3 yıllık işgal döneminde hatta Birkaç gün önce köylerini yakıp yıkan ,çocuklara, kadınlara tecavüz eden caniler şimdi önlerinde silahsızlardı.Köylüler bu davranışlarında yerden göğe kadar haklıydı.Düşmanın ve bilhassa, o gün esirlerin içinde hasta halde bulunan General Dijennis'in yaptıkları, 'Tahkik-i Mezalim Cemiyeti' raporlarında insanlık dışı uygulamaların en feci örneklerinden biri olarak tarihin derinliklerine intikal etmişti…..

YUNANİSTAN DAKİ TÜRK ŞEHİTLİKLERİ

KORFU ŞEHİTLİĞİ

Korfu adasında bulunmaktadır. Kulina Semti'nde olup, denize ve havaalanına hakim bir tepe üzerinde ve anayola 120 metre mesafededir.1924 yılında toparlanmıştır.Kimliği meçhul olan 3 Türk ün mezarı vardır. Korfu Türk Şehitliği, 1890 yılında 1. George'nin eşi Kraliçe Olga tarafından Osmanlı Devleti'ne hibe edilmiş arazide muhtelif ırktan müslümanların defnedildiği bir müslüman mezarlığı olarak kurulmuştur. 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı'nda şehit olan bazı Türk esirleri de buraya defnedilmiş olup kimlikleri ve miktarı da bilinmemektedir. İçinde bir abide ve kime ait olduğu bilinmeyen 3 şehit mezarı bulunmaktadır. 1924 yılında Korfu Konsoloslu'muzca onarılarak burası şehitlik haline getirilmiştir. 1927 yılında Korfu Konsoloslu'muz lağv edilmesi ile idari ve bakım sorumluluğu Pire Konsolosluğu'muza, 1 Ocak 1994 tarihinden itibaren de Pire Konsolosluğumuzdan alınarak sorumluluk Atina Kıdemli Askeri Ataşeliğine verilmiştir. 1968, 1976, 1982 ve 1994 yıllarında onarımdan geçirilmiştir.

LİMMİ ŞEHİTLİĞİ

Bu şehitlikte 1. Dünya savaşı esnasında İngilizlere esir düşüp hayatını kaybeden 56 askerimizin mezarları var.Malesef kimlikleri konusunda hiçbir kayıt yok. Limni'de Türk askerlerinin yattığı mezarlığı, yaklaşık 100 yıl sonra adayı ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti dönemin Büyükelçisi Kerim Uras tespit etti.Mondros Antlaşması'nı Agamemnon adlı Yunan zırhlı gemisinde imzalayan Hüseyin Rauf Orbay'dan sonra adayı ziyaret eden ilk Türk diplomatı olan Uras, yerel yetkililerin, "Burada sizin askerler de gömülü" demesi üzerine mezarlığı görmek istedi.

Büyükelçi Uras, Ada'nın devlet ve yerel yetkilileri ile temaslarında "Türk askerlerinin yattıkları mezarlığın elden geçirilmesi, kimliklerin tespit edilmesi ve mezarlığın şehitlik statüsüne dönüştürülmesi" talebini iletti. Edinilen bilgilere göre, Türkiye Atina Büyükelçiliği Askeri Ataşeliği vasıtasıyla, Limni'de yatan Türk askerleri ile ilgili Genelkurmay arşivlerinde inceleme başlatıldı.

PİRE ŞEHİTLİĞİ

Pire ve Atina'da vefat eden Türklerin defnedilmesi için 1859 yılında Müslüman mezarlığı olarak kurulmuş olan Pire Şehitliği, Balkan, Birinci Dünya ve İstiklal savaşlarında esir olarak getirilen ve Atina'da yaşamını yitiren şehitlerin defnedilmesi için kullanıldı.

Pire Şehitliği, Pire ve Atina hastanelerinde ölen Türklerin defnedilmesi için 1859 yılında bir Müslüman mezarlığı olarak kurulmuştur. Balkan Harbi, I. Dünya Harbi ve İstiklal Savaşı'nda esir olarak Atina'ya götürülen ve orada ölenlerin de bu mezarlığa defnedilmeleri ile mezarlık, şehitlik hüviyetini kazanmıştır. 2700 m2 büyüklüğündeki şehitlik arazisi 24 Mart 1890 tarihinde Pire Belediyesi tarafindan düzenlenerek, bir noter vesikası ile Osmanlı Devletine verilmiştir. Şehitlik uzun yıllar ilgi görmemis, hatta bir ara tamamen unutulmuştur. Mareşal Fevzi Çakmak'ın Atina'yı ziyaretleri sırasında şehitliği ziyaret etmek istemesi üzerine şehitlik ile ilgilenilmeye başlanılmıştır.Şehitlikte 12 Türk ün mezarı bulunmaktadır.

1954 yılında şehitlik hüviyeti kazanan Pire Türk Şehitliği'nin bakım ve idari sorumluluğu 1958 yılından beri Atina Askeri Ataşeliği tarafından yapılıyor.

RODOS ŞEHİTLİĞİ

Rodos Adası-Rodos Şehrinde hükümet konağı ve belediye sarayının bulunduğu meydanda olup, arka tarafı Güller Oteli'nin bahçesine bakmaktadır.1617 Yılında yapılmıştır. Şehitlikte 1522 yılında Rodos'un Türkler tarafından alınışı sırasında şehit olanlar ile adanın 1912 yılında İtalyanlar tarafından işgali sırasında direniş esnasında verilen şehitlere ait kabirler bulunmaktadır. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman devrinde hizmet görmüş büyük Türk denizcisi Murat Reis'in de türbesi bu şehitliktedir.25 şehidimizin mezarı burdadır.

SAKIZ ADASI KARA ALİ ŞEHİTLİĞİ

Sakız Adası'nda, Sakız Nehri'nin kuzeyinde yer alan kalenin içinde yer almaktadır.1822 Yılında yapılmıştır. Sakız Adas'ında çıkan isyanın bastırılması amacıyla 1822 yılında Amiral Kara Ali komutasındaki Osmanlı Donanması Sakız Adasına gönderilmiştir. Ancak, Amiral Kara Ali ile 2776 Türk Denizcisi, isyancıları gece yaptığı baskı sonucunda şehit edilmişlerdir.Şehitlikte 2776 askerin mezarı bulunmaktadır.Şehitliğin bakımından Türkiye Atina kıdemli ateşeliği sorumludur.

Yunanistan da esirken ölen pekçok Türk ün mezarı maalesef belli değildir.

Yunanistan daki esirlerle alakalı bazı kaynakları buraya ekleyelim istifade etmek isteyenler bakabilirler.

1- Osman Akandere, 1923 Yılı Ortalarında Uluslararası Kızılhaç Komitesince Görevlendirilen Heyetin Anadolu'daki Teftiş Gezileri ve Hazırladıkları Rapor, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 53, Cilt: XVIII, Temmuz 2002

2 - Ahmet Özdemir, Savaş esirlerinin Millî mücadeledeki yeri, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Cilt: 2 Sayı: 6 Yayın Tarihi: 1990, sayfa 325-333 (PDF sayfa 5-13)

3 - Επίτομος Ιστορία Εκστρατείας Μικράς Ασίας 1919–1922 (Abridged History of the Campaign of Minor Asia), Directorate of Army History, Athens, 1967, Table 2 (Yunanca)

4 - Σειρά Μεγάλες Μάχες: Μικρασιατική Καταστροφή (Νο 8), συλλογική εργασία, έκδοση περιοδικού Στρατιωτική Ιστορία, Εκδόσεις Περισκόπιο, Αθήνα, Νοέμβριος 2002, σελίδα 64 (Yunanca)

Yunan ordusunun 1921 de İzmir e diktiği anıt.Anıtın olduğu yer şuanda Alsancak stadının olduğu yere denk geliyor.Yunan ordusu bir anıtta Afyon a dikmişti .Sonradan Ülke düşman işgalinden kurtulunca bu anıt ve toplu mezarlar halk tarafından yok edildiler.Yok etmektede haklıydılar çünkü sivil halka inanılmaz vahşet uygulamışlardı .Yaptıkları zulümlere Avrupalılar bile isyan etmiş bunları raporlarında kaleme almışlardı.Aslında bu anıtlar ve toplu mezarlar kalmalıydıki yeni nesil görüp ibret alsın .Günümüzde Anadolu da bilinen Yunan askeri mezarı yoktur.

Yunanistan Liossa kampında Türk esirler.Sene 1923.

Liossa kampında Türk esirlerin işlemlerini yapan Yunanlı subaylar.

Liosssa kampında esir Türk kadınlar .İçlerinde çocukları olanlarda var .Sene 1923.