28 Şubat vesayetçi resmî ideoloji... (9)

“Süslü püslü göründüğüme bakıp da lâik olduğumu sakın sanmayın!.. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene [10 Kasım törenlerine] katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok.

(…..) Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur..”

Tam bir “selâmü aleyküm kör kadı efendi” durumu...

* * *

Karatepe’ye 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezası verildi. Karatepe bu yersiz konuşmasıyla yalnız kendi mahkûmiyeti değil, tüm muhafazakâr, insanların mahkûmiyetini de sağlayacak bir sürecin fitilini ateşlemişti...

Allah rahmetiyle muamele eylesin, son derece zeki bir insan olan Necmeddin Erbakan, başka bir mekân kalmamış gibi, 11 Ocak 1997 tarihinde, Başbakanlık Konutunda cemaat ve tarikat şeyhlerine; göstere göstere bir iftar yemeği verdi.

Ve elbette bu iftar yemeği ile, malûm mihraklar hareketleniyor, gündem yeniden “İRTİCA PARANOYASI”na dönüyordu...

Körün istediği bir göz, bizim takımın verdiği iki gözdü... Kör talih...

* * *

Bu muktedir olmadan iktidar raconu kesmekti, ters tepti...

Oysa bugün merhumun talebesi sayılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, belki onun yaptıklarının bin katını yapıyor, herifler de kuduruyor, zıp zıp zıplıyor, ama bir şey yapamıyorlar...

Ne “ordu göreve” diyebilen var, ne de vesayetçi rejim köpeği bir ordu... Elhamdülillah ideali olmasa da, taşlar yeniden yerine oturmaya başladı...

Öyleki içteki bu saçmalıkları bırakıp, milletin emriyle, yurtdışı başarılı operasyonlar dahi yapıyor şanlı ordumuz...

Fırat Kalkanı ve bugün Afrin’e uzanan Zeytindalı Harekâtı...

Rabbimiz Allah Tealâ, Peygamber Ocağı ordumuzu her daim ve her cephede muzaffer eylesin. Amin.

* * *

28 Şubat’a adım adım sürüklendiğimiz zulüm günlerini hatırlamaya devam:

Söylemesi zaid, medyada mebzul miktarda belge yayınlanıyordu...

Arşivlerinin karanlık dehlizlerine giriyor ve her ne buluyorlarsa ortaya döküyorlardı...

Birtakım generaller, 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük’te (Donanma Komutanlığı) toplanarak, irticanın iktidarda olduğunu konuştular.

Belli ki düğmeye basılmıştı...

“Our boys do it” ya da “Our boys will do it” durumu yani...

* * *

30 Ocak 1997’de Sincan belediyesi Kudüs Gecesi düzenledi...

Belediye başkanı Bekir Yıldız riyasetinde; İran büyükelçisinin de misafir edildiği gecede oynanan CİHAD isimli tiyatro, malûm basın tarafından şerefsizce şişirilerek 28 Şubat’ın işaret fişeği olarak ateşlendi...

Star muhabiri Işın Gürel, halkın sabrını zorlayan edebsizce tahriklerde bulunuyor ve planlandığı gibi oluyor, halk tarafından tartaklanıyordu...

Karının saldırıya mâruz kalması yine malûm basın tarafından bire beş katılarak havaî fişek misâli 28 Şubat’çılara takdim ediliyordu...

Malûm, çok geçmeden karıyı tartaklayanlar da, belediye başkanı Bekir Yıldız da tutuklandı, mahkûm edildiler...

Ve nihayet... 5 Şubat’ta Sincan’da, 20 tank ve 15 zırhlı araçla...

HİÇ DE TATBİKAT OLMAYAN BİR GEÇİŞ YAPTILAR!.

Aynı gün 28 Şubatçıların mason Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Erbakan’a birkaç ihtar mektubu gönderdi...

(İnşa’allah yarın devam edeceğiz...) 26.02.2018