İmam-ı Rabbanî (k.s.) Hazretleri, muhtelif mektuplarında tevbe etmek ile alakalı şöyle buyurmuşlardır:

Hak Sübhanehû'nun bir kuluna gençliğinin baharında, tevbe etme nimetini ikram etmesi, bununla beraber (o kulunu) tevbesinde istikametle (tevbe ettiği günahı tekrar işlememekle) nimetlendirmesi ne güzel bir nimettir. Hatta şunu demek mümkündür ki; bu nimetin yanında, bütün dünya nimetleri, uçsuz bucaksız denizlerin yanında bir damlanın hükmü gibidir.

Zira bu nimet, Mevla Sübhanehû'nun rızasını kazanmaya vesiledir ki; O'nun rızası bütün dünya ve ahiret nimetlerinden üstündür. Tevbe Sûresi'nin 72. ayet-i kerîmesinde şöyle buyrulmuştur -mealen-: 'Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür.' (c. 1, m. 146)

'Günahtan tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.' hadîs-i şerîfi, günahkar kullara bir müjdedir. Böyle bir şey var iken, bir kimse günahta ısrar eder ve bununla da ferahlık duyar ise, bu kimsenin nifaka düşmesinden korkulur. Müslüman görünmesi ondan cezayı kaldırmayacağı gibi, azaba uğramasına dahi mani olmaz. (c. 2, m. 69)

Bir kimse, gecenin sonunda kalkmak isterse yatsıdan sonra, başka faydasız şeylerle meşgul olmadan, gecenin evvelinde uyumalıdır. Gecenin son vaktini; istiğfar, tevbe, iltica, tazarru; isyanları ve günahları hatırlamak, noksan ve ayıpları düşünmek, ahiret azabından korkmak, daimî elemden çekinmek için bir ganimet bilmelidir. Hak Sübhanehû ve Teala'dan af ve mağfiret talep etmelidir. (Mektûbat-ı İmam-ı Rabbanî, c. 3, m. 17)

BÜYÜK GÜNAH İŞLEYENLERE TAVSİYE

Büyük günah işleyenlere şu dua tavsiye olunur:

'Allahümme mağfiratüke evseu min zünûbî ve rahmetüke erca indî min amelî, vela tekilnî ila nefsî tarfete aynin vela ekalle min zalike.'

(Allah'ım, senin mağfiretin benim günahlarımdan daha geniştir. Kurtuluşumu amellerimden ziyade, senin rahmetinden umuyorum. Beni göz açıp kapayıncaya kadar; hatta ondan daha kısa bir an bile olsa nefsimin eline bırakma.)