Hong Kong ve Çin hükümetinden kaçan protestocuların adaya
ulaştığı haberleri geçtiğimiz günlerde Tayvan basını tarafından
paylaşılmıştı.
Basında çıkan haberlerin ardından Tayvan hükümeti, iltica
arayışındaki bu kişilerin sığınma taleplerini karşılayacaklarını
açıkladı. Pekin'in karşı çıkması beklenen bu taahhüt, Tayvan’ın
2020’de yapılması planlanan ve Çin’le aralarındaki hassas
ilişkilere dair tartışmaların egemen olduğu devlet başkanlığı
seçimine hazırlık aşamasında geldi.
Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-Wen, “Hong Kong'dan gelen
dostlarımıza insani koşullara uygun şekilde muamele edilecek”
sözleriyle desteğini açıkladı. Yerel basının iddialarına göre,
1 Temmuz Hong Kong Parlamentosunu istilasına eden binlerce kişiden
yaklaşık 30’u adil yargılanmayacağı endişesiyle Tayvan’a kaçtı.
Kaçan göstericiler farklı bölgelerde konaklıyor ve bazılarına sivil
toplum kuruluşları yardım ediyor.
Yaklaşık 1 aydır sokağa çıkan göstericiler, Pekin destekli Hong
Kong hükümeti aleyhinde protestolar düzenliyor. Tayvan, son
yıllarda Formosa Boğazı’nın diğer tarafından kaçanları karşılama
konusunda Pekin’le ilişkilerini daha karmaşık hale getireceği ya da
daha büyük akınlara yol açacağı endişesi ile isteksizdi.
Anayasasında iltica hakkını tanımamasına karşın Tayvan,
topraklarına sığınan muhaliflere zaman zaman insani veya uzun
süreli vize veriyor.
Tayvan ve Pekin arasındaki ilişkiler 2016 yılında Tsai Ing-Wen’in
devlet başkanı seçilmesinin ardından daha kötüye gitti. Çin
Milliyetçi Partisi’nden (KMT) aday olan rakibi Han Kuo-yu Pekin ile
yakınlaşma arayışındaydı. Tsai Ing-Wen ve Demokratik İlerleme
Partisi ise Çin ile birleşerek üniter bir yapı oluşturma fikrine
şiddetle karşı çıktı.
Bu nedenle 2016 Tayvan Seçimleri’nin hemen ardından Pekin, Taipei
ile tüm resmi diyaloğunu kesti, askeri tatbikatlar ile adaya
ekonomik baskılarını arttırdı ve zaten sayıları az olan diplomatik
müttefiklerini çekti.