Ortadoğu Uzmanı Gazeteci-Yazar Mustafa Özcan, “Bölge terör örgütleri üzerinden dizayn ediliyor. ABD de Rusya da Suriye rejimini destekliyor. İsrail Obama’yı ikna ettiği gibi Trump’ı da ikna edecektir” diyor.

ABD, 5 yıldır rejimin elindeki kimyasal silahlar için kırmızı çizgi açıklaması yapıyor. Rusya ise, Esed’in her yaptığı katliamın ardından muhalifleri suçluyor. Ortadoğu Uzmanı Gazeteci-Yazar Mustafa Özcan, “Bölge terör örgütleri üzerinden dizayn ediliyor. ABD de Rusya da Suriye rejimini destekliyor. İsrail Obama’yı ikna ettiği gibi Trump’ı da ikna edecektir” diyor.

Suriye rejiminin İdlib’te gerçekleştirdiği kimyasal saldırı, emperyalist güçlerin bölge üzerindeki kirli tezgahlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Rusya, en az 100 sivilin hayatını kaybettiği saldırının ardından muhalifleri suçlarken, ABD’nin yeni Başkanı Trump, hiç de yabancısı olmadığımız bir çıkışı yaptı! Saldırı ile kırmızı çizgisinin aşıldığını söyleyen Trump, Esed’e bakışının değiştiğini söyledi. Aynı cümleleri 5 yıl önce dünya Obama’dan da duymuştu. ABD, 2014’te de dünyaya rejimin elindeki kimyasal silahların imha edildiğini dünyaya duyurmuştu. Esed ise tüm bu süreçte onlarca kez kimyasal silahla katliam yaptı. Son katilamı ise İdlib oldu.

İstiklal yaşanan gelişmeleri ve emperyalist güçlerin bölge üzerindeki amaçlarını Ortadoğu Uzmanı Gazeteci-Yazar Mustafa Özcan ile konuştu:

ABD VE RUSYA OYALIYOR

* Suriye'deki son saldırı ve sonrasında yapılan açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yapılan saldırılar rutine döndü. Son dönemde sıklıkla yaşanan tatsız olaylar. Ancak açıklamalar daima tereddütlü. Oyalamak adına yapılan söylemler. Artık Suriye rejimi cezalandırılmalı. Ancak bunu yapacak güç yok maalesef. Çünkü uluslararası güçler tarafından Suriye rejimi torpilli. Bu kimyasal silah konusu Saddam döneminde de konuşuldu. Açıkça 'Var' dendi ancak ortaya çıkmadı. Şimdi çıktı. Neden? Çünkü Suriye rejiminin arkasında Rusya ve ABD desteği var.

*Trump, "Kırmızı çizgim aşıldı. Esed’e artık farklı bakıyoruz" dedi. Ne mesaj vermek istedi?

ABD Başkanı bu ifadelerle, "Ben rahatım. Ama bu kimyasal silah kullanma hali tavrımı değiştirme noktasında" demek istiyor. Ancak biz artık ABD'den laf değil icraat görmek istiyoruz. Bu konular 2013 yılında Obama döneminde de oldu. Ancak İsrail elçisi Obama'yı ikna etti. Bundan sonraki süreçte yine İsrail Trump'ı ikna edecek mi göreceğiz.

KAHPELİĞİN SON PERDESİ

*Rusya'nın kimyasal saldırı ile ilgili olarak muhalifleri suçlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya bunu daha önce de yaptı. Yine yapıyor. Rusya'nın bu yaptığı "Kahpeliğin son perdesi." Özellikle de Suriye konusunda sürekli bu tip açıklamalar yapıyor.

*Bundan sonra bölgede ne olur?

Bölgede esasen muhalefete savunma hakkı verilmeli. Aksi takdirde adil bir durum asla söz konusu değil... AB görüşmeleri hızlanmalı ve Suriye rejimine "Ateşkes devam ederken, neden saldırı yapılıyor" denmeli ve mazluma savunma hakkı verilmeli. Rusya ve ABD kırmızı çizgi çizdi. Peki ne oldu? Hiç. Bombalamalar durmadı. Ama bu sadece hava ya da kara değil. Tüm silahlanma çeşitleriyle yapılan bombalamalar, hava taarruzu bitmeli. ABD bunu yokuşa sürüyor.

ABD İLE PKK/PYD İBŞİRLİĞİ

* Astana Görüşmeleri bu süreçten nasıl etkilenir? Saldırının asıl hedefi nedir?

Saldırının asıl hedefi terörü bahane ederek bölgeyi yeniden şekilllendirmek. Bu süreçte de bölgedeki Kürtler kendini kullandırıyor. Tarih boyunca PKK-PYD, ABD'ye söylenmiş, keza ABD de PKK-PYD'nin karşısında görünmüştür. Ancak işin aslı o değildir. Bu tamamen PKK-PYD-ABD işbirliğinin bir ürünüdür. Astana görüşmelerine gelince, Türkiye'yi oyalama taktiğidir. Türkiye masadan kalkmalıdır. Çekilmelidir. Çünkü bu oyalama Rusya tarafından yapılıyor. Teröristle işbirliği yapılmaz. 1916 sürecinde yaşananlar, şimdi Membiç'te oluyor.

Kan ve gözyaşı üzerinden kirli hesaplar

ABD ve Rusya’nın Suriye üzerindeki kirli planları resmi açıklamarına da yansıyor. Esed çocukları katlederken 5 yıldır kimyasal silahın kırmızı çizgileri olduğunu söyleyen ABD ile rejimi koruyup muhalifleri suçlayan Rusya kan ve gözyaşı üzerinden birbirlerine gözdağı vermeye devam ediyor. İki ülke güya Suriye için toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısını da şova çevirerek, gerçekleri gözlerden kaçırıyor.

BMGK’DA ŞOV YAPIYORLAR

BM Güvenlik Konseyi, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal silah saldırısının ardından Fransa ve İngiltere'nin talebi üzerine konuyu görüşmek üzere önceki gün toplandı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Konsey'de İdlib'deki kimyasal saldırıda ölen çocukların resimlerini göstererek şunları söyledi: "Dün, ağızlarından köpükler çıkan, çaresiz ailelerinin kollarında acı çeken çocukların resimleriyle uyandık. Vücutlarında kimyasal saldırının yaralarını taşıyan, bebek bezli cansız bedenler gördük. Bu resimler karşısında gözlerimizi kapayamayız, sorumluluktan kaçamayız...Rusya'nın umrunda olması için daha kaç cocuğun ölmesi gerekiyor." Haley'nin konuşmasını tamamlamasının ardından, Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Vladimir Safronkov'un koşarak salonun dışına çıktığı görüldü. Rus temsilcinin geri döndükten sonra telefonlarına gelen mesajlara bakması dikkat çekti.

KIRMIZI ÇİZGİMİZİN ÖTESİNE GEÇTİ

ABD Başkanı Donald Trump: Suriye'deki kimyasal saldırıya karşı harekete geçme sorumluluğum var. Dün yapılanlar benim için kabul edilemez. Masum insanlar, çocuklar ve güzel bebekler öldü. Esed rejiminin iğrenç faaliyetlerine müsade edilemez. Benim Suriye ve Esed'e karşı tavrım çok değişti. Bu olay kırmızı çizginin ötesinde benim için çok çizgileri geçti.

OBAMA DA AYNI İFADELERİ KULLANMIŞTI

Eski ABD Başkanı Barack Obama: (2012) Bu aşamada askeri müdahale talimatı vermedim ancak kimyasal ve biyolojik silahlar hususunda dile getirdiğiniz nokta çok önemli. Bu sadece Suriye’yi ilgilendiren bir konu değil, İsrail dahil olmak üzere bölgedeki yakın müttefiklerimizi ve bizi de ilgilendiriyor. Kimyasal ya da biyolojik silahların yanlış kişilerin eline düştüğü bir durumla karşı karşıya kalamayız. Kimyasal silah kullanılması bizim için kırmızı çizgidir.

RUSYA’DAN ŞAŞIRTMAYAN AÇIKLAMA

Rusya Savunma Bakanlığı: Suriye ordusuna ait savaş uçakları İdlib vilayetindeki Han Şeyhun kasabasında muhaliflerin elindeki bir kimyasal silah deposunu vurdu ve buradan sızan zehirli gaz onlarca kişinin öldüğü kasabaya yayıldı. Kullanılan kimyasal mühimmat türü geçen yıl isyancılar tarafından Halep'te kullanılmıştı.

SURİYE REJİMİ MUHALİFLERİ SUÇLADI

Suriye Genel Kurmay Başkanlığı: Terörist grupların halihazırda savaş meydanlarında dayanacak gücü kalmadı, bundan dolayı yalan iddialara bel bağladıkları kaydedildi. İdlib’teki kimyasal saldırının sorumlusu terörist gruplar. Teröristler yenilgilerinin üstünü örtmek için masum insanları vahşi saldırılarla hedef alıyor.

KATİL ESED 3 YILDA 162 KEZ KİMYASAL KULLANDI

Esed rejiimi daha önce de defalarca kimyasal silah kullandı. Son üç yılda 162 kez kimyasal silaha başvuruldu. Suriye'de Esad rejimi ilk kez 21 Ağustos 2013'te kimyasal silah kullandı. Başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesine düzenelenen saldırıda bin 400'ün üzerinde sivil hayatını kaybetti. Çoğu kadın ve çocuk 10 bin sivil yaralandı.

REJİMİN KİMYASAL SİLAHLARI İMHA EDİLDİ YALANI

MAYIS 2014 Washington kaynaklı haberler: Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) yaptığı açıklamaya göre Suriye, resmi beyanda bulunduğu kimyasal silahlarının %92’sinden fazlasını ya ülke dışına çıkardı ya da yok etti. Kitle imha silahları uzmanı Greg Thielmann, Suriye’nin kimyasal silah stoklarının imha edilmeden önce ciddi boyutlarda olduğunu belirtti. Stokların tamamının 1300 tondan oluştuğunu söyleyen Thielmann, bu boyutuyla Suriye’deki kimyasal silahların dünyadaki en büyük kullanılabilir kimyasal silah stoklarından birini teşkil ettiğinin altını çizdi. Suriye’nin kimyasal silah cephaneliği bir hayli geniş; en zehirli gaz olan VX’ten, hardala ve sinir gazına kadar birçok farklı kimyasal silah bulundu.

DÜNYANIN UTANMASI YOK

İdlib’te onlarca çocuğun maruz kaldığı kimyasal saldırı da uluslararası güçlerin kılını kıpırdatmaya yetmedi. Utanması olmayan Batı, BM’de çocuk fotoğrafları üzerinden şov yaptı. ABD ile Rusya birbirini suçladı. Suriye rejimi ise hava saldırılarına devam etti, ediyor.

RÖPORTAJ VE HABER: MÜGE BEZİRCİ