Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

"Oradaki bir mühimmat depomuzun patlamasında 7 şehidimiz var. Bunun dışında 25 yaralımız var. Bu yaralılarımızın bir kısmı Hakkari'deki hastanelerde, Van ve ağır olan dört yaralımızı da şu anda Ankara'ya ambulans uçakla getiriyorlar. İnşallah tedavilerine burada devam edecek. Rabbimden yaralılarımıza da şifalar diliyoruz, şehitlerimize rahmet diliyoruz.

Biraz sonra Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un daveti üzerine Fransa'ya bir seyahat gerçekleştireceğiz. Bundan bir asır önce insanlık tarihinin en kanlı savaşlarından birinin sona ermesi münasebetiyle düzenlenen bu törenlerin bütün ülkelere bir mesaj vermesini özellikle diliyorum.

Suriye'den Yemen'e kadar bölgemizin kan gölüne döndüğü bir dönemde yapılan merasimlerin, bu ülkelerdeki çatışmaların sonlandırılması noktasında çok önemi haiz olduğuna inanıyorum.

Maalesef ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya, birinci cihan harbi sırasında yaşananların çok daha ileri derecede hatırlatan acı manzaralara, oyunlara ve zulümlere şahit oluyor. Günümüzde bölgemizde, çıkar ve menfaat kavgaları yaşanıyor. Bunun bedelini de mazlum ve mağdurlar ödüyor. Bugün Suriye'de her ne kadar gizlense de ölenlerin sayısı 1 milyonu bulmuş durumda.

'BARIŞIN VE BAĞIMSIZLIĞIN KIYMETİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ'

Biz birinci cihan harbi sırasında sadece Çanakkale cephesinde on binlerce evladını toprağa vermiş bir milletiz. Kafkasya'dan Kanal'a Irak Filistin Makedonya'da özellikle bu bölgelerde vatanını korumak için can vermiş bir ecdadın torunlarıyız. Türk milleti olarak barışın ve bağımsızlığın kıymetini çok iyi biliyoruz.

Ben sayın Macron'un daveti üzerine icra ettiğim bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Vatanımız için canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

SORU: Fransa'da çok yoğun bir program bekliyor sizi. ABD Başkanı Trump ile baş başa yüz yüze bir görüşme planlanıyor mu?

Sayın Trump ile kısa bir süre önce telefon görüşmesi yaptık. Fransa'da da fırsat bulabilirsek inşallah görüşme imkanını yakalarız dedik. Şimdi Paris'e gidince arkadaşlarımız karşılıklı olarak görüşecekler. Fırsat tesis etmeye çalışacağız. Bu fırsat çerçevesinde ikili bir görüşmeyi de yapacağız.

" SUUDİ ARABİSTAN, ABD VE AVRUPA'YA TAPELERİ VERDİK"

"Merhum Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak şu an itibariyle elimizde herhangi bir bulgu yok ama bilgi var. Buraya gelen 15 kişi ve tutuklu 18 kişi. Bu 15 kişi kesinlikle faili biliyorlar, hem de bu cesedin nereye getirildiğini biliyorlar. Kaldı ki, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı'nın açıklaması oldu. Şimdi inkar ediyorlar. O açıklamada, yerel işbirlikçilerle bunu gerçekleştirdik diyorlar. Kim bu yerel işbirlikçiler, bunu açıklamanız lazım. Bunu bilen sizsiniz.

Biz tapeleri Suudi Arabistan'a ABD'ye, Almanlara, İngilizlere, Fransızlara hepsine verdik. Buradaki konuşmaları herkes biliyor. Suudi Arabistan yönetimi bu 15'i konuşturmak suretiyle, bunu ortaya çıkarmayı bilir. Suudi savcı ipe un seriyor. Bizim savcıyı Suudi Arabistan'a çağırıyor. Sen bizim savcımızı ne yapacaksın? Olayın işlendiği yer burası. İpe un sermeye gerek yok. Ekonomistim, ama 40 yıllık siyasetçiyim. Bu 15 kişi cuma günü ayrı bir programla ayrı bir grup. Bu arada operasyon. Bu işin katilleri bu 15'in veya 18'in içindedir. Yerli işbirlikçi de kimse açıklamaları lazım."

Suudi Arabistan bizim iyi niyetimize karşı, adaletli davranarak bu şaibeden kurtulmaları lazım. Aksi takdirde kurtulamazlar.

HAKKARİ'DEKİ PATLAMA

Milli Savunma Bakanım, Kuvvet komutanlarım hemen oraya gittiler. Tabi gece ciddi bir faaliyet mümkün değildi. Patlamalar devam ediyordu. Bütün gece işi takip ettikleri gibi oradaki generalimiz, generallerimiz ve bütün bu çalışmalarla birlikte devamlı irtibat halinde olduk. Bir defa mühimmatın miyadının dolması gibi bir şeyin olmadığını savunma bakanım bana bildirdi. Burada sadece top ile alakalı şu anda teknik ekip orada, onların bir çalışması var. O ekip, topla ilgili olarak olumsuz şu veya bu şekilde ne açıklayacak onu bilemiyoruz. Zaten açıkladıkları zaman biz de kamuoyu ile paylaşacağız. Net olarak 'şundandır' deme durumunda değiliz. Çok ciddi şekilde takip ediyoruz, izliyoruz."