MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün gazetesine verdiği demecin son bölümünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 Kasım'da ABD'ye yaptığı ziyareti yorumladı.

Bahçeli, "Son derece başarılı. Türkiye'de ne söylemişse ABD'de aynısını söyledi. Duruşu tutarlı ve milliydi. Türkiye'nin tezlerini hakkıyla savundu. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dünyanın gözü önünde teröriste 'terörist' dedi, hiç alttan almadı. Cumhur İttifakı'nın iradesini cihana gösterdi" diye konuştu.

ABD, S-400 konusunda 'çarpık' ve 'yanlış' bir çizgide olduğunu söyleyen Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir devlet. Mevzu vatan savunması ve milletimizin güvenliği olduktan sonra yaptırım tehditlerinin hiçbir hükmü ve geçerliliği olamaz. Türkiye kimden neyi alacağına, nasıl alacağına, hangi şartlarla alacağına bizzat kendisi karar verir. S-400 Hava ve Savunma Sistemi milli güvenlik ihtiyacıdır. Saldırı değil savunma amaçlıdır. ABD, S-400 konusunda çarpık ve yanlış bir çizgidedir. Niye kullanmayacağız? Türkiye bir saldırıya maruz kalırsa ne yapacağız, teslim mi olacağız? Boynumuzu mu uzatacağız? ABD'nin gizli hedefi yoksa Anadolu coğrafyasını işgal mi? 1920'li yıllarda yapamadılar, şimdi mi yapmaya niyetliler?" ifadelerini kullandı.

'Ne CHP'den ne İP'ten S-400 konusunda milli ve ahlaki bir duruş görülmedi'
Bahçeli, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Alınan silah sistemi yeri ve zamanı geldiğinde kullanılır. Ankara'da S-400'lerin uçaklarla arasındaki radar bağlantısının test edilmesi maksadıyla test uçuşları yapıldı. Anlaşılan bu uçuşlar S-400 Hava ve Füze Savunma Sistemi'nin test ve eğitim faaliyetleri kapsamına gerçekleşti. ABD Dışişleri Bakanı S-400'lerin test edilmesinden kaygılanmış. Ya Türk milletinin kaygılarına ne diyecekler? Kaygılanacak onca konu varken bula bula savunma amaçlı satın altığımız hava ve füze savunma sisteminden rahatsız olmaları tam bir çelişkidir. Bizim kaygılarımızı biraz anlasalar, ülkemizle empati kursalar sanıyorum daha makul ve mantıklı bir çizgide olurlar. Bize göre depoda çürümeye terk edilmesi gereken aslı astarı olmayan, inandırıcılığı zerre kalmamış sözde dostluklar, sözde müttefiklik anlayışıdır. Bakın ne CHP'den, ne İP'ten S-400 konusunda milli ve ahlaki bir duruş görülmedi. Görülemez de. Hatta niye S-400 aldığımızı tartıştılar, eleştirdiler. Ne gerek vardı diyorlar. Türkiye'nin kendini müdafaa etmemesi için sanki siyasi ortam oluşturmaya çalışıyorlar. Zillet işte budur. Hiç utanmaları kalmamış. Milli onurları kağıt gibi yırtılmış! Türkiye dağılıp parçalansa, yanıp kül olsa zil takıp oynayacaklar. Adeta ülkemize karşı beşinci kol faaliyeti içindeler."

'ABD ne yapacağını şaşırdı, S-400 aldık, F-35'de fren yaptılar'
F-35 satışının askıya alınmasına da değinen Bahçeli, "ABD ne yapacağını şaşırdı. S-400 aldık, F-35'de fren yaptılar. Türkiye'nin F-35 projesine ortak olduğunu bilmeyen yok. F-35'lerin paraları da ödenmiş. Fakat bize şantaj yapıyorlar. F-35'leri koz olarak kullanıyorlar. Parası ödemiş uçakları vermiyorlar. Tıpkı 1910'lu yıllarda Birleşik Krallığın yaptığı gibi. Alırsak ne ala, alamazsak mutlaka yeni ve mantıki seçenekler değerlendirilmelidir. Bizi yabana atmasınlar. Tehditlerle sineceğimizi, susacağımızı zannetmesinler."

'Macron tam bir hayal kırıklığı'
NATO'nun beyin ölümünden bahseden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına da değinen Bahçeli, "Macron tam bir hayal kırıklığı. Nereye ulaşmak istediği belli. Türkiye aleyhtarı tavrı billurlaştı. Artık dikiş tutmuyor. NATO'nun beyin ölümü gerçekleştiyse ayrılsın, biz yokuz desin. Yüreği varsa rest çeksin. Barış Pınarı Harekatı'na en çok tepki gösteren ülkelerin başında Fransa geldi. Macron ezbere konuşuyor, maksatlı ve marazi bir duruş gösteriyor. NATO elbette sorgulanmalı. Bugüne kadar ne kazandık, ne kaybettik, bunların muhasebesi önyargılardan uzak biçimde yapılmalı. İşlevleri, NATO üyesi ülkeler arasındaki ilişkiler dürüst bir şekilde ele alınmalı. Bizim dünyaya bakışımız Türkçe'dir. Başkent Ankara vizyonu ve Türk-İslam Jeopolitiği görüş açımızdır. Milletimize yarar sağlamayan, ülkemizin hayati ve güvenlik çıkarlarıyla bağdaşmayan her oluşumun karşısında cesaretle durur ve tepkimizi dile getiririz."