Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle;

'ÜLKEMİZİN ÇIKARIYLA BAĞDAŞMAYAN BİR TAVİZ'

Önemli olan PKK'nın bu iki ülkedeki varlığına son verecek somut eylemlerinin görülmesiydi. İktidarın İsveç ve Finlandiya nezdinde herhangi bir somut gelişme olmaksızın attığı bu imza maalesef ülkemizin çıkarıyla bağdaşmayan bir tavizdir. Böyle durumlarda Erdoğan ve arkadaşlarının imza attığı başka mutabakatlarda da şahit olduk. Dolayısıyla her ne kadar sayın Erdoğan ve arkadaşları açısından aldanmak ve aldatılmak sıradan alışkanlık olsa da bu durum Türk milleti için kabul edilebilir değildir.

'BÖYLE BİR REZALETE İMZA ATMAK BAY KRİZE NASİP OLDU'

Öngörü abidesi, büyük ekonomist Sayın Erdoğan inatla kafasının dikine giderek ülkemizdeki ekonomik krizi daha da derinleştirmeye devam ediyor. Bizzat kendisinin hazırladığı bütçe kanununda enflasyon yüzde 9.8 olarak öngörülüyordu. TÜİK rakamlarıyla bile enflasyon yüzde 73.5'u buldu. Dolar kuru ise 17 liraya dayandı. Belli ki Bay Kriz geceleri yatmadan günlüğüne yazması gereken dileklerini bütçe kanununa yazmış. Dünyanın hiçbir yerinde enflasyon tahmini 70 puan, kur tahmini yüzde 100 oranında sapan ne bir ülke, ne de bir yönetim görmemiz mümkün değildir. Böyle bir rezalete imza atmak gider ayak Bay Krize nasip oldu. Nitekim bu öngörüsüzlüğün sonucu olarak iflasını açıklayan AK Parti iktidarı ek bütçe istemek zorunda kaldı.

'FATURA ENFLASYON VERGİSİYLE MİLLETİMİZE KESİLECEK'

Ek bütçe kanun teklifinde 2022 yılı için bir trilyon 750 milyar lira olarak kanunlaşan merkezi yönetim bütçesi giderlerine 1 trilyon 80 milyar lira ödenek ilavesi isteniyor. Kanun gereği ilave edilen ödenek kadar gelir gösterme zorunluluğu bulunuyor.

Milyonlarca çiftçimize verilecek desteklerdeki artış ne kadar biliyor musunuz? Sadece 15 milyar lira. Ek bütçenin 710 milyar lirası ÖTV, KDV gibi vergilerle finanse edilecek, fatura enflasyon vergisiyle milletimize kesilecek.

'SORUNUN KENDİSİ BİZZAT KENDİSİ'

Geçtiğimiz hafta her zamanki gibi yine bir gece yarısı BDDK, şirketlerin kredi kullanımına ilişkin bir karar yayımladı. Bu karara göre 15 milyon ve üzeri döviz ve altın cinsi varlık bulunduran şirketler kredi kullanamayacak. Yani ya şirketler kredi almaktan vazgeçecekler, ya da enflasyona karşı korunmaktan vazgeçecekler. Şirketler, TL'nin daha da eridiği bir ortamda sattığı malı yerine koymak için döviz tutar. İktidarın oluşturduğu güvensizlik iklimi nedeniyle döviz mevduatı kullanılıyor. Sorunun kendisi bizzat kendisi ama kendisi dışında herkesi değiştiriyor.

'BU KARAR BAY KRİZİN TÜRK ŞİRKETLERİNE UYGULADIĞI BİR AMBARGODUR'

Merkez Bankası başkanını değiştirdi olmadı. Hazine ve Maliye Bakanını değiştirdi olmadı. Enflasyon patladı, TÜİK'in müdürlerini değiştirdi yine olmadı. Şimdi de serbest piyasa koşullarını değiştirmeye çalışıyor. Gözlerini şirketlerin sermayelerine diktiler. Lafı eğip bükmeye gerek yok, BDDK kararı bir sermaye kontrolüdür. Bu karar Türkiye'de 1989'dan beri var olan sermayenin serbest dolaşımını net olarak ortadan kaldırmaktır. Bu karar bay Krizin Türk şirketlerine uyguladığı bir ambargodur. Bazı dış güçler ülkemizi bir döviz krizine sokmaya çalışsaydı tam olarak böyle bir karar alırdı. Gerçekten ibretlik. Adım adım tam teşekküllü bir sermaye kontrolüne gidiyoruz.

'BİR KERE DE BEŞLİ ÇETENE PARMAK SALLA'

Bu ekonomi yönteminin artık ülkemize verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Buradan sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Belli ki saraydaki lüks ve şatafat senin gözünü kör etmiş. Sen milletin sana vermiş olduğu yetkiyle oradasın. O koltukta, sarayda milletin.

Sen önce yandaşına satın aldırdığın televizyon kanalı için verilen kredinin peşine düş, sen önce yandaşlarına verilen karşılıksız kredilerin peşine düş. Sürekli milletimize parmak sallayacağına bir kere de beşli çetene parmak salla. Bir kere de onların cebine elini sok. Bir kere de onlardan fedakarlık iste.

'BİR AN ÖNCE SEÇİM KARARI AL'

Bir kere de sen tasarruf etsen ne olur be kardeşim? Bir kalemde memlekete 500 milyon dolar girer fena mı olur? Eğer dövize çok sıkıştıysan Nebati Bakan ile birlikte Edi'yle Büdü gibi yönettiğiniz ekonomiyi işin ehline bırak. Hakikaten öyle ama. Merkez Bankası'nın görevini yapmasına müsaade et. Seçimlere kadar da ekonomiye burnunu sokma. Biliyorum, sen bunların hiçbirini yapamazsın. Bir an önce seçim kararı al. Biz de millete döviz kuru ne zaman düşermiş gösterelim.

'ÇAY İÇMEK BİLE ZENGİN İŞİ OLDU'

Geçen ay çaya gelen yüzde 47'lik zamdan sonra geçtiğimiz haftada şekere yüzde 67 zam geldi. Artık şekerli çay içmek bile zengin işi oldu. Gerçi beyaz çay içiliyor sarayda ama... Biz siyah çay içemez olduk.

Bundan birkaç ay önce bay kriz şeker için 'Şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok' demişti. Maşallah dediği üç gün yaşamıyor. Demek ki neymiş şeker fabrikalarını satar ihtiyacı da ithalatla çözeriz demek olmuyormuş. Cumhuriyetin değerlerine saldırmak için devletin fabrikalarını üç kuruşa satınca sofraların tadı da, ekonominin istikrarı da kalmıyormuş.

Sayın Erdoğan biz seni bundan 4 yıl önce uyarmış, 'Şeker vatandır, satma' demiştik. Cumhuriyet değerlerine düşmanlığının ve yaptım oldu zihniyetinin bugün memleketi getirdiği noktadan memnun musun? Sen smoothie içmeye devam et.