Kutup buzunun erimesi, Dünya'nın dönüşünü ve dolayısıyla zamanı da değiştiriyor. Günlerimizi belirleyen saat ve dakikalar, Dünya'nın dönüş hızına göre belirlenir.

Ancak bu dönüş hızı sabit değildir; Dünya'daki yüzey ve çekirdekteki değişiklikler nedeniyle çok az da olsa değişebilir. Bu neredeyse fark edilemez değişiklikler, zaman zaman dünya saatlerinin "artık saniye" ile ayarlanması gerektiği anlamına gelir.

Bu, küçük gibi görünebilir, ancak bilgi işlem sistemleri üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Yıllar boyunca zaman dilimlerine birçok saniye eklenmiştir. Ancak son zamanlarda, çekirdek değişiklikleri nedeniyle Dünya'nın dönüş hızının artmasıyla birlikte, uzun süredir devam eden yavaşlama eğilimi tersine dönmüştür.

Fransa'daki Uluslararası Ağırlık ve Ölçüler Bürosu Zaman Departmanı'na göre, yakın gelecekte bir saniyenin çıkarılması gerekebilir.

Zaman, 1955'ten önce Dünya'nın bir yıldız etrafında bir kez dönmesi olarak tanımlanıyordu. Ancak daha sonra, atom saatlerinin kullanımıyla, fiziksel bir saniyenin daha istikrarlı bir şekilde tanımlanabileceği anlaşıldı. Günümüzde, koordineli evrensel zaman (UTC) adı verilen zaman dilimleri atom saatlerine dayanır, ancak yine de Dünya'nın dönüş hızına uyar.

Ancak Dünya'nın dönüş hızındaki değişiklikler nedeniyle, UTC ile Dünya'nın dönüşü arasında bir fark oluşur. Bu farkı gidermek için ara sıra bir "sıçrama saniyesi" eklenmesi gerekebilir.

Uzun vadede, Dünya'nın dönüşündeki değişikliklere okyanus gelgitlerinin sürtünmesi hakim olmuştur, bu da dönüş hızını yavaşlatır. Son zamanlarda, insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle kutup buzlarının erimesinin etkileri de önemli bir faktör haline gelmiştir. Buzun okyanusa erimesi, suyun kutuplardan Ekvator'a hareket etmesine neden olur ve bu da Dünya'nın dönüş hızını daha da yavaşlatır.

Editör: Ali Özgür UZUN