Credit Default Swap (CDS), bir ülkenin finansal sağlığını değerlendiren, adeta ekonomik bir barometre niteliğinde olan bir göstergedir. Bu finansal gösterge, bir ülkenin borçlanma riskini analiz ederek yatırımcılara kılavuzluk eder. Yüksek CDS primi, uluslararası piyasalarda bir ülkenin borçlarının riskli olduğu izlenimini yaratır, bu da yatırımcı güvenini sarsar.

Credit Default Swap (CDS), bir ülkenin finansal sağlığını değerlendiren, adeta ekonomik bir barometre niteliğinde olan bir göstergedir. Bu finansal gösterge, bir ülkenin borçlanma riskini analiz ederek yatırımcılara kılavuzluk eder. Yüksek CDS primi, uluslararası piyasalarda bir ülkenin borçlarının riskli olduğu izlenimini yaratır, bu da yatırımcı güvenini sarsar.

Dünya ekonomisinin sahnesinde, kredi notu düşük olan ülkeler bir nevi ekonomik savaş alanında çarpışır. Uluslararası piyasalardan borçlanmak için yüksek faiz ödemek zorunda kalan bu ülkeler, ekonomik rekabet avantajını yitirir. Bu noktada Türkiye'nin CDS primi, 2022 Temmuz'unda tarihi zirvesine çıkarak 900'ün üzerine fırlamıştı.

Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan liderliğindeki ekonomi yönetimi, 2023 yılında yürürlüğe koydukları rasyonel ekonomik politikalar ve cesur faiz adımlarıyla, Türkiye'nin CDS primini önemli ölçüde aşağı çekti. 2023 Kasım'ında ise Türkiye'nin CDS primi 350 baz puanın altına indi.

Peki, yüksek CDS sadece soğuk finansal terimlerle mi anlatılmalı? Şöyle düşünelim: 2024 bütçesinde en büyük paylardan biri, adeta bir ekonomik vampir gibi ödediğimiz vergileri içen faiz ödemeleri olacak. Önümüzdeki yıl, ödediğimiz vergilerden:

Personel ödemeleri için 2,5 Trilyon,

Sosyal yardımlar için 4,2 Trilyon,

Faiz ödemeleri için 1,25 Trilyon ayrılacak.

Eğitime, sağlığa ve ulusal güvenliğimize ayırdığımız bütçeden daha fazlasını faiz olarak ödeyeceğiz. Çünkü, ne yazık ki, borçlanma maliyetimiz hala yüksek!

Sonuç olarak; Türkiye'nin CDS priminin düşmesi, adeta ekonomik fırsatların başlangıcı. Düşük CDS primi, Türkiye'nin uluslararası piyasalardan daha avantajlı koşullarda borçlanmasını ve dış yatırımların artmasını sağlar. Bu da ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı tetikler.

Ancak, CDS priminin bu muhteşem düşüşü için rasyonel politikaların devam etmesi şart. Faiz oranları artışı ve mali disiplin gibi sarsıcı adımların atılmasının, ekonomik mücadelemizin devamının anahtarı olduğunu unutmamak gerekir.