31 Mart'ta yapılacak seçimlere yalnızca 18 gün kaldı. Seçimlere haftalar kala partiler tempoyu artırdı. Aylardır vatandaşlarla iç içe olan AK Parti ise seçim kampanyasını sürdürüyor.

Erdoğan'ın açıklamaları:

Mardin'e kendimizi tam anlatamadığımızın farkındayız. Mevcut oy oranları aramızdaki muhabbeti yansıtmıyor. 14-28 Mayıs seçimlerinde Mardin'de arzu ettiğimiz oranlara ulaşamadık. 31 Mart önceki seçimlerden farklı olacak, Mardin'de yeni bir başlangıç yapacağız. Bu sefer Mardin'in eser ve hizmet siyasetinden yana olacağına inanıyorum.

Mardin 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Mardin'le birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? 

"TAYYİP ERDOĞAN'IN DİK DURUŞUNU FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİM ÇOK İYİ BİLİYOR"

Gazze başta olmak üzere etrafımızdaki çatışmalar sebebiyle bu ramazana buruk girdik. Türkiye olarak Filistin'e en çok destek veren, İsrail' en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biriyiz. Bugüne kadar 200'den fazla kanser hastası ve yaralıyı ülkemize getirdik. İçimizdeki cahiller bilmese de Tayyip Erdoğan'ın dik duruşunu mazlum Filistinli kardeşlerim çok iyi biliyor. Eğer kim bu milletin Gazze gayretini sorguluyorsa açıkça kendi insanına hakaret ediyor demektir.  Bu asılsız ithamların AK Parti ve Cumhur İttifakı'ndan oy koparmak için dillendirilmesi utanç vericidir. "Hamas terör örgütüdür" diyen CHP'nin listelerinden Meclis'e girenler Filistin konusunda bize ders veremezler. Hem Gazze'ye yardım etmediler diyeceksiniz hem de Filistinli direnişçilere terörist iftirası atanlara seçim kazandıracaksınız. Böyle bir vebalin altına hiçbir kardeşimin gireceğini düşünmüyorum. Vatandaşımın vicdanen en doğru kararı vereceğine inanıyorum.

"KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL"

21 yıldır emanetini taşıdığımız aziz milletimize asla yalan söylemedik, insanımıza karşı daima dürüst olduk. Cumhur İttifakı'nda da bu ilkemiz değişmedi. Nerede ittifak ettiğimizi, nerede kendi adayımızla seçime girdiğimizi herkes biliyor. Bir de karşı tarafa bakıyorsunuz ortada ne şeffaflık var, ne dürüstlük var. Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular, kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri DEM'le beraber yürütülecekler, DEM'siz yürütülecekler diye ikiye ayırmışlar.  Biri çıkıyor DEM'lileri görsem yolumu değiştiririm diyor biri çıkıyor DEM'lileri belediyeye almam diyor. Öteki çıkıyor küçük enişte edasıyla bu kişilere partiye koymam diyor. Ortada siyasi ahlak namına, dürüstlük namına hiçbir şey yok. Tutarsızlık, siyasi ahlaksızlık bunların adeta paçasından akıyor. Bunları görünce "nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça" şarkı sözleri geliyor. 

"CHP KARŞISINDA ÜÇ MAYMUNU OYNUYORLAR"

Madalyonun öbür tarafında da tablo aynı. Kürt'leri istismar edenler tek cümle duymuyor. Seçmenini savunamayacak kadar acziyet içindeler. Türkiye, tek faşizminin en ilkel hallerine şahit oluyor. Söz konusu CHP olunca kuyruklarını kıstırıp olay yerinden kaçmayı tercih ettiler. Her türlü demokrasi atılımına karşı çıkanlar bunlar değil miydi? Sessiz devrim gerçekleştiren bize karşı çıkan bunlar değil miydi? Aramızı bozmaya çalışanlar bunlar değil miydi? Şimdi CHP karşısında üç maymunu oynuyorlar. Bizim ne 30 yıllık belediyecilik geçmişimizde ne de 21 yıllık iktidarımızda oy tercihinden ötürü vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur. Herkese hizmet etmek görevimizdir. Bizi sevsin sevmesin herkesin hizmetkarıyız. Bize efendilik yakışmaz, bize hizmetkarlık yakışır. Bizde oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur. Bize oy versin ya da vermesin 85 milyonun hizmetkarıyız.

Editör: Senem KAYA