Ali Değermenci
alidegermenci@istiklal.com.trİSLAM’A SUİKASTIN DİĞER ADI: ILIMLI İSLAM PROJESİ
Vatikan’ın İslam’ı imhaya yönelik olarak planladığı dinlerarası diyalog projesinin bir benzeri de ABD’li Evangelistlere ait “Ilımlı İslam Projesi”dir. Bu proje aynı zamanda İslam ülkelerinin haritalarını değiştirmeyi gaye edinen Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP’un) dinî ve kültürel ayağıdır.
HIRİSTİYAN MOON TARİKATININ İLAHİYATÇILARIMIZ VE ÜLKEMİZ ÜZERİNDEKİ HESAPLARI
“İslam’ı İmha Yolunda Döşenen Taşlar”dan biri de, ABD menşeli misyoner - oryantalist faaliyetlerdir. Özellikle 1980’li yıllardan sonra yoğunlaşan bu faaliyetleri iki kategoride değerlendirmek mümkündür...
İSLAM’A KURULAN TUZAK: DİNLERARASI DİYALOG
“İslam’ı İmha Yolunda Döşenen Taşlar” çerçevesinde sayılması gereken en tahripkâr projelerden biri de, yaklaşık çeyrek asırdan bu yana özellikle akademisyenler arasında oldukça yaygın bir şekilde işlenen Vatikan’ın dinlerarası diyalog ve hoşgörü projesidir.
REFORMİST BİR EKOL: ANKARA OKULU
Bir süredir yazılarımızda konu edindiğimiz Ankara İlahiyat, süreç içinde bir ekole de vücut vermiştir. Bu ekole Ankara Ekolü veya Ankara Okulu denmektedir. Reformcu, dinlerarası diyalogcu ve tarihselci bir yaklaşım sergileyen bu ekol, her türlü faaliyeti ve hususen de yayınlarıyla, İslam’ın mahiyetini bozan ideolojik bir karakter taşımaktadır.
ANKARA İLAHİYATTA YERLİ REFORMİSTLER
Bir evvelki yazımızda delilleriyle ortaya koyduğumuz gibi, Ankara İlahiyatın misyonu, Vatikan ve kilise temsilcilerinin telkinleri doğrultusunda belirlenmiştir.
ANKARA İLAHİYATIN KURULUŞ HİKÂYESİ VE FAALİYETLERİ
“İslam’ı İmha Yolunda Döşenen Taşlar” çerçevesinde en önemli olaylardan biri de, reformist maksatlarla Ankara İlahiyat’ın kurulmasıdır. Açılışının planlanması, müfredatı ve hedefleri hakkında birinci ağızlardan yapılan açıklamalar, onun daha önce yazdığımız dış kaynaklı plan ve projelerin gayesiyle paralel bir mahiyette kurulduğunu göstermektedir.
İSLAM’I İMHA (!) YOLUNDA DÖŞENEN TAŞLAR
Daha önceki yazılarımızda ehl-i kitabın İslam’a ve Müslümanlara bakışını ayet-i kerimelerin işaret ettiği doğrultuda ele almış, onların İslam’a ve Müslümanlara -başka herhangi bir sebebe bağlı olmaksızın- şirklerinden kaynaklanan hasetlikleri yüzünden düşmanlık beslediklerini izah etmiştik.
HATİBOĞLU’NUN “FİTEN HADİSLERİ”NİN UYDURULDUĞUNU İDDİA ETMESİ
Hatiboğlu’yla özdeşleşen dini tenkitçiliğin dinimizin hemen her sahasını reforma açık hale getirdiğini iki yazıyla ortaya koyduktan sonra, yine onun vahy-i gayr-i metlüvü inkâr edişini konu almış...
VAHY-İ GAYR-İ METLÜV’ÜN DELİLLERİ VE DİNDEKİ YERİ
Bir evvelki yazımızda vahyin “metlüv” ve “gayr-i metlüv” olarak ikiye ayrıldığını ve vahy-i gayr-i metlüvü inkâr etmenin nübüvveti inkâr anlamına geldiğini ayet ve hadislerin delaletiyle anlatmaya çalışmıştık.
VAHY-İ GAYR-İ METLÜVÜ İNKÂR, NÜBÜVVETİ İNKÂRDIR
Bundan evvelki iki yazımızda M. S. Hatiboğlu’nun, bir oryantalizm oyunu olan “tenkitçilik” metodunu benimsemesi sonucu sergilediği, dinin neredeyse tamamını tahrife açık hale getiren vahim yaklaşımları anlatmıştık.