Ali Değermenci
alidegermenci@istiklal.com.trKURAN HEM İLAHÎ HİTAPTIR HEM DE KELAMULLAH OLAN KİTAPTIR
Önceki iki yazımızda Kuran’a dair akaid ölçülerini beyan etmiştik. Şimdi bu ölçüler muvacehesinde M. Öztürk’ün Kuran’a imanla ilgili akaid ihlali anlamına gelen sözlerini cevaplandırmaya devam ediyoruz.
KURAN’A İMANI ORTADAN KALDIRAN VE KÜFRÜ GEREKTİREN SÖZ VE FİİLLER
Bir önceki yazımızın devamı olarak bu yazımızda Kuran’a ters düşen, kişiyi İslam dairesi dışına çıkaran bazı meselelerden, yani akaidde Kuran’la ilgili olarak küfrü gerektiren bazı söz ve fiillerden bahsedeceğiz...
KUR'AN'A İMAN NASIL OLMALI?
Tahrifatçılara cevap verme sadedinde, M. Öztürk’ün Kuran’la ilgili hezeyanlarını; Kuran’ın, Akaid ilminin ve akl-ı selimin rehberliğinde tahlil etmeye devam ediyoruz...
TAHRİFATÇILARA NİÇİN CEVAP VERİYORUM? (2)
“… Kim, (emredilmedikleri şeyleri yapan ve yapmadıkları şeyleri söyleyenlerle) eliyle cihad ederse o mümindir, kim onlarla diliyle cihad ederse mümindir, kim onlarla kalbi ile cihad ederse mümindir; bunun dışında hardal tanesi kadar iman yoktur.” (Müslim, İman, 80; I, 70.)
TAHRİFATÇILARA NİÇİN CEVAP VERİYORUM?
Bildiğiniz üzere bir zamandan beri yüce dinimiz İslam’a, Kuran’a, Hz. Peygamberin (s.a.v.) Sünnet ve hadislerine açık ya da kapalı tenkit getiren, hatta bunlara saldıran bidatçi ve tahrifatçılara karşı yazılar yazıyorum. Bu yazılarımın tarafınızdan büyük ilgi gördüğünü gerek şifahi gerekse yazılı yolla bana ulaşan takdir, teşekkür ve dualardan anlıyorum. Mukabelede bulunduğum ve bulunamadığım herkesten Allah razı olsun. Destek ve dualarınız bize güç vermektedir.
KURAN’IN HEM MANA HEM LAFIZ OLARAK ALLAH KELAMI OLDUĞUNA DAİR AKAİD KAYNAKLARINDAN DELİLLER
Bir evvelki yazımızda M. Öztürk’ün Kuran’ın Hz. Peygambere mana olarak indiği, onu kitap formuna sokanın Hz. Peygamber olduğu yönündeki iddiasını gündem etmiş ve cevaplandırmıştık.
HEM MANASI HEM DE LAFZIYLA KURAN ALLAH KELAMIDIR
Mustafa Öztürk Vakasını çok yönlü olarak tahlil edeceğimizi, konuyla ilgili ilk yazımızda siz okuyucularımıza beyan etmiştik. Takdir edersiniz ki bu çok yönlülük içinde ilk sırada değerlendirilmesi gereken şey, meselenin akaid boyutudur.
KURAN’I KİM ANLAR, KİM ANLAMAZ? (2)
Bir önceki yazımızdaki konuya kaldığımız yerden devam ediyoruz: Biz M. Öztürk’ün Kuran üzerinde gereği gibi araştırma yapmadığını, ona gönül vererek, samimi bir inançla yaklaşmadığını düşünüyoruz.
KURAN’I KİM ANLAR, KİM ANLAMAZ?
Akaidimizin gereği odur ki Allah’a hesap soracak hiçbir merci - makam yoktur. Allah hiçbir insanın keyif ve arzularına göre hareket etmez. Hiçbir mahlûk da ona hesap soracak güç ve kuvveti kendinde bulamaz. Yaptığından sorgulanamaz olmakla birlikte, Rabbimiz kendisinin hakîm ve adil olduğunu haber veriyor. Onun “el- Hakîm” ism-i şerifi, hükmünde hikmet sahibi olduğunu “el- Adl” ism-i şerifi de mutlak adalet sahibi olduğunu ve yarattığı mahlûkata zerre kadar haksızlık yapmayacağını ifade eder.
MUSTAFA ÖZTÜRK VAKASINI ÇOK YÖNLÜ OKUYABİLMEK
Meali verilen bu ayet-i kerimelerin mesajı, adeta Mustafa Öztürk’ün son günlerde dinî ve millî bünyemize bir hançer gibi saplanan söz ve tavırlarını tanımlar gibidir.