“Vira Bismillah” denizcilikte sık kullanılan bir tabir olup demir almaya denir. İşe başlamanın diğer bir söyleniş biçimi olan bu deyim yola koyulma manasında kullanılır.

'Vira Bismillah' denizcilikte sık kullanılan bir tabir olup demir almaya denir. İşe başlamanın diğer bir söyleniş biçimi olan bu deyim yola koyulma manasında kullanılır.

Özellikle balıkçılar yola koyulurken 'Vira Bismillah' demeyi ve bunu bir çeşit dua haline getirmeyi unutmazlar. Bir kısım işadamı ve siyasetçi de işe başlarken 'Vira Bismillah' sözünü kullanıp binlerce insanın ekmek teknesinin bereketli olması için Allah'ın ismini anarak dua ederler.

Bu sözle İstiklal Gazetesinde yazıya başlamak, hayatının otuz yılını denizde geçirmiş birisi olan benim için çok hoştur. Zira 25 yıl önce bu söz bir gazetede yazdığım köşe yazılarımın da başlığıydı.

Benim asıl mesleğim denizciliktir. Yıllarca savaş gemilerinde çalıştım. 28 Şubat 1997 döneminde eşimin başörtüsü nedeni ile ordudan emekli edildim. Buna ordudan attılar da diyebilirsiniz. Daha sonra ticaret gemilerinde çalışmaya başladım.

Yaşadığım bir çok olay halkımız tarafından yeterince bilinmediği için bunları yazmak gereği duydum. Özellikle namaz ve dini konularda yaşamış olduğum olayları kaleme alarak genç nesillere tecrübelerimi aktarmak gerektiğini düşündüm. Çünkü gerçekler neredeyse tamamen tersyüz edip anlatılmaktaydı.

Basını ve medyayı ele geçirmiş bazı azınlık mensupları dinimizi ve dindar insanları çok kötü bir şekilde anlatıyorlardı. Bu nedenle 'Bahriye'de 15 Yıl' ve 'Altı Ayda Altı Kıta' isimli kitaplarımı yayınladım. Bunlar hala internette satılmaktadır. Bundan başka ekonomi alanında doktora yapıp bir tanesi İngilizce olmak üzere çok sayıda kitabım vardır. Özellikle 'geleceğin dünyası nasıl olacak?' sorusuna cevaplar aradım.

Vira kelimesi 'almak, çekmek' anlamına gelir. Bütün denizciler Alman olsun, Rus olsun vira denildiği zaman ne anlama geldiğini bilirler. Hatta birçok ülkede bu kelimenin kendi lisanlarında başka karşılığı yoktur. Örneğin Ruslar bizdeki gibi almaya 'vira' bırakmaya da 'mayna' derler. Bu sözün kökeni de çok eski tarihlere dayanır.

Müslümanlar henüz Dört Halife döneminde iken denizlere açılmışlar, Sardunya, Sicilya ve Kıbrıs gibi Akdeniz'in en büyük adalarını feth etmiş Hint Okyanusunu İslam'ın yayılma üssü yapmışlardı. Keza Müslümanlaşan Türkler de Anadolu'ya geldikten hemen sonra denizlere açılmışlar, Emir Çaka Bey tarafından büyük bir deniz devleti kurmuşlardı. Fakat ne yazık ki Anadolu Selçuklu Hükümdarı Kılıç Arslan ile savaşan bu denizci devlet yenilince bizim için denizcilikte bir müddet duraksama yaşanmıştır. Nihayet Barbaros Kardeşler döneminde yeniden dünyanın en önemli deniz gücüne sahip millet haline gelmişizdir.

Denizciliğe Türklerin katkısı oldukça fazladır fakat bu konuda yeterince bir çalışma yapılmamıştır. Örneğin dünyanın en büyük Amirali Zheng He, Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselamın 31. Kuşak torunu olup Türk kabileleri içinde yaşamıştır. Çin İmparatoru Yonglo'nun hizmetine girerek dünyanın en büyük filosu ile Hint Okyanusuna açılmıştır. Yapmış olduğu yedi büyük deniz seferi ile deniz ipek yolunun tekrar açılmasına sebep olduğu gibi İslamiyetin okyanus ötesine ulaşmasında büyük emeği geçmiştir. Nihayetinde hacca gitmiş ve bu görevini de yerine getirmiştir. 'Deniz İpek Yolu ve Amiral Zheng He' isimli kitabımı denizlere merak saran herkesin okumasını umuyorum.

Türklerin denizciliğe katkıları ile ilgili olarak yeni yeni bazı çalışmaları görmekteyiz. Enlem boylam cetvellerinin hazırlanması, usturlap gibi zamanın en gelişmiş cihaz ve haritalarını, o günün en modern seyir cihazlarını kullanan dedelerimiz, dünya hakimiyetine denizcilikteki başarıları sayesinde ulaşmışlardır.

Türklerin en önemli hususiyetlerinden bir tanesi İslam'a olan bağlılıklarıdır. Hiçbir millet İslam uğruna bu kadar çok şehit ve gazi vermemiştir. Kur'an'da bu husus Rabbimiz tarafından 'Ben öyle bir millet göndereceğim ki onlar kafirlere karşı izzetli ve Müslümanlara karşı da alçak gönüllüdür, onlar Allah'ı sever Allah da onları sever' mealinde ifade edilmektedir.

Tarihte Türklerden daha fazla bu övgü ve senaya masadak olmuş yani uygun düşmüş millet; pek azdır. İşte işe başlarken 'besmele' çekmeyi unutmayan ve bunu askeri gemiler dahil her yerde uygulayan Türklerin deniz maceraları ilgi çekmeye değer konulardan bir tanesidir.
Şehit ve gazilerin mühim bir kısmı da denizcilerdir.

Araplardan sonra özellikle Türk denizcileri, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'i adeta bir Türk Gölü'ne çevirerek, insanların serbest bir şekilde ticaret yapmasına ve inançlarını özgür bir biçimde yaşamalarına imkan tanımışlardır. Halbuki daha önceki dönemlerde özellikle Hıristiyan korsanlar, çeşitli inançlara sahip bütün sahil şeridinde yaşayan topluluklara zarar veriyorlardı.

Türkler, Arap ve Latin denizcilerin tecrübelerinden de istifade etmişler denizcilikte bu milletlerden aldıkları kelimeleri de kullanmışlardır. Fakat bu kelimeleri kullanırken bir nevi Müslümanlaştırmışlar, her hayrın başı olan besmeleyi ihmal etmemişlerdir. Örneğin demir alırken sadece 'vira' ve demir atarken 'funda' dememişler, 'vira bismillah ve funda bismillah' emirlerini kullanmışlardır. Hatta deniz askerleri bugün bile atış yaparken sadece 'salvo' emrini kullanmaz 'bismillah salvo' emrini kullanırlar.

Bahriyede görev yaparken en çok sevdiğim şeylerden birisi; gemi komutanının 'bismillah salvo' diyerek toplara atış emrini vermesidir. Deniz topçuları karadaki asker arkadaşlarından farklı olarak besmeleyi daima kullanmış ve halen de kullanmaktadırlar. Denizaltı dibe dalarken dahi 'bismillah imla et' emri ile hareket etmektedir.

Sivil hayatta da aynı tabirler yine karşımıza çıkar. Türk ticaret gemilerinde de demir alırken 'vira bismillah' atarken 'funda bismillah' emirleri kullanılır. "Allah selamet versin" tabir en çok kullanılan deyimdir.

Allah'ın izni ile hiçbir güç Türklerin geçmişleri ile ilgili olan bu derin bağlılıklarını koparmaya yetmez ve yetmeyecektir. Yöneticiler ezanı değiştirilmeye çalışılmış ise de denizcilerin besmelesini değiştirememişlerdi. Bu güne kadar askerler yine 'Allah Allah' diyor, denizciler besmelesiz işe başlamıyorlardı. Rabbim, bütün güzel ve hayırlı işlerimize besmele ile başlamayı nasip etsin, vesselam…