İnsanoğlu varlıkların içinde en üstünü en şereflisi olarak yaratıldığı için insan üzerindeki mesuliyet, vazife ve o sorumluluklar kadar derecesi de büyüktür. İnsana bu nedenle Allah tarafından engin bir tefekkür kabiliyeti, yeteneği ihsan edilmiştir.

İnsanoğlu varlıkların içinde en üstünü en şereflisi olarak yaratıldığı için insan üzerindeki mesuliyet, vazife ve o sorumluluklar kadar derecesi de büyüktür. İnsana bu nedenle Allah tarafından engin bir tefekkür kabiliyeti, yeteneği ihsan edilmiştir. Tefekkür insanoğlunun yaşam döngüsü içinde her an her saniye devam etmektedir. Bu her meslekte için de geçerlidir zaten.

Peki fotoğraf üzerinde nasıl tefekkür edilir hiç düşündük mü?
Aslında hangi meslekte olursa olsun insan tefekkür edebilmektedir.

Nasıl mı? Tefekkür insanın günahlarının bağışlanmasına vesile olduğu gibi; Allah'ın yarattığı ihsan ettiği her şeye ibret nazırıyla bakmayı öğretmektedir.

Allah'ın yarattığı her şeyde bir delil vardır. Varlıklara ve etrafına bakarak düşünen insan aslında eserlerinde Allah'ın varlığının delillerini görür. Çünkü evrenin her köşesi Allah'ın yarattığı türlü türlü şeylerle dolu. Bunları bizler de fotoğraflarını çektiğimizde müşahede etmiş oluyoruz.

İşte biz fotoğrafçılar açısında da gerçek şudur ki; Allah'ın sabah, akşam saatlerinde yarattığı o muhteşem renk tonlarını güneşin, ayın doğum ve batımlarını,bulutları gördükçe hayranlığımız, tefekkürümüz daha da ziyadeleşiyor. Ne diyoruz 'Aman Allah'ım bu nasıl renk!' Sabahı başka akşamı başka renkler değil mi? İşte burada aklımıza Allah'ın Sıbgatallah sıfatı geliyor.

Sıbgatallah; Allah'ın boyası manasını teşkil etmektedir. Yarattığı her çeşit canlının renkleri ayrıdır. Renk sanatı karşımıza çıkıyor. Fotoğrafta ise bambaşka bir boyuta geliyor Sıbgatallah sıfatı. Tüm renkleri yaratan şekil veren O'dur. Kur`an`da beyaz, siyah, yeşil, kırmızı ve mavi olmak üzere altı temel renk geçmektedir.

Sadece siyah renk görünür spektrumunda değildir. Diğer tüm renkler, siyah dışındaki ışığın yansımasıdır. Diğer tonların aksine siyah doğada hiçbir ışık olmadan bulunabilir.

Örnek ise : Macenta, kırmızı, sarı, yeşil, siyahmavisi, koyu mavidir.

Ünlü Fizikçi Newton 1676,da prizma yardımı ile güneş ışığının kırılmasını sağlamış ve 7 ana renk grubunu keşfetmiştir. Tüm boyalarınn hepsi karıştıtldığında ise kahverengi elde edilir. İnsan nasıl bu olağanüstü doğanın renkleri karşısında tefekkür etmez. Allah her şeyi kusursuz bir şekilde yaratmıştır.

Allah'ın renk sanatıda hayran bırakıyor bizleri.

Örnek verecek olursak;

Fotoğraflarda sabah ve akşam saatlerindeki renk ayrımlarını görmekteyiz. İşte o an tefekkür başlıyor. Halbuki insan evrendeki her zerre bir an bile olmasın daima tefekkür halindedir. O gün doğumları ve gün batımları olmasa ışık olmasa biz ne yapabiliriz ki? O zaman tüm bunları bizlerin hizmetine sunan Rabbimizi her an tefekkür etmeliyiz.Allah'ın ayetlerini düşünüp kalbe huşu verip kendimizi teslimiyet içinde devam edebilirsek yarattığı sonsuz güzelliklere kavuşuruz. İlahi ikramlarını tefekkür etmezsek şükür etmezsek zannımca o zaman zarara uğrayanlar (Allah korusun) bizler oluruz.

Ben her fotoğraf çektiğim zaman Allah'a daime şükür eder tefekkür içinde bir an bile ayrılmam. Allah'ın lütfu olmasa bizler bunların hiçbirini yapamayız. Şimşekler çaktığında hemen besmele çekeriz o an kalbimizce tefekkür ederiz o anı yakalarız.

Her çektiğimiz fotoğraflar ile doğanın bize verdiği güzellikleri belgelemiş oluyoruz hepimiz.
Kainatı rengarenk güzelliklere boyayan İlahi Sanat tabiattaki muhteşem renk desenlerini canlı, cansız her varlığa vurulan vahdet damgasını Allah'tan başka kim yaratabilir. İşte en büyük tefekkür budur.

Bir hadis aklıma geldi;

'Bir saat tefekkür kırk gece nafile ibadetten üstündür.' Allah'ın yarattıklarını düşünüp tefekkür yaptıkça insanda ibadetlere karşı istek artar. İnsanda sevgi artar. O sevgidir insana fotoğraf çektiren veya her hangi mesleğini icra ettiren. Sabah veya akşamın renklerini görünce nasıl oluyor da bu kadar güzel çeşit renkler oluyor hep düşünürüz. Tefekkür ederiz.

Bir ayet-i kerime var;

'Sıbgatallahi ve men ahsenu minallahi sbgaten,ve nahnu lehu abidûne.'
( Allah'ın boyası; Allah'ın boyası ile boyanandan daha ahsen ( daha güzel ) olan kim vardır. Ve biz O'na kul olanlarız.) Bakara 138. Ayet.

İnsanı Allah'a yaklaştıracak Allah'tan öğrendiklerimizi uygulayarak insanoğlu öyle zarif karaktere bürünür ki mümin kimliğini dışarı yansıtır. Tevhid inancına daha yatkın fıtrat boyasıyla boyanmış olur. Fotoğraf sanatçılarının vurgulamak istediği ise Sıbgatallah sıfatı ile evrendeki tüm renkleri yansıtan ve bizlerin o anları belgelemeye şahit olmamızda ayrı bir güzel olarak Allah'ın yarattıklarını delili olarak çekmekteyiz.

Örneğin kar yağarken kış fotoğrafı, güneşin doğuşu, ayın doğuşu veya batışları, bulutlu bir hava ve hepsinde tefekküre bürünüyoruz. O zaman insanın beyni ve kalbi de farklı bir kimliğe bürünüyor.

Ay doğumları ve batımlarının renklerini bile Allah farklı renk tonlarında yaratmıştır. Düşünen her toplum bunlardan bir delil olarak tefekkür ederse bu sayede hayatı değişecektir. Tefekkür sadece dua etmek değil maneviyat halinde o anı yakalamanın heyecanı içinde istemesen de tefekkür etmiş oluyorsun.

Günün her saati renk değişimi olmaktadır. Ama en muhteşemleri bahsetmiş olduğumuz mavi veya altın saatler dediğimiz zaman dilimleri içindekiler, gün batımları saatleri ve bilhassa kışın karın yağdığı o müstesna zamanlar ise insanı alıp götürüyor.

En derin sevgi ve saygıyla.