RUSYA’DA NELER OLUYOR
Açılış maçında Rusya’nın, Suudi Arabistan’ı 5’lemesiyle, 2014
Almanya’daki gibi bol gollü bir şampiyona geçireceğimizi
düşünmüştük, keza İspanya – Portekiz maçında da 6 gol olunca
heyecan artmıştı fakat pek de öyle olmadı.
Suarez’li, Cavani’li Uruguay, kadrosunda bu senenin flaş ismi
Salah’ı barındıran ancak pek de iddiası olmayan Mısır’ı güçlükle
1-0 yenmesi, Arjantin’in İzlanda ile 1-1 berabere kalması, kupanın
flaş takımı olacağına inandığım Meksika’nın Almanya’yı 1-0’la
geçmesi, Brezilya’nın İsviçre ile 1-1 berabere kalması gibi hem
sürpriz hem de futbol açısından pek keyifli olmayan müsabakalar
izledik.
Kupada, grup aşamalarında en dikkat çeken takımlar, 2 maçta 8 gol
atan Belçika, geçen Avrupa Şampiyonası’nın yarı finalisti olan ve
şu ana kadar hiçbir varlık gösteremeyen Polonya, son şampiyon
Almanya’ya kök söktüren, grubu lider olarak çıkmak için İsveç
karşısında alacağı 1 puan yeterli olacak Meksika ve benim kupa
başlamadan favorim olan, ne yaptığı, neden yaptığı belli olmayan
Arjantin…
Messi, Aguero, Di Maria, Higuain, Dybala gibi isimleriyle adeta
hücum hattında korku salan, Güney Amerika ekibi, takım
görüntüsünden çok uzakta. Özellikle Messi’nin etkisizliği, teknik
direktör Sampaoli’nin yaptığı ilginç tercihler Arjantin’in, 1
puanda kalmasına ve hatta Hırvatistan’dan 3 yemesine sebep oldu.
İki ofansif futbol karşısında anti futbol oynayan, Nijerya ve
İzlanda arasında geçen mücadeleyi, Nijerya’nın bireysel yetenekleri
yüksek futbolcularından olan Ahmed Musa’nın büyük katkısıyla 2
golle geçmesi, Arjantin’e son bir şans oldu.
Kupadaki bir diğer sürpriz, son şampiyon Almanya’nın bir takım
görüntüsünden uzak bir şekilde Meksika’ya yenilerek, İsveç
karşısında da 1-0 yenik duruma düşmelerine rağmen 90 +’larda
Kroos’un golüyle maçı zor bela çevirmeleri oldu. Meksika maçında
Mesut’un performansının düşüklüğü dikkat çekti. Bu konuda daha kupa
öncesinde, sırf kökeni olan ülkemizin Cumhurbaşkanıyla görüşmüş
olmasında mütevellit, Alman medyasında yapılan ağır eleştiriler ve
Alman taraftarların kötü tezahüratlarının etkisi olduğu su götürmez
bir gerçek. Löw’ün bu konuyla yakından ilgilendiğini ve Mesut’u
eğer 2. tura kalırlarsa esame listesine yazılan ilk futbolcu olarak
değerlendireceğinden eminim.