Okumaya başlamadan önce bu resme iyi bakınız diyorum. Sonra modern stadyumlarınızı ve stadyumlarda yapılanları gözlerinizde canlandırınız. İkisinin arasında bir benzerlik göremiyorsanız, bir yakınlık farketmiyorsanız boş verin ve bu yazıyı hiç okumayın! Çünkü anlayamazsınız...



Tüm toplu tiyatro, gösteri ve olimpiyatların mucidi eski Romalılar ve onların kumalarının çocukları Yunanlılardır. Özellikle Neron ve Sezar gibi biri diğerinden sapık, zalim Roma imparatorları bu tür toplu gösterilere çok önem vermişlerdir. Bildiğiniz meşhur filmlere konu olan ünlü gladyatör savaşları ise Roma imparatorlarının geliştirdikleri döneminin en modern gösterileri olacak şekilde düzenlenirdi. Amacım ansiklopedik bilgi vermek olmayıp bilakis nedenini açıklamak ve hatırlatmaktır. Nedeni ne miymiş?

Çünkü Romada sanat ve kültür çok önemliydi. İnsanlar aç ve susuz yaşamaya razı olurlardı ancak sanat ve kültür olmadan asla yaşayamazlardı. Onlar adlarının tarihe savaş ve vahşilikle geçmesini değil tiyatro, gösteri, gladyatör yarışları, olimpiyatlar gibi sadece okumuş, medeni, aydın insanların anlaya bileceği sanat ve kültürle yazılmasını istiyorlardı. Hatta o kadar çok önem veriyorlardı ki bu tür organizasyonlar için amfitiatro ve kolizeumlar yaparak su, kanalizasyon, düble yol, sosyal tesisler gibi halka millete faydalı altyapıları geliştireceğini düşünüyorlardı. Şaka şaka canım, siz de hemen ciddi kabul ettiniz...

Yahu, aklı başında olan adam imparatorların şarap ve şehvetten başka bir şeyle ilgilenmediğini bilmez mi? Halk ve milletin burjuva kavramı olduğunu, oysa Romalıların kabile ve ırktan başka bir şey takmadığını bilmeyen mi var? Yoksa ki ırkların biri diğerini bedavaya köpek gibi çalıştırmak için köle yapmak uğuruna yanıp tutuştukları bir çağda kültür ve sanat fahişe kadın olsaydı Roma sokaklarındaki ayyaşlar bile yüzüne bakmazlardı. Madem böyle o zaman ne gereği vardı onca kanların döküldüğü, hayat ile mematın orta parmak keşfedilmeden önce bir başparmağa muhtaç olduğu gladyatör savaşlarına, amfitatrolardaki 4 maskeli gösterilere, olimpiyatlara?

Sabredin söyliyeyim. Çünkü insanların köleleştirildiği çağda kaybedecek hiç bir şeyi kalmayan binlerce kişinin tek düşündüğü şey ya imparatorun yerine kendisinin imparator olarak şarap ve cariyelerin eşliğinde bedava yaşamanın keyfini çıkarmaktı, ya da savaşıp ölerek biran önce içinde bulundukları zilletten kurtulmaktı. Yani kısa yoldan beş harfli kelimeyle İSYAN etmekti. İşte tam olarak bu konuda zamanında uyanık davranan günümüz toplum mühendislerinin Romalı ataları en başta bahsettiğim olimpiyatları, toplu gösterileri, tiyatroları ve eğlence yarışlarının prototipi olan gladyatör savaş oyunlarını icad etmişlerdi. Ki bugün adına kültür, sanat diyoruz. Ve Romalı ağalar kaybedecek hiç bir şeyi kalmayan başı boş serserileri üç şeyle kontrol altında tutuyorlardı. Amfitiatroda bedava dağıtılan bira, bir dilim kek ve toplu gösterilerle. O zamandan beri bu metot başarıyla ara verilmeksizin uygulanmaktadır.

Yani Romalılar ölmediler, Romalılar kendi çocuklarıyla yaşıyorlar. İspatı mı? Alın size kendi ülkelerindeki serserileri kontrol altında tutmak için devletlerin başka ülkelerde çıkardıkları savaşlar! Alın size 4 yılda bir düzenlenen olimpiyatlar! Alın size maçlar ve şampiyonluklar! Alın size her sene düzenlenen Eurovisionlar! Alın size Bu ses Türkiyeler, Survivorlar, Afganistanlar, Iraklar, Suriyeler, Ukraynalar...

Size bir sır vereyim mi? Bunların hepsi Romanın çocukları! Şimdi bırakın isteyen istediğiyle meşgul olsun, dileyen dilediğini parmağıyla, dilediğini oyuyla yaşatsın ya da öldürsün! Hepsinin canı gideceği yere. Sen şuurlu ol yeter!

P.S. - Ne kadar cahilce ve ilkel bir yaklaşım ama değil mi? Böyle düşünüyorsan hiç çekinme, hemen söyle alınmam zaten. Zira halkı çöplüklerde ekmek arayan, yetimlerinin açlıktan ağzı kokan, öğrencileri eğitimden çok diploma aşkına sınava girip, puanları yetmediğinde burssuz ve özel üniversitelerde okuyamadıkları için amele olan, insanların onuruyla, zekasıyla adam olmanın zorluğundan korkup sesiyle, baldırıyla, vücuduyla para kazanmayı kafaya koyduğu bir çağda ülke ve yönetimlerinin sözümona bir BM edasıyla ulusal ego tatmini için yanlış işlere yüz milyonlarca dolar harcamasını kınamak cahillikse övünerek söylüyorum: BEN CAHİLİM...