Yazımın en başında çerçeveyi çizeyim ve bu yazıdaki muhataplarımınkimler olduğunu belirteyim. Daha açıkçası, “Müslüman geçinenler ile Müslümanlardan geçinenler” derken kimleri kastediyorum?

Yazımın en başında çerçeveyi çizeyim ve bu yazıdaki muhataplarımınkimler olduğunu belirteyim.

Daha açıkçası, 'Müslüman geçinenler ile Müslümanlardan geçinenler' derken kimleri kastediyorum?

Bunu en başta söyleyeyim:

Müslüman geçinenler ile Müslümanlardan geçinenler 'kaymakçı, löp löpçü, çekirdekçi taifedir.'

Hayda, iş daha da çetrefilleşti.

Kim kaymakçı, kim löp löpçü, kim çekirdekçi?

Kardeşim isim isim bu yazıda onlardan bahsedemem.

Ancak şu 5 maddedeki özelliklerde olanlar kaymakçı, löp löpçü ve çekirdekçidir.

1-Suya sabuna dokunmaz.

2-Günü kurtarır.

3-Laik cenaha da şirin görünür.

4-Yemeye, içmeye, gezmeye düşkündür.

5-Kitap ya da benzeri eserlerden telif ya da TV programları ya da Belediyelere, İslami hassasiyetleri olan dernek ve vakıflara kitap satma, ilahi okuma, sunuculuk yapma ve benzeri yöntemlerle cebe cukka para indirme üzerine tasarlanmış düzenli ya da düzensiz, az ya da çok gelire sahiptir.

İşte benim Müslüman geçinen ve Müslümanlardan geçinenler diye tarif ettiklerim bunlardır.

Bu 5 başlıkta tasnif ettiğim adamların kim olduğunu daha anlamadınız mı?

Beş başlık daha açayım, bari.

1-

Müslümanlar, kitaplarını satın alıyor, Müslümanların TV kanallarında program yapıyor ve Müslüman hassasiyeti taşıyan insanların sırtından para kazanıyor.

Ama İslami ideal ve Hak Dava için hiçbir zorluğu ve çileyi göze almıyor.

2-

Çileyi göze almıyor ama edebiyatını yapıyor.

Bir Necip Fazıl gibi çile çekmemiş, çile edebiyatı yapıyor.

Necip Fazıl'ın İslami hassasiyetlerini konuşmalarında ve yazılarında çokça anıyor da Necip Fazıl ve benzeri yazar ve şairlerin hiç barışık olmadığı sistemle "kuzu sarması,kanka" vaziyetinde.

Adam, sistemin çilesini çekmemiş, sistemin hep hep balını kaymağını yemiş.

3-

Bir kez dahi Necip Fazıl gibi gür sesle haykırıp fincancı katırlarını ürkütmemiş, yazarlık, şairlik ve TV ya da Youtube programcısı görüntüsü altında para kazanma derdinde.

Adam olaya tamamen duygusal bakıyor!

'Tamamen duygusal' derken ironi yaptığımı anladınız tabi.

4-

O adamlar zamane Müslümanları tarafından hep şımartılmış, hep alkışlanmışlardır. İnanç ve fikirlerinden dolayı ne karakol, ne hapishane görmüşlerdir. Sorsan, "Necip Fazıl ekolündeniz" derler.

Ey be zavallı, Necip Fazıl ölüm döşeğinde dahi fikirlerinden dolayı yargılanıyordu. Ölmese idi belki tekrar hapise girecekti.

Örnek aldıkları kişi ile taban tabana zıt bir yaşama şekline sahipler.

Evet, onlar kumda oynayan çocuklardan farksızlar.

O adamlar çekirdek çitleyerek, çay ve kahvelerini höpürdeterek program yapmaya devam etsinler.

5-

Bu Ülkede Mehmet Akif, Necip Fazıl, Bediüzzaman, İskilipli Atıf Hoca ve benzeri çile çekmiş şahsiyetlerin yolundan, izinden gittiğini söyleyip, Üstadların talebesi, öğrencisi olduğunu belirterek kitleleri peşinden sürükleyen o kadar boş beleş adam var ki!

Şimdi o adamlar Müslüman mı geçiniyor, Müslümanlardan mı geçiniyor?

Evet yukarıdan beri 5+5=10 madde halinde o adamların kimler olduğunu açıklamaya çalıştım ve sordum.

Daha da anlamadıysanız yapacak bir şey yok.

Biz sormaya devam edelim:

Şimdi o adamlar Müslüman mı geçiniyor, Müslümanlardan mı geçiniyor?

O adamlar için bir soru da Kuran-ı Kerim'de var. Esasında bu soru hepimizedir.

Evet, Kuran-ı Kerim'deki işte şu mühim soru hepimizin düşünmesi içindir.

'İnsanlar sadece, inandık demeleriyle bırakılacaklarını ve imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?'(Ankebut Suresi, 2)

Yüce Rabbim imtihandan başarıyla çıkmak için Yusuf Peygamber (as) gibi sabır, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (asm) gibi mücadele, mücahedeve İslami yolda cesur, kararlı, sabit irade versin. Amin