Derdim Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki camide zikir yapılır mı tartışmasına girmek değil.

Derdim Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki camide zikir yapılır mı tartışmasına girmek değil.

Veya bu toplu zikirle ilgili iki dakikalık görüntüye bakarak 15 Temmuz darbesine karşı tutulan demokrasi nöbetlerinin merkezi haline gelmiş mekanda yapılan zikirde neden sadece Lâilahe illallah denilip kelime-i tevhidin Muhammed-ür Rasülüllah ile tamamlanmadığını iddia etmek de değil.
Ya da raks eder gibi zikir yapılıp yapılmayacağını sorgulamak hiç değil.
Ehli elbet söyler doğruyu.
Şu kadarını söylemek gerekirse, Allah’ın mekanında Allah’ı zikretmekten daha tabii ne olabilir?
Niyetim, sadece son zamanlarda dikkatleri üzerinde toplayan bu cami hakkında biraz bilgi vermek.
***
Adı “Millet” olarak konulan bu cami, Cumhurbaşkanlığı Sarayı olarak şöhret bulan komplekse “Külliye” niteliğini kazandıran en önemli mekan.
Türk dil kurumu sözlüğünde külliye “bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü” olarak tanımlanıyor ve “Fatih Külliyesi” örnek veriliyor.
Bu tanımdan yola çıkarsak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin ana ekseni, Saray değil, Millet Camii.
Beştepe’deki Millet Camii çok kısa zamanda yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı tartışmaları arasında birkaç ayda yükseliverdi.
Cumhurbaşkanlığı sitesinde yer alan bilgilere göre, cami 5.177 metrekarelik bir alana oturuyor.
Bir ana kubbe dört yarım kubbesi bulunan cami, bodrum, namaz katı ve mahfil kısmından oluşuyor.
Aynı anda 3 bin kişinin ibadet edebildiği caminin her biri iki şerefeli, yükseklikleri 60 metreyi bulan dört minaresi var.
Binada namaz alanları ve abdesthanelere dikey ulaşımı sağlayan iki asansör bulunuyor.
Cami girişindeki taç kapı, mermer kaplama ve metal süslemelerle oluşturulmuş.
Engellilerin rahatça abdest alıp ibadet edebilmesi için gerekli düzenlemelere sahip olan caminin mimarisinde ve süslemelerinde Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yer alan diğer yapılarla uyuma özen gösterilmiş.
Cami duvarlarına işlenmiş hüsn-i hat, devlet, adalet, hak, doğruluk konularını içeren ayetlerden seçilmiş.
Modern mimari ile Osmanlı mimarisinin bir sentezi olarak nitelenen camideki hat ve istifler Hattat Hüseyin Kutlu’nun imzasını taşıyor.
Süslemelerin tasarım ve uygulaması ise M. Semih İrteş tarafından yapılmış.
***
Demokrasi nöbetleri sona erdi ama her Cuma yapılan vaazlarda o meş’um geceye atıflarda bulunuluyor, o darbeyi tezgahlayanların dinle diyanetle ilgilerinin bulunmadığı vurgulanıyor.
Şu ifadeler gibi…
- “Yıllarca bizi bir sapık bizi peygamberimizin rüyaları ile kandırdı.”
- “Yıllarca peygamberimiz için kurban kesiyoruz diye bu milleti sömürdüler.”
- “Yavrularımızı, evlatlarımızı asla ve asla teröristlere kurban vermeyelim.”
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan camiye geldiğinde Cuma sonrası caminin avlusu adeta miting alanına dönüşüyor.
Erdoğan da vakti müsaitse birkaç cümle ile halkı selamlıyor.
Erdoğan gelmese de cami tıklım tıklım. Cemaat, geniş avluya taşıyor.
Hala görmediyseniz bir ziyarete değer.
İmam hafız Mehmet Bilir’in Abdüssamed’i andıran kıratını dinlemek bile yeter.