Yılın annesi Hacire Akar’dır..

Dört gündür 21 yaşındaki oğlunun HDP’lilerce dağa kaçırıldığını söyleyerek parti binasının camlarını kırıp kapı önünde oturma eylemini sürdüren Hacire Akar, eylemini sone erdirdi...

Hacire Akar sonunda kazandı... Oğlu Mehmet Akar'ı PKK'nın elinden söke söke alan kahraman anne bizce yılın annesidir...

Ve bu anne tüm annelere, tüm ebeveynlere örnek olmalıdır...

Eylem Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin HDP'lilerce dağa kaçırtılan Mehmet Akar'a ulaşmasının ardından son buldu..

Demek ki ısrarla istenilirse oluyor... Demek ki, bir anne kadınlığına bakmadan kahramanca direnince PKK gibi bir terör örgütünün elinden bile ciğerparesi oğlunu kurtarabiliyor...

**

Ana babalar Hacire Akar’ı örnek almalı her sahada... Yalnızca terörden değil tüm kötülüklerden evlâtlarımızı bu şekilde kurtarmak mümkün..

Uyuşturucudan, serseriliğin her çeşidinden, fuhuştan ve sair kötülük bataklıklarından ciğerparelerimizi kurtarmak için ısrarla uğraşmalıyız.

Eğer böyle candan, ısrarlı bir mücadele verilirse mutlaka başarıya ulaşılacaktır. Devletin uğraşması yetmez. Ana babalar bu uğraşın ilk halkası olmak zorunda...

Âile içinde şiddet olmamalı, çocuklarla yakinen ilgilenilmeli ve onların her türlü sıkıntılarına âile içinde çözümler üretelibilmelidir. Aksi taktirde ana babaların boşluğunu birtakım mahfillerin doldurması kaçınılmazdır...

**

Sokaklar binbir türlü tehlike ile dolu... Evlâtlarımızı hem bu tehlikelerden korumalı, tehdit ve tehlikelere karşı hazırlamalı hem de onların hayata atılırken şok yaşamalarına mani olunmalıdır.

Onlara küçük sorumluluklar vererek, yaz tatillerinde çalıştırmak suretiyle adım adım hayatı karşılamalarına yardımcı olunmalıdır

Çocuklarımızı hayata hazırlamanın en güzel yolu onların güvenini kazanıp güzel örnek olabilmektir... Ana babasını ilk örnek olarak tanır çocuk... Ağzı bozuksa bilinsin ki evdeki lakırdılar da o istikamettedir.

Çocuk tembellik yapıyorsa bunu babasından kopya ediyordur. Veya annesi tarafından aşırı korumacılık suretiyle buna itiliyordur. Bu tür çocuklar daha askerlik yaparken bile kendilerini hemen belli ederler...

İfrat ve tefritten kaçınmak ana düsturumuz olmalıdır. Çocukları hayata hazırlarken de acımasız olmamak gerekir. Bu çok büyük bir günahtır...

Çocuğun yaşına göre ve taşıyabileceği yükler verilmelidir. Allah bize taşıyamayacağımız yükü vermesin diye duâ ederiz öyle değil mi? Çocuk acımasız bir surette hayata hazırlanmaya kalkılırsa merhamet hissine sahip olmayacak o da başkalarına karşı gaddar ve itimadsız olacaktır...

Toplumda hergün türlü kötülükler oluyor... Kadına şiddet, büyük kavgalar, cinayetler, tecavüzler ve saire... Bunlar bozuk düzenin eseri olduğu su götürmez gerçekler olmasına karşı hepimizin yegan yegan kabahati bulunan günahlar...

Kabahat gelin olmuş kimse almamış derler... Sorsanız herkes sütten çıkmış ak kaşık. Ama işin aslı bu değil...

İsbata hacet mi var? Dünyada İslâm ülkesi olmadığı halde İslâm ahlâkını yaşayan ülkeler var. Sokakları tertemiz, kavgasız, sakin ve huzurlu ülkeler.

Eğitimde başarılı, çocukları hayata hazırlanmış, adaletin en yüksek seviyede yaşandığı, hapishaneleri metruk ülkeler..

Bir de bizim halimize bakalım... Biz nasıl utanmadan “Müslümanız” deriz? Biz nasıl utanmadan İslâm ülkesi olduğumuzu söyleriz?

Utanmak büyük erdemdir. Utanalım ve kendimize gelelim...