Doğada yaratılan bu hayvanların fedakarlıkları evrimcilerin “büyük balık küçük balığı yutar, güçlü olan kazanır, zayıf olan elenir” mantığını tamamen yok eder. Canlılar evrimcilerin iddia ettiği gibi doğada yaşamlarını sürdürebilmek için savaş vermezler, aksine çok fedakar tavırlar göstererek birbirlerini koruyup kollarlar. Hatta birçok canlı yavrusunu koruyabilmek adına, içinde bulunduğu sürüyü koruyabilmek adına canını tehlikeye atar. Bütün bu fedakarca tavırların tesadüf eseri olmadığı çok açıktır. Doğadaki tüm canlılar kudret ve güç sahibi Rabbimiz tarafından yaratılmışlardır.



Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, her şeyi kuşatandır. (Nisa Suresi, 126)

Doğada canlılar arasında böylesine üstün fedakarlık örnekleri ve akılcı davranışlar sergilenirken okyanusların metrelerce altında, hiç görmediğimiz o muhteşem dünyada da canlılar arasındaki bu güzel ilişki devam eder. Hermit yengeçleri de bu konuda verilecek en güzel örneklerdendir.

Bildiğiniz gibi birçok canlı gibi yengeçler de büyüdükçe yaşadıkları kabukların içine sığmamaya başlarlar. Bu yüzden de sürekli taşınırlar. Hermit yengeçlerine “Emlakçı Yengeçler” denmesinin nedeni de budur. Hermit yengeçleri bu taşınma süresince yeni evlerini ararken son derece pratik yöntemler kullanırlar.



Tufts Üniversitesi Sanat ve Bilim Okulu’nda ve New England Akvaryumu’nda görevli olan biyologlar tarafından yapılan bir araştırma, hermit yengeçlerinin yeni ve daha iyi bir ev bulmak için sosyal bir düzene göre hareket ettiklerini ortaya çıkardı. Bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre Hermit yengeçleri zamanla büyüyerek sığmadıkları kabuklarını terk edip salyangozların terk ettiği kabukları bulmak için yola çıkıyorlar. Fakat yengeçler öyle sanıldığı gibi kolayca yeni ev bulamıyorlar. Çünkü bu konuda son derece seçici davranıyorlar. Üstelik bu ev arama sırasında kabuklarından tamamen çıktıkları için düşmanlarının saldırısına da açık oluyorlar.

Hermit yengeçleri yerleşecek yeterli sayıda kabuk bulamayabiliyorlar. Bu arayış sırasında birçok yengeç açıkta kalıyor. Fakat yengeçler bu sorunu da fedakarlık örneği sergileyerek çözüyorlar. Boş bir kabuk bulunduğunda, tüm yengeçler büyükten küçüğe doğru yeni evin önünde sıraya diziliyorlar. Bu yeni eve, ilk önce en önde yer alan en büyük yengeç yerleşiyor. En büyüğün yerleşmesinden sonra ise; sırayla tüm diğer yengeçler kabuğun içine doğru ilerliyor. Böylece tek bir büyük kabuk pek çok yengece ev sahipliği yapmış oluyor.

Araştırmayı gerçekleştiren bilim adamlarına başkanlık yapan Randi Rotjan, araştırma esnasında hermit yengeçlerinin muazzam bir fedakarlık özelliğine daha tanık olduklarını dile getirdi. Yapılan gözlemlere göre; bir hermit yengeci, yuva ararken kendisine büyük gelecek bir salyangoz kabuğu bulduğunda asla o kabuğa yerleşmiyor ve o kabuğa uygun büyüklükte başka bir yengeç gelene kadar bekliyor. Büyük yengeç geldiğinde tekrar büyükten küçüğe doğru bir sıra oluşturuluyor ve böylece hiçbir haksızlık yaşanmadan tüm yengeçler kendilerine uygun yeni bir yuvaya kavuşmuş oluyorlar. Randi Rotjan “Yengeçler, kuyruğa girmek için saatlerini harcıyorlar. Fakat kuyruğun yuvaya yerleşmesi yalnızca saniyeler alıyor. Tıpkı domino taşları gibi…” diyerek yengeçlerin oluşturdukları sosyal düzeni ve işbirliğini çok güzel bir şekilde özetliyor.

Açıkça görüldüğü gibi hayvanlardaki bu üstün fedakarlık örnekleri Rabbimizin olağanüstü sanatının tecellisidir. Allah bu canlılara birbirlerini korumayı, kollamayı ilham etmiştir. Allah’ın sonsuz şefkati ve merhameti tüm kainata eşsiz bir adaletle yayılmıştır. Tüm canlılar O’nun verdiği rızka, sevgiye ve ilgiye muhtaçtır. Doğadaki bu olağanüstü yaratılış örneklerini gördükçe bizler de Rabbimize büyük bir sevgiyle dönüyor, O’nun şefkatine ve merhametine sığınıyoruz...

“… Oysa göklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O’na teslim olmuştur ve O’na döndürülmektedirler.” (Al-i İmran Suresi, 83)