İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde otopark sorunu, bazı dernek ve vakıflar için adeta gelir kapısı oldu. Sadece İstanbul’da her gün yüzlerce araç, park yasağını ihlal gerekçesiyle yediemin otoparklarına çekiliyor.
Araç sahipleri hem mağdur oluyor hem de trafik cezasıyla birlikte en az 200 TL çekici parası ödemek zorunda kalıyor. Çekilen her otomobil için en az 100 TL, ilgili vakıf veya derneğin kasasına gidiyor. Trafiği düzenlemek, kazalara müdahale, toplumu bilgilendirmek gibi amaçlarla kurulan İstanbul Trafik Vakfı’nın son dönemlerdeki uygulamaları ise vatandaşları çilerden çıkarıyor. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin park ve duraklamayı düzenleyen 119. maddesinde tehlike arz etmeyen ve trafiği engellemeyen park ihlallerinde araçların çekilemeyeceği açıkça düzenleniyor. Ancak İstanbul Trafik Vakfı, her ihlalde otomobili yediemin otoparkına çekerek araç sahibini iki kere cezalandırıyor. Sürücü aracını alabilmek için yediemin otoparkında hem çekici hem de otopark ücreti ödüyor. Eğer aracın çekildiği yer, yediemin otoparkına uzaksa her km için 5 TL ekstra fatura çıkıyor. Vakfa ödenen çekici ve otopark ücreti 100-150 TL arasında değişebiliyor. 90 TL’lik trafik cezası ise araç sahibinin adresine geliyor. İstanbul Trafik Vakfı’na, trafik akışını engellemediği halde aracı çekilen sürücülerden şikayet yağıyor. Yıllarca evinin önüne park ettiği aracı çekilen bile var. Otomobile hasar veren çekicinin sigortasız çıkması, trafiği tıkayan uygunsuz parka müdahale edilmemesi, trafik akışını aksatmayan araçların çekilmesi başlıca şikayet konuları. Bezdiren uygulama ‘çekmek için araç arıyorlar’ algısına neden oluyor. Vakfın araç çekme ve park işletmeciliğinden elde ettiği gelir de bu algıyı kuvvetlendiriyor. Vakfa bağlı otopark ve çekici iktisadi işletmelerinin 2011-2014 arası toplam geliri 85 milyon TL’nin üzerinde. Ortalama yıllık gelir ise yaklaşık 21 milyon liradan fazla. İstanbul’da araç sayısı her yıl yüzde 5-7 artarken, araç çekme ve otopark işletmeciliğinden elde edilen gelirin ortalama 21 milyon lira olması ise ‘kota doldurmak için araç çekiliyor’ iddialarını güçlendiriyor.
Trafik vakıfları, yasal mevzuat gereği araç çekme ve otopark işletme işlerini doğrudan yapamıyor. Bu nedenle kurdukları iktisadi işletme ile uygulamayı yürütüyorlar. İstanbul Trafik Vakfı, 1996’da kurduğu ‘İstanbul Trafik Vakfı İktisadi İşletmesi’ üzerinden çekici ve otopark işletmeciliği yapıyor. Bu işletme içinde 14 ilçenin Polis Hizmetleri Derneği de kendi iktisadi işletmeleriyle yer alıyor. 2008’de İçişleri Bakanlığı genelgesiyle araç çekme işlemi yasaklandı. Ancak 2012’de yeniden uygulamaya kondu. Vakıf, işletmelerin her yıl elde ettiği 20 milyon TL üzerindeki gelirle, İstanbul Emniyeti’nin araç ihtiyaçlarını da karşılıyor. Gelirden ilçe emniyet müdürlüklerine pay veriliyor.
Araç çekme ile ilgili şikayetlerin, geliri düşük ilçe emniyet müdürlüklerinin sorumluluk bölgesinde daha çok yaşandığı belirtiliyor. Son dönemlerde sokak aralarındaki araçların bile park ihlali gerekçesiyle çekilmeye başlandığı ileri sürülüyor.Bu arada park etme yasağının hangi hallerde olduğu Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 119. maddesinde yer alıyor. Yönetmelikte aracı çekmek için park etme yasağının yanı sıra trafik güvenliğini ihlal etme şartının aranacağı açıkça yazıyor. Ancak ‘genel güvenlik bakımından tehlike yarattığı anlaşılan’, ‘belirgin şekilde trafik düzenini ve trafik güvenliğini etkilediği görülen’ gibi ifadelerle park yasağı kapsamına girmeyen yerlerden de araçlar ‘gerekirse’ çekiliyor. Şikayetlerin çoğu da bu uygulamadan kaynaklanıyor.
OTOPARK SIKINTISI KAZANÇ KAPISI OLDU
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, otopark
sıkıntısının ticari kazanca dönüştüğünü söyledi. Otopark sıkıntısı
nedeniyle vatandaşların hem trafik cezası hem de çekici parası
ödediğini belirten Ağaoğlu “Oysa İmar Kanunu’nun 37. maddesi
belediyelerin, binalardan topladıkları otopark harçlarıyla ücretsiz
otopark yapacaklarını hüküm altına almış. Ne yazık ki birçok
belediye otopark olarak sokakları ücretli şekilde vatandaşların
istifadesine sunuyor” dedi. Karayolları Trafik Yönetmeliği 119.
maddesinin park yasağını düzenlediğini hatırlatan Ağaoğlu “Kanun
trafiğe engel varsa çekersin diyor. Ancak mevcut uygulamada otopark
ve çekici ücreti de alınıyor. Yani rant kapısı olarak görülüyor. Bu
durum yönetmelik ve Anayasa’nın 171. maddesine aykırı ”dedi.
TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ’NE BAŞVURUN
Haksız yere aracının çekildiğini düşünen vatandaşların çekici ve
otopark ücreti için itiraz edebileceği ilk merci Tüketici Hakem
Heyetleri. Park ve çekici ücretinin ödendiğini gösteren makbuz ve
aracınızı park ettiğiniz yerin farklı açılardan çekilmiş
fotoğrafları ile Tüketici Hakem Heyetine yapılan başvurudan çıkan
karar, mahkeme kararı yerine geçiyor. Bu yolla çekici ve park
ücretinin iadesi mümkün.
İNSANLAR NEDEN ŞİKAYET ETMİYOR?
İstanbul Trafik Vakfı ekipleri, emniyet logolu araçlar kullandığı
ve bir polis memuru eşliğinde araçları çektiği için haksızlığa
uğradığını düşünen vatandaşlar şikayetten çekiniyor. Araç çekme
işleminde polis memuru veya trafik zabıtasının bulunmasının nedeni
ceza işlemi içindir. Polis memurunun talimatı olmadan aracın
çekilmesi mümkün değildir. Trafik cezası dışında çekici ve park
ücreti için herhangi bir itirazda emniyet teşkilatını değil,
İstanbul Trafik Vakfı’nı ve talimatı veren polis memurunu şikayet
etmiş olursunuz.
ÇÖZÜM EDS İLE MÜDAHALE
ABD ve Avrupa ülkelerinde trafik denetlemesi için EDS, MOBESE gibi
kamera sistemleri etkin şekilde kullanılıyor. Park ihlali trafiğin
akışını bozuyorsa bu sistemler sayesinde anında tespit ediliyor ve
olay yerine polis memuru gönderiliyor. Ceza kesilen sürücüden
aracını çekmesi isteniyor. Araç sahibine ulaşılamazsa çekici
çağırılıyor. Polisin denetimlerine takılan diğer park ihlallerinde
ise ceza yazılıyor.