Eski milli futbolcu ve spor yazarı Rüştü Reçber, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in Alaçatı'da karıştığı kavga ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Fatih Terim'i istifaya çağıran Rüştü Reçber'in o yazısı:
Öncelikle hocam, olay nerede, nasıl, ne şekilde olursa olsun, yüzde 100 haklı bile olsanız, yaptığınız çok ama çok yanlış. Aslında bunun siz de farkındasınız..Bir anlık sinirle de, aşırı tahrikle de olsa, bu yanlış ortadan kalkmaz.
Bir anlık sinirle de, aşırı tahrikle de olsa, bu yanlış ortadan
kalkmaz.
Hepimiz bir şeyleri değiştirmek, geliştirmek ve güzel bir noktaya
ulaşmak için çaba sarfederken, sporun başındaki insanların bu
yaptıklarını kabul etmek bana ters düşüyor.
En basitinden,
- Bu ülkede çocuklar var.
- Bu ülkede gençler var.
- Bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.
İşte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların
sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları
vardır.
Eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç
zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak
zorundadır.
İyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir
karşılığı olmalı.
Sonuç olarak...
- Şahıs kim olursa olsun, bulunduğu makamı suistimal ediyorsa özür
dileyip görevini bırakmalıdır.
- O bırakmaya yanaşmıyorsa, ilgili merciler tarafından görevinden
alınmalıdır.
- Hiçbiri olmadı mı? O zaman sözü yeni Spor Bakanı söyleyecek.
- O da mı olmadı. Artık talimat verecek makam belli!..
ARDA TURAN ÖRNEĞİ
Denebilir ki, “Efendim insanlar hata yapabilir, hoşgörmek de lazım...” O zaman size Arda Turan örneğini gösteririm. Bir hata yaptı, özür diledi ve daha çok zaman taşıyacağı milli formayı bırakıp gitti.
Şimdi hocam... Birileri sizi görevden almadan kendi gururunuzla
bırakmanız lazım değil mi?
Ve kimse “Dünya Kupası’na katılma mücadelesi içindeyiz. Bu işi
büyütmeyelim” demesin.
Bazı durumlar vardır ki, bir karar uygulandığında zarar görürken,
aslında doğruluğun temelini atmışsınızdır. Karşılığını da zamanla
alırsınız.
SON BİR NOT
HOCAM... Basın toplantısındaki söylemleriniz hangi noktada olduğunuzu bir kez daha gözler önüne serdi. Mazeretinizin özrü bile kabahatınizden büyük... Çünkü hocam, bu ülkenin polisi var, savcısı var, mahkemesi var!
İBRAHİM EVRİM AYRAL (AA MUHABİRİ)
Hiç kolay değildir, sevdiğin bir işten, çalışmak zorunda olduğun
bir kurumdan istemeden ayrılmak..
Gurur herkeste yoktur sevgili İbrahim, hele omurgalı olabilmek şu
dönemde çok çok zor.
Sen sevdiğin mesleğin temel kurallarının ve etik anlayışın dışında
hareket edilmesine tepki verdin ve doğru yaptın.
Belki bundan sonra zorlanacaksın ama unutma ki yaptığın doğru senin
kapını mutlaka çalacaktır.
Bu ülkenin senin gibi düşünen ve mesleğine saygı duyanlara ihtiyacı
var.