'Güçlü Lider, Güçlü Kadro ile İktidara Yürüyüş' programı kapsamında İlçe Başkanları ile bir araya gelen YENİDEN Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

''Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz.''

Erbakan, son günlerde Türkiye'de çıkan orman yangınları ile ilgili, "Gerçekten de canımızı acıtan, içimizi yakan yangınlarda vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz. Bütün bu yangınların söndürülmesinde emek veren, cansiparane mücadele eden görevliler, yetkililer, itfaiye erleri ve aynı zamanda gönüllü vatandaşlarımıza millet olarak, Yeniden Refah Partisi olarak şükranlarımızı sunuyoruz. Cenab-ı Allah bize bir daha böyle felaketler yaşatmasın" dedi.

''Aşı değil aşı adayı demek daha doğru olur.''

Konuşmasına koronavirüs aşıları ile devam eden Erbakan, ''Aşılama vaka artışını ve ölümleri engellemiyor. Aşı olmak isteyenler elbette ki aşılarını olsunlar bunu kimsenin karşı çıkma hakkı yoktur. Ancak aşı olmak istemeyenlere de zorlama yapılması hem anayasamıza hem de insan haklarına aykırı bir uygulamadır.

Basında sürekli ısıtılıp ortaya konulan, 'aşı olmayanlar alış veriş merkezlerine kamu kurumlarına ve toplu taşıma araçlarına, okullara alınmasın' gibi açıklamalar toplumsal bir kaosa yol açacaktır, son derece tehlikelidir.

Bu noktada söylemek istediğimiz diğer bir husus aşılama ve aşılama süreçlerinde bilimsel süreç on yıllardır bellidir. Nedir; Faz-1, Faz,2 Faz-3, Faz -4 aşamaları. Hayvanlar ve insanlar üzerindeki deneyler, toplamda 5 ila 10 yıl süren sürecin sonunda üretilen sıvının aşı niteliği kazanması mümkündür.

Şimdi bu mevcut aşılar 5-8 ay gibi sürelerde Faz-3, Faz-4 aşamalarını aşmadan, ruhsat almadan ve üreticilerin bizzat ifade ettiği gibi, üreticisinin hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum diyerek ortaya koyduğu aşılardır.''

Erbakan, mevcut aşılara, aşı değil aşı adayı demenin daha doğru olacağını söyledi.

''Neden varlık içinde yokluk yaşıyoruz''

Türkiye ekonomisini ele alan Fatih Erbakan, Ak Parti'nin ekonomi yönetimini eleştirdi. Erbakan, ''Neden Türkiye'de bu yoksulluk yaşanıyor? Neden varlık içinde yokluk yaşıyoruz? Bunu bir takım örneklerle ifade etmek istiyorum. Bir defa Türkiye'de hükümetin yani devletin ekonomik bakımdan durumu iç açıcı değil. Türkiye'nin 12 aydan kısa sürede ödemesi gereken dış borç miktarı 193 milyar dolara ulaştı. 193 milyar doları siz 12 ay gibi bir sürede bulacaksınız, ödeyeceksiniz. Bitti mi? Hayır. Ondan sonra gelecek ayda bir 193 milyar dolar daha bulacaksınız ve ondan sonra gelecek ayda bir 193 milyar dolar daha bulacaksınız. Hatta bu bulacağınız döviz miktarı her 12 ayda daha da artıyor. Geçtiğimiz yıllarda bu 100-150 milyar dolar seviyesindeydi, bu sene 193 milyar dolara çıktı. İktidarın sadece bunu bulması gerekmiyor ayrıca yıllık cari açığı finanse etmesi gerekiyor.

Turistler güney sahillerimize gelip, 3-5 kuruş döviz bırakacak diye oradaki otel personellerine özel maskeler yaptırıp, 'rahat olun, endişelenmeyin ben aşılıyım' yazan maskeleri insan onuruna aykırı bir şekilde taktıracak noktaya kadar geldiler.''

Fatih Erbakan, turistlerden gelecek dövize, devletin ihtiyacının olduğunu ifade etti.