İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları

Asya ve Avrupa arasındaki köprü rolümüz ciddi bir anlamda önem arz edecek. Türkiye'nin gerçek bir kavşak noktası olduğu bir kez daha tescil edilecek. Muhattaplarımla yapacağım görüşmelerde bu hususların altını çizeceğim.

ABD ziyaretimde Sayın Trump'la gündemimizdeki önemli konuları ele alacağız. Türkiye ve ABD ilişkileri dışında, terörle mücadele, mülteci krizi gibi konularda görüş alışverişi yapacağız.

TRUMP GÖRÜŞMESİ

Çin'den sonra ABD Başkanı Trump'ın daveti üzerine Washington'a geçeceğiz. Sayın Trumpla gerek ikili ilişkilerimiz gerekse bölgesel gelişmeler ve dünyadaki mevcut gelişmeleri değerlendirme fırsatımız olacak. İkili ilişkilerin yanısıra başta DEAş, Suriye, Irak ve mülteci krizi gibi konularda görüş alışverişinde bulunacağız. Elbette FETÖ, YPG/PYD gibi Türkiye'nin güvenliğine tehdit oluşturan unsurlar gündemimizde olacak..Ayrıca çok sayıda ABD'li işadamı ile bir araya geleceğim. Bölgesel anlamda çok kritik bir döneme tekabul eden bu ziyaretlerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

ABD'NİN YPG'YE SİLAH YARDIMI VE TRUMP GÖRÜŞMESİ

Bu ara bir öncü ekibi ABD'ye göndermiştik. heyetimiz döndü, şimdi biz en üst düzeyde bu görüşmeleri yapacağız. Bizim yaptığımız görüşme virgül değil nokta mesafesinde olacak. Şuana kadar yazılı görsel medyada yer alan bütün ifadeleri ve yaklaşımları çok önemsemiyorum demiştim, ABD şu anda hala bir geçiş süreci yaşıyor. Bu sebeple de bizim burada çok daha hassas olmamız gerekir. Bütün temennimiz, ABD'de daha önceden gelen işlemler var, YPG'ye yapılan silah yardımı gibi. Bu bizim stratejik ilişkimize ters düşen şeyler, bunları ifade edeceğiz. Bir terör örgütünü başka bir terör örgütü ile yok etmek ideal bir siyaset değildir.

BUNLARI SAYIN TRUMP'A BİZZAT İFADE EDECEĞİZ

Şu anda ABD hala bir geçiş sürecini yaşıyor. Bu süreci yaşaması sebebiyle de bizim burada çok daha dikkatli ve hassas olmamız gerekir. Bizim bütün temennimiz şu anda ABD'den daha önceden gelen bazı işlemler var. Bunlar YPG'ye verilen silah destekleri. Bunlar ağır silahlar, sıradan silahlar değil. Bunu kendileri de kabul ediyor. Bu tabii bizim ABD'yle olan stratejik ilişkilerimize, mutabakatımıza ters düşen gelişmeler. Biz tabii bunların olmasını asla arzu etmeyiz. Bunları ifade edeceğiz, bunları görüşeceğiz. Bir terör örgütü hedefe konularak onu bir başka terör örgütüyle yok etme politikası bana göre ideal bir siyasi anlayış değildir. Biz ne diyoruz; bölgede DEAŞ'la mücadeleyse bunu şu anda en üst düzeyde veren biziz. Hepsi işin lafını yapıyor, Türkiye olarak biz içeride ve dışarıda bu işin icraatını yaptık, yapmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Bu DEAŞ, PKK, YPG olabilir.

ABD ZİYARETİNİN BİR KIRILMA NOKTASI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

Hep diyorduk ya 'inlerine gireceğiz'. Şu anda yavrularımız inlerine girdi. Oralarda neler çıktı. Mühimmat, depo. Şimdi buldozerlerle buralara yollar açılıyor. Başta bakanımız olmak üzere bütün generaller dahil olmak üzere hepsi bu işin mücadelesini kararlı bir şekilde devam ediyor. Kandil'de de vereceğiz, burada da Suriye'nin neresinde olursa olsun oralarda da vereceğiz. Malum Irak'ta bir operasyonumzu oldu, Telafer ve Sincar bu bölgelerde. Ama dedik ki aynısını "Bir gece ansızın gelebiliriz". Bunu yapmazsak bize olan tehdit devam edecek. Bu bölgede ne ABD'ye ne Rusya'ya tehdit var. Tehdit bize, tehdit bu ülkelerin kendi insanlarına. Tehdit bize olduğuna göre başkalarına ne? Biz şu anda ABD ile beraberiz. NATO'da ittifak halinde olduğumuz bir güçlü ülke güçlü bir ortağıyla adımlarını atmalı. Biz asla terör örgütünü ABD'nin yanına, ABD'yi de terör örgütünün yanına yakıştırmıyoruz. Aynı şeyi Sayın Putin'e de söyledim. Bu ziyaretin inşallah kırılma noktası olacağını düşünüyorum.