Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşüp 13 Kasım'da ABD'ye gideceğini açıklaması sonrası Erbakan, Türkiye'nin ali çıkarları gereği bu ziyaretin yeniden gözden geçirilmesi çağrısı yaptı.
ABD YILLARCA TERÖRİSTLERİ EĞİTİP DONATTI
Sözde 'müttefikimiz' ABD'nin yıllarca Suriye'nin kuzeyindeki teröristleri tüm dünyanın gözü önünde eğitip binlerce TIR dolusu ağır silahla donattığını hatırlatan Erbakan; "ABD Yönetimi bununla da kalmayıp,Sözde Ermeni Soykırımı iftirasını yeniden gündeme taşıyarak Türkiye'yi zor durumda bırakmaya çalışmıştır" dedi.
ABD BAŞKANI'NIN TEHDİTLERİ HALA HAFIZALARDA
ABD Başkanı Trump'ın 'Türkiye sözümüzden çıkacak olursa, ekonomisini mahvederiz' şeklindeki tehditkar açıklamalarının da hafızalardaki tazeliğini koruduğunu belirten Erbakan; "Geçtiğimiz ay içerisinde, bizzat ABD'nin beslediği ve büyüttüğü terör unsurlarına karşı ülkemizi korumak, sınır güvenliğimizi temin etmek maksadıyla, Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından gerçekleştirilen 'Barış Pınarı Harekatı' ile ilgili olarak 'sözde stratejik ortağımız' ABD'nin Türkiye'ye karşı takındığı olumsuz tavrı da unutmamamız gerekir." diye konuştu.
'TRUMP'IN MEKTUBU BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLMUŞTUR'
ABD Başkanı'nın diplomatik teamüllere uymayan 'mektubuna' da değinen Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü; "Bütün bunlar yetmezmiş gibi ABD'nin son marifeti de 9 Ekim 2019'da ABD Başkanı Donald Trump tarafından kaleme alınan ve yakın tarihimizdeki 'Johnson Mektubu'nu çağrıştıran mektup olmuştur. Bu mektup, özelde Sayın Erdoğan'a, ama esasta Türkiye'ye yönelik olarak yazılmış, diplomatik nezaket kuralları ve siyasi teamüllerle uyuşmayan, hakaretvari ve küçümseyici ifadeleri içeren, son derece talihsiz bir belgedir."
Böyle bir mektubun Sayın Erdoğan'a gönderilmesi ve mektubun nüshalarının ABD Yönetimi tarafından medyaya maksatlı olarak servis edilmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu vurgulayan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Trump'ın başkanlık yarışındaki rakibi Hillary Clinton'ın da bu mektubu 'Jimmy Kimmel Show'a benzetmesi durumun vahametini açık şekilde ortaya koymaktadır. Bütün bu acı gerçeklere rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Bu konuyu bugünkü meselemiz ve önceliğimiz olarak görmüyoruz.' şeklindeki ifadesi ve Trump ile yapılan telefon görüşmesinden sonra 'ABD'ye gitmeye karar vermesi' de maalesef ki milletimizin beklentilerini boşa çıkarmıştır." dedi.
