Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV - A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

ABD'deki davada Zafer Çağlayan'ın da dahil edilmesiyle ilgili açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Astana'da iken Sayın Trump beni aradı ve ben tabi başka konular zannettim meğer bu konular ile ilgili imiş. Ben görüşmüştüm ben ilgileneceğim demişti. Bu görüşmemizde üzgünüm dedi' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

BARZANİ'NİN AÇIKLAMASI ÇOK YANLIŞ

Barzani bizim ne düşündüğümüzü çok iyi biliyor. Yaptığı açıklama çok çok yanlış açıklama. Bizim Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi biliyor. Bunu bildiği halde Kerkük özellikli bir bölge bunu da bildiği halde kalkıp hala buralarda kendisine göre bazı operasyonlar yapma gayreti içerisine girmesini hiç doğru bulmuyorum. Biz en zor dönemlerinde yanlarında olduk ve hala yanlarındayız. Ancak bu atılan adımlar bizi yeni bir karar sürecine itti.

KARARIMIZI 22 EYLÜL'DEKİ MGK'DA VERECEĞİZ

Şimdi ABD dönüşü 22'sinde bu referandum olayını da gündeme aldığımız MGK toplantısını öne aldık ve bu toplantıyı ayın 22'sinde saat 15'te yapacağız. Bu konuyla ilgili nihai kararımızı da bizler teklif olarak hükümet de Bakanlar Kurulu olarak ayın 22'sinde verecek. Demek ki bir şeyler anlamamış.

O İŞİN ARKASINDA DA FETÖ VAR

Bunları olay yaşandığı andan itibaren tepkimizi açık net ortaya koyduk. BMGK ABD'nin aslında bir yerde güvenliği altında bir şeydir. Bizi BM Genel Kurul binasında kendi elemanları güvene alır ama dışarıda hep ABD bizim güvencemizi sağlar. Bunun yanında bizim kendi korumalarımız da vardır. Bu olay da 16 Mayıs'taki seyahatimiz sayın Trump'ın üzere yaptığımız üstelik bir resmi ziyaretti. Bu ziyarette maalesef orada PKK terör örgütünün mensupları ile FETÖ'cülerin dayanışması ile bize kısa bir mesafede gösterileri oldu. Buna ABD güvenlik kurumlarının ciddi bir müdahalesi olmadı. Daha sonra biz Büyükelçilik binamıza geleceğimizde de orada meğerse bazı adımlar atıldı yine biz oraya geldik ve baktık ki 100-75 metre mesafede aynı durumdaydılar. Orada da gösteriler vardı. Tüm bu gösteriler karşısında benim oradaki vatandaşlarım da eli bağlı duramazdı. Onlar müdahale yoluna gittiler. Benim korumalarım da eli bağlı duramazdı. ABD polisi en ufak bir müdahale yapmıyor. Baktık ki bizim korumalarımızla ilgili ne yazık ki gözaltı kararları, kendilerine göre mesela eşimin iki hanım koruması olayların olduğu yerde resmi olan ismi olan isimleri arasında hiç olmayan kişiler. Bunlarla ilgili bir gözaltı kararı gibi bir şey çıkartıyorlar. Sonra baktık ki bunun ucu da FETÖ'ye dayanıyor. Ne yazık ki orada bunlarla müşterek çalışıyorlar.

(ZAFER ÇAĞLAYAN'A DAVA) TRUMP "BUNDAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM" DEDİ

Zafer Çağlayan ile ilgili de nasıl bir organizasyonun olduğu ortaya çıkıyor. Bu 17-25 Aralık sürecinde buradaki FETÖ ekibinin o soruşturmalarında geçen ifade ne ise aynı şimdi burada geçiyor. Hiç mi hiç alakası olmayan veya bakanlık sürecinin dışındaki dönemleri kapsayan garip ifadeler var orada. Konuya da hakim değiller. Bu şekilde örneğin Zafer bey ve diğerleri ile ilgili hazırladıkları soruşturma beyanının içerisinde bunlar var. Ben bunları hakikaten yadırgadım. Astana'da iken Sayın Trump beni aradı ve ben tabi başka konular zannettim meğer bu konular ile ilgili imiş. Ben görüşmüştüm ben ilgileneceğim demişti. Bu görüşmemizde üzgünüm dedi. Bu federal değil eyaletin güvenlikçilerinin yaptığı yanlış ama ben bu işi yakın takibe alarak inceleyeceğim dedi, ben de kendisine teşekkür ettim.

BÜYÜK BİR FELAKET

Arakan'daki tablo tabii ki büyük bir felakettir. Çok büyük bir boyutta bir dram. Çok kısa bir süre önce Kazakistan arefesinde eşimi oğlumu Dışişleri Bakanı'mı, eşini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı, Kızılay, AFAD, TİKA böyle bir grubu Bangladeş'e gönderdik. Derdimiz hem oradaki kampları yerinde görmek durum tespiti yapmak bunun ardından da neler yapabiliriz, ne gibi yardımlarımız olabilir. Ben devlet başkanı danışmanı ile kısa süre önce görüşmüştük. Fakat gelişmeler onu ürkütmüş olacak ki Genel Kurul'a gelmiyor diye bugün haberlerini aldık. Gerek eşim gerekse dışişleri Bakanımızdan aldığımız bilgiler hakikaten çok acı.

ARAKAN'DA BİNLERCE İNSAN ÖLDÜ

Binlerce insan ölmüş vaziyette. Günlerce bir şey yemeyen insanlar vardı. Belki de günlerce bunlara ilk yiyecek uzatan bizim TİKA'mız oldu. Biz bu işte çok ciddi deneyimler geçirdik. Özellikle Suriyeli kardeşlerimize kurduğumuz çadırlar her yönüyle yaza kışa dayanıklı. Çamurun üzerinde inşaa etmiyoruz. Ona göre de altyapımız gayet iyi. Burada aynı zamanda hastanemizi kuralım büyük mutfaklar kuralım bu mutfakların yanında fırınlarımızı kuralım. Biz alımların hepsini Bangladeş'ten yapalım giyimlere varıncaya kadar bizim bile bazı kuruluşlarımızın orada üretim merkezleri var. İlaçları vs ne gerekiyorsa oradan alalım dedik. Şimdi biz onlardan cevap bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı da dedi görüşüp BM'de görüşmek suretiyle biz orada bir netice alırsak orada da BMGK'da bir gündem oluşturup orada müzakere edeceğiz.

KİMİN AVUKATLIĞINA SOYUNUYORSUN EY KILIÇDAROĞLU?

Bu ifadeleri görüyorsunuz. Al birini vur ötekine. Biri d iyor ki senin İHA'ların nerede öbürü diyor orada piknik yapıyorlar diyor biri çıkıyor bunlar terörist de olabilir diyor. Sen burada kimin avukatlığına soyunuyorsun. Benim burada bu kadar Mehmetçik'im şehit ediliyor. Benim vatandaşlarım şehit ediliyor. Veznecilerde şehit edilen benim vatandaşlarım değil miydi sivil değil miydi bunlar onların silahları mı vardı ey Kılıçdaroğlu? Kızılay'daki meşhur bomba olayı neyin nesiydi. Yahu siz ne utanmaz adamsınız. Nasıl bunları konuşuyorsunuz. Bütün bunlar olacak biz hala teröristlerin olduğu yerlerde inlerde mağaralarda bunları izleyeceğiz. Yok öyle şey. İnlerine gireceğiz inlerine.

İHA YAPMAMIZ RAHATSIZ EDİYOR

Attığımız milli İHA adımları bunları rahatsız ediyor. Kılıçdaroğlu istediğin kadar üzül. Yanındakinin ismini zaten vermeyeceğim. Sen de istediğin kadar üzül. Terörün yandaşları istedikleri kadar üzülsünler. Bu mücadeleyi sonuna kadar tek terörist kalmayıncaya kadar devam ettireceğiz. Bu ülkenin huzuru mutluluğu için buna ihtiyacımız var. (Kılıçdaroğlu'nun terörü bitireceğim sözleri üzerine) Bu anlayış bu kafa neyle bitirebilir bu işi?

Artık Türkiye güvenliğinde çok ileri aşamalara gelmesi şart. YPG'ye 3 bin TIR dolusu silah gitti. Bunlar para falan da vermedi. Kuzey Suriye'de PYD/YPG'ye veriyorlar aynı zamanda ABD'nin askerlerine de veriyorlar. Adı ne Rakka operasyonunda DEAŞ'a karşı mücadele.

BİZ SEVGİ İÇİN GELDİK

Bu zat nerede kiminle nasıl kavga edilir edilmez bu kavga için adeta yaratıldım havasında. Ama biz sevgi için geldik. 15 Yıldır biz bunun mücadelesini verdik. Birliğin beraberliğin bu ülkede özellikle dayanışmanın barışın egemen olması için bir mücadele veriyoruz. Tabi bütün bunlarımız bu hedeflerimiz sevgi arayanlar içindir barışı arayanlar içindir. Aynen şu anda Gabar'da Cudi'de Bestler Deresi'nde vatandaşıma saldıranlar hangi tuzakları kuruyorsa biz de aynı tuzaklarla onlara gereken cevabı vermeyi biliriz. Sayın Kılıçdaroğlu aynı anlayışı ile yoluna devam etsin. Biz de bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Benim ülkemin birlik beraberlik anlayışı hamdolsun çok iyi konuma geldi. Eski Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu yok. Biz şimdi yeni bir atmosfer oluşturuyoruz. Orada şimdi geceleri sokağa çıkmama gibi bir durum yok. Artık vatandaşlarımız da geceleri dışarıya çıkabiliyor.

SALDIRAN GRUPTA ALKOLLÜ KİŞİLER DE VAR

Ben süreci yakından takip ettim. Oraya gelenler arasında alkollü olanların olduğu da söylendi bana. Çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Bizim dinimizde değerlerimizde siz kalkıp da defendelien bir insanın mezarına yönelik seversin sevmezsin böyle bir müdahale tarzı yoktur. Bu bir annedir ve evladı da cezaevinden yasal olarak iznini almış annesinin defin merasimine gelmiştir. Konuyu İçişleri Bakanım bana ilettiğinde ben de kendisine şunu söyledim Bu zaten bizim değerlerimizde böyle bir şey yok. Böyle bir şeye hakları da yok. Bence siz mevtanın sahiplerine şunu teklif etseniz. Biz kendilerine uçak tahsis edelim memleketlerine gönderelim kendi topraklarında defnetsinler bu arada beni tekrar Süleyman Bey aradı 3 yer düşünüyorlar dedi. Elazığ, Tunceli, Mersin ben de dedim ki memleketi neresi ise onu teklif et dedim. Tunceli olduğunu söyledi. Kendileri de uçakla değil otobüsle gideceklerini söylemişler. Ben de o zaman tüm güvenlik tedbirlerini alın dedim. Konuyla ilgili de Adalet Bakanlığımız gerekli takibi yapıyor.

NATO FÜZE DESTEĞİ VERMEDİ

Şimdi yıllar önce Yunanistan S-300 aldı herhangi bir uygulama yapıldı mı hayır. Şimdi biz S-400 anlaşması yaptık rahatsız oldular. Peki siz verdiniz de biz almadık mı? İstedik vermediler biz de başımızın çaresine bakacağız. İstediğimiz yerle istediğimiz anlaşmayı yapar adımlarımızı atarız. Şimdi Türkiye gibi bir ülkenin elinde bu tür güçlü savunma araçlarının olmaması düşündürücüdür. Atmamız gereken daha çok adımlar var ve bunun için de çalışıyoruz. Büyük oranda dediğiniz süreci aşmış vaziyetteyiz. Bu konuyla ilgili benim Sayın Putin ile yaptığım şey ortak üretimi de başarmak. İleriki safhaları da olacak inşallah.

SAĞLIKTAKİ BÜYÜK DÖNÜŞÜM ORTADADIR

Bu Okmeydanı SSK hastanesi bizim Kasımpaşa'da oturduğumuz yere yakın olan hastane idi. Erkenden gider numara alırdık. Eşim olsun çocuklarım olsun oraya gidebilmesi için. O numarayı alabilmek için erkenden giderdik. Yoksa mümkün değil. Kuyruklar gerçekten çok çok uzun, hijyen diye bir şey yok. Hasta ziyaretine giderdik bir odada 4-5-6 hasta vardı. Tuvaletler serum şişeleri kan falan onlar içerisinde, oraya sağlam girseniz hasta çıkarsınız. Şimdi bizim bu yaptığımız şehir hastaneleri hatta diğer hastanelerimiz bunlara çok dikkat ediyoruz. Biz hastalarımızı taşırken ambulans yoktu, şimdi helikopterle ambulans uçaklarla taşıyoruz. İlaç meselesi, ilaçlarda hastanenin kendi eczanesi vardı o zamanlarda doktor 4-5 ilaç yazardı ikisini bulur üçünü bulamazdınız ne yapacaksın git dışarıdan al. Şimdi nasıl git istediğin eczaneden al ilacını.