Prof. Dr. Mübariz Hasanov, Azerbaycan ekonomisinin devalüasyon sonrasında zayıfladığı düşünülse de aslında sanılandan kuvvetli olduğunu söyledi.

İstanbul Okan Üniversitesi Bankacılık ve Finans Öğretim üyesi Hasanov, petrol fiyatlarındaki gerilemenin ardından Azerbaycan ekonomisinde alınan tedbirlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Azerbaycan ekonomisinin yaşanan sıkıntıları herhangi bir dış destek almadan atlatacak güçte olduğunu kaydeden Hasanov, son günlerde Karabağ bölgesinde gerçekleştirilen askeri harekâtların da Azerbaycan Hükümetinin yeterli ekonomik güce sahip olduğunu gösterdiğini dile getirdi.

Azerbaycan'ın küresel mali piyasalarda net borç veren ülke olduğunu söyleyen Hasanov şöyle devam etti:

"Azerbaycan'ın dış borcunun 7 milyar dolar olmasına karşın toplam döviz rezervleri 37 milyar dolar. Bunun dışında bankacılık sektörünün net yurt dışı yükümlülükleri son derece küçük. 2016 Ocak ayı itibarıyla bankacılık sektörünün net dış yükümlülükleri sadece 95 milyon dolar civarında olmuştur. Ayrıca, merkezi hükümetin de kuvvetli parasal yedekleri bulunmakta. Hükümetin, serbestçe kullanabileceği birikmiş bütçe fazlası 4 milyar doların üzerinde. Bu da, hükümete, iç ve dış borca bağlı kalmadan, harcama kalemlerini kolaylıkla karşılama ve serbest maliye politikaları uygulama olanağı tanımaktadır. Öte yandan 2015 yılında petrol fiyatlarının ortalama iki katın üzerinde düşmesine karşın Azerbaycan ekonomisi 2015 yılında pozitif büyüme gösterdi. Bu da ülke ekonomisinin petrol fiyatlarına ve petrol üretimine çok da bağlı olmadığını gösteriyor. Zira petrol sektörünün ülkenin GSYH’daki payı yüzde 36 dolaylarında."

"Azerbaycan'daki devalüasyon, Rusya'daki gelişmeler sonucu ortaya çıktı"

Mübariz Hasanov, Azerbaycan'da geçen yıl ulusal para birimi manatın iki kez devalüe edildiğini anımsatarak ancak bu durumun petrol fiyatlarındaki düşüşten ziyade, Rusya'daki gelişmeler sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Hasanov şöyle konuştu:

"Rusya'ya uygulanan ekonomik yaptırımlar, Rusya'dan sermaye çıkışı ve rublenin devalüe edilmesi, ekonomik yapısı benzer olan Azerbaycan'da da benzer gelişmelerin olacağı yönünde beklentileri artırmış ve bu da manata karşı spekülatif saldırıları tetiklemiştir. Zira, Azerbaycan'da spekülatif saldırılar, Rusya’daki devalüasyondan sonra başlamıştır. Azerbaycan da bu saldırıların karşısında tedbir almak ve döviz rezervlerini korumak için devalüasyon yapmak zorunda kalmıştır. Devalüasyon sonrasından Azerbaycan ekonomisinin zayıf olduğu ve uluslararası mali kurumlardan yardım almadan bu zorlukların üstesinden gelemeyeceği yönünde söylentiler çıktı. Nitekim Financial Times, Azerbaycan’ın Dünya Bankası ve IMF’den toplam 4 milyar dolar borç alacağını iddia etti ancak Azerbaycan'ın ekonomik ve mali durumu, herhangi bir dış destek olmadan bu sıkıntıları atlatabilecek yapıda."