Çocukken dedemle birlikte camiye giderdik. Arada sırada bazı genç adamlar görürdüm. Bu adamlar namazda kıyamdayken iki bacak arasını abartısız bir metre açarak namaz kılardı.

Çocukken dedemle birlikte camiye giderdik. Arada sırada bazı genç adamlar görürdüm. Bu adamlar namazda kıyamdayken iki bacak arasını abartısız bir metre açarak namaz kılardı.

Dedeme onların neden böyle namaz kıldığını sorduğumda dedem onların Fetulahçı olduğunu söyledi.

FETÖ'cüler yaklaşık yirmi sene önce bu şekilde “namaz” kılıyordu. (Namaz kılıyor dediğime bakmayın. Onun namazla bir işi yok. Namaz ve dinin bütünün onun sapkın amacına alet ettiği geçici bir hal)

Onların neden böyle “namaz” kıldıklarını daha sonra öğrendim.

Gülen'in basur sorunu vardır. Bacaklarını yapışık tuttuğunda tatlı canı acayip şekilde acırmış. Bunun için namaz kılarken bacaklarını iyice ayırarak kılmak zorunda kalırmış. Bunu gören köleleri de onu taklit ederek namazda bu şekilde vaziyet almışlar.

Yirmi sene önce Gülen'in basur sorununa göre hayatlarına şekil verenler ‘senin kinin, bizim kinimizdir” diyerek Türkiye'ye saldırdı. Gökten, yerden bombalar yağdırdı.

Sözde polis memuru olan o katilin, Rus büyükelçisinin arkasında ayaklarını açarak duruşu bana seneler önce bacaklarını bir metreden fazla açarak namaz kılan FETÖ militanlarını hatırlattı.

TAZMİNAT DAVALARI AÇIN

Başta 15 Temmuz darbe girişimini yapan askeri zevat, Gülen, soruşturması olan polis, akademisyen, esnaf kim varsa sizlere bu kötü günleri yaşattıkları için manevi tazminat davası açın.

Bu davaları açmaya her Türk vatandaşının hakkı var. Hatta yurt dışındaki Türk vatandaşları da açmalı.

Bu davalardan tazminat almak hem her Türk vatandaşının hakkı. Hem de geçirmekte olduğumuz bu ekonomik dar boğazda hepinize ilaç gibi gelecektir.

Görsünler bakalım dünyaya Gülen'in bacakları arasından bakmak nasılmış..

DAVALARA DEVAM

15 Temmuz'a rağmen bunca zaman geçmesine rağmen hâlâ görevinin başında tutulan, vali, bürokrat, belediye başkanları Allah'ın izniyle görevden alındıkları ve tutuklandıklarında beş aydır onların orada oturmasına sebep olan kim varsa onlar hakkında dahi suç duyurusunda bulunulacaktır. Hatta savcılar hakkında bile suç duyurusunda bulunulacaktır, neden bu zaman kadar bir işlem başlatmadınız diye.

Bu saatten sonra hiç kimse bilmiyorduk diyemez. Çünkü sabahtan akşama kadar herkes Fetö ile ilgili ifşaatta bulunuyor.

Mesela “Paralel Yapı Deşifre” diye bir twitter hesabı açılmış. Her şeyi yazıp çiziyorlar. İsimler, resimler veriyorlar.

Yazılanlar doğru değilse ilgili şahıslar itiraz etsinler, yalanlasınlar.

Eğer yazılanlar doğruysa yetkililer neden gereğini yapmaz?

Bu saatten sonra çok geç. Gereğini yerine getirseler bile haklarında suç duyurusunda bulunulacak. Kimse bulunmazsa biz bulunacağız.

Necip Fazıl'ın oğlu Mehmet Kısakürek'in dünkü tweetine bir bakın.

Mehmet Kısakürek'in ne demek istiyor?

Sayın Cumhurbaşkanımız oturup Twitter takibi yapacak değil. İşte biz buradan bir hafta önce Necip Fazıl ödüllerini eliyle dağıtan Cumhurbaşkanımıza bu durumu ihbar ediyorum.

BU SAVAŞ

Bu savaş, dünyaya Gülen'in bacak aralığından bakanlar ile bakmayanların savaşı.

Bilsinler ki bu savaşta bazıları safını seçmekte geç kaldı.