Fakhri, BM İnsan Hakları Konseyi'nin 55. Oturumu'na katılmak üzere Cenevre'de bulunurken, Gazze'deki gıda krizi, kıtlık ve İsrail'in Filistin halkı üzerindeki uygulamalarıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

24 Şubat 2022'de başlayan savaşın ardından Gazze'deki insanların açlıkla karşı karşıya kaldığını belirten Fakhri, bu durumu "benzeri görülmemiş" olarak nitelendirdi. Açlık nedeniyle çocukların yetersiz beslenme ve susuzluktan öldüğünü ifade eden Fakhri, bu durumun uzun vadeli ve kalıcı etkileri olacağına dikkat çekti. Ölüm oranlarının artacağına ve daha fazla çocuğun yetersiz beslenmeden kaynaklı gelişim sorunları yaşayacağına vurgu yaptı.

Gazze'ye havadan yardım indirilmesinin maliyetli ancak etkisiz olduğunu belirten Fakhri, bu tür yardımların kaosa neden olabileceğini ve dağıtımın sistematik bir yolunun olmadığını dile getirdi. Bunun yerine, ABD ve diğer ülkelerin İsrail'e Gazze'ye insani yardımın serbestçe girişine izin vermesi ve kalıcı bir ateşkes sağlaması için baskı yapması gerektiğini savundu.

İsrail'in Gazze'ye giden suyu kestiğini hatırlatan Fakhri, Gazze'nin tamamen kuşatıldığını ve İsrail'in "açlık krizine" neden olduğunu belirtti. BM raportörleri olarak Gazze'de bir soykırım riski olduğuna ilişkin endişelerini dile getirdiklerini ifade eden Fakhri, Uluslararası Adalet Divanı'nın bu konuda makul kanıtlar bulunduğuna dair ihtiyati tedbir kararı aldığını aktardı.

Son olarak, Fakhri, İsrail'in gıdayı bir silah olarak kullandığını ve Gazze'deki açlığı bir kampanya olarak sürdürdüğünü savunarak, Gazze'deki durumu bir soykırım olarak nitelendirdi. Bu açıklamalarla İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına yönelik kasıtlı bir aç bırakma kampanyası yürüttüğünü vurguladı.