Dün yaşanan İran’ın İsrail’ sözde saldırısı ABD ile İran arasında bir danışıklı dövüştü. Gördüğünüz gibi hiçbir hasar oluşmadan yapıldı ve İran, en ağır şekilde misilleme yapacağız sözünden sonra hiçbir işe yaramayan göstermelik bir dron saldırısı gerçekleştirdi. Bunlar küçük ve tahribat gücü zayıf füzelerdi. Bir devlete ciddi manada zarar verme niyeti olan, bunları kullanmazdı.

İran, bu sözde saldırıyı gerçekleştirerek kendi kamuoyunu susturmayı hedefledi. Tüm dünya ülkeleri, bu saldırının ciddi olmadığının farkındaydı. İran, Kasım Süleymani öldürüldükten sonra yapmak zorunda kalıp sözde bir saldırı gerçekleştirdiği gibi bu tiyatroyu da oynayarak itibarını kurtarmak zorunda kaldı. Ayrıca İsrail’e saldırdığı için Gazze’yi savunuyor zanneden bazı cahillerin gözünde İslam aleminin kurtarıcısı ilan edildi. Zerre ilgisi yok!

İran tarih boyunca, ehli sünnet Müslümanlar dışında hiçbir din ve millet ile savaşmamıştır. İran her zaman Sünniliği yok etmek isteyen bir ülke olmuştur. İsrail ise etrafında Müslüman bir ülke istemediği için İran ile çıkarları uyuşuyor.

İran’ı anlamak isteyenler Perslerin tarihini okuyabilirler. İran ile İsrail (ABD), düşman gibi görünse de aslında yakın dost olan iki ülkedir. İran ile Yahudiler arasındaki dostluk Babil İmparatorluğu dönemine dayanır. İsrail’in asıl sahipleri olan ABD ile İran, birbirine asla zarar vermezler. ABD, kurulduğu günden bu yana İran’ı hep kollayan önemli bir güç olmuştur.

FETÖ’nün İran düşmanlığı da kafaları karıştıran bir konu ancak FETÖ, hiçbir zaman İran’a gerçekten düşman olmadı. Tıpkı İsrail gibi -mış gibi yaparak kamuoyunun nabzını düşürdüler. Tıpkı 1979 İslam Devrimi’nden sonra İran’ın İsrail ile ilişkilerini kısa süreli koparması ve sonradan aralarını düzelttiklerini gizlemeleri gibi… İş birliği yapmaya devam ettiler, ediyorlar ve edecekler.

İran, İsrail’e saldırı başlattığını açıkladığında sosyal medyada paylaşım yaparak gülmüştüm. Herkes ‘komik olan ne’ diye sormuştu. Komik olan bu işte: İran’ın tiyatro gösterisine başladığını bilmek. Komedi filmi izlerken gülmemek için konuyu anlamamak gerekir. Konuyu bilenler farkındaydı; İran, öyle güzel ayarlama yapar ki tek bir insanın burnu kanamadan operasyon biter.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, 3 Ocak 2020’de İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından Tahran yönetimi ile arasında geçen konuşmayı anlatmıştı. Bu açıklama büyük bir itiraftı. Trump şunları söyledi:

“İran’ın, Irak’taki ABD üslerine füze saldırısı yaptığı geceyi hatırlıyorsunuz değil mi? O gece gergin olmayan tek kişi bendim çünkü ne olacağını biliyordum. İranlılar bizi aradılar ve ‘Başka seçeneğimiz. Sizi vurmak zorundayız çünkü bizim kendimize saygımız var. Sahip olduğunuz bir askeri üsse 18 füze atacağız ama hiçbir füze üssünüze isabet etmeyecek’ dediler.”

İran hem kendi ülkesi hem de dünya kamuoyundaki itibarını kurtarmak için böyle bir operasyon yapmak zorundaydı ve önceden ABD’den izin almıştı. İran, ABD müsaade etmedikçe İsrail’e savaş açmayı bırakın, sapanla taş bile atamaz. ABD ise buna tek bir şartla izin verir, İsrail yönetimi sözünden çıkarsa şefkat tokadı atmak için İran’ı kullanır. İran, İsrail’in ekmeğine yağ süren bir bıçaktan daha fazlası değil maalesef!

Ayrıca İsrail ile İran arasında bir çatışma olursa ardından bir Sünni ülke işgali gerçekleşir. İsrail, halkın çoğunluğunun Sünni olduğu Lübnan’ı işgal etmek için hazırlık yapıyor. Lübnan’da Şii olarak sadece Hizbullah var. Hristiyan nüfus ise azınlık kalıyor.

İsrail bu saldırıdan sonra, İran’a misilleme yapıyormuş gibi İran’ın desteklediği Hizbullah’ı temizleme bahanesiyle Lübnan’ı işgal bahanesi elde etmiş oldu. Kısaca İran, Lübnan’ı İsrail’ yem ediyor. Lübnan’ın şimdi çok daha fazla desteklenmesi gerekiyor.

Filistin meselesinde de İran, Hamas ve Filistin halkının yanında görünüp arka planda ABD ve İsrail ile iş birliği yapmıştır. İran, Hamas’a destek oluyormuş gibi görünse de Hamas’a en büyük desteği veren ülke Türkiye’dir.

Bugün İsrail Ordu Sözcüsü: “Uyumama sırası İran’da” açıklamasını yaptı.

Bırakın Allah aşkına! Uyumaması gereken biziz, dünya halkları uyurken füzeler uyutmasa neye yarar? Bütün devletler ve sistemler, İsrail’in güvenliğini sağlamak üzerine kurulu resmen. Dünyayı doğru okuduğunuzda bunu apaçık görürsünüz. Türkiye’nin bu kadar sıkıntı çekmesinin tek nedeni, bu çarka çomak sokuyor olmasından kaynaklanıyor. Her birimiz yürüyen ölülere benzedikten sonra bu oyunlarla daha çok oyalanırız.

Bir de merak ettiğim önemli bir konu var:

İran’ın envanterinde görünüp de bir türlü bulunamayan balistik ve hipersonik füzeler nerede?

İsrail’deki F35 jetlerin kalkış yaptığı havaalanı, İran’ın misillemenin bittiğine dair açıklamasının ardından ne kadar sonra vuruldu?

Cevabı bilen var mı?