Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin küresel sorunlar karşısında proaktif bir yaklaşım benimsediğini ve hem hakikat krizinin aşılması hem de iletişim alanındaki küresel adaletsizliğin giderilmesi için yoğun çaba harcadığını belirtti. Altun, "Bu mücadeleyi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Daha adil bir dünya mümkündür.' diyerek yürüttüğü hak ve adalet mücadelesinden ilham alarak sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

"DİJİTALLEŞMENİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI VAR"

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ev sahipliğinde İbrahim Üzümcü Konferans Salonu'nda düzenlenen "16. Geleneksel Küresel İletişim Derneği Konferansı"nda konuşan Altun, dijitalleşmenin hızı ve yoğunluğunun iletişimin geleceğini derinlemesine düşünmeye sevk ettiğini söyledi. Altun, dijitalleşmenin avantajları ve dezavantajları bulunduğunu ve olumlu yönlerinden en iyi şekilde yararlanmanın, olumsuzluklarını ise ortadan kaldırmanın önemli olduğunu vurguladı.

Altun, veri güvenliğinin sağlandığı, sosyal medya ve teknoloji şirketlerinin hukukun sınırları içerisinde hareket ettiği, dezenformasyonun kolaylıkla teşhis edilip etkisiz hale getirildiği ve hakikatin egemen olduğu bir iletişim ekosistemine ihtiyaç olduğunu belirtti. Altun, son yıllarda meydana gelen silahlı çatışmalar, siyasi krizler, afetler, düzensiz göçler ve ekonomik krizlerin etkisinin, dijitalleşmenin iletişim ve medyada yarattığı etkilerle daha da arttığını ifade etti.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail'in Gazze'deki saldırıları gibi krizlerde dijital mecraların küresel kamuoyunu manipüle etmek için yoğun şekilde kullanıldığını söyleyen Altun, "Bugün insanlık, kendi eliyle ürettiği teknolojilerin vesayeti altına girmiş durumdadır. Ne yazık ki insanlık, bu dijital teknolojilerin yol açtığı sorunlara karşı etkili politikalar ve stratejiler geliştirmeyi başaramamıştır." dedi.

"HAKİKAT KRİZİ DERİNLEŞİYOR"

Yeni medya düzeninde yalanın hızla yayıldığına dikkat çeken Altun, sistematik dezenformasyon saldırılarıyla toplumların ve uluslararası kamuoyunun yalanla zehirlendiğini belirtti. Altun, son dönemde dezenformasyonun savaş suçlarını, katliamları ve soykırımları gizlemek için kullanıldığını ve bu durumun büyük bir hakikat krizine işaret ettiğini söyledi.

Yeni medya düzenindeki bu enstrümanlarla yalanın artık adeta ışık hızıyla yayıldığına dikkati çeken Altun, sistematik dezenformasyon saldırılarıyla bazen toplumun belirli bir kesiminin bazen de tümüyle uluslararası kamuoyunun, yalanın etkisi uzun süren zehrine maruz bırakıldığını, toplumların bünyesine yalan virüsünün sistematik olarak zerk edildiğini söyledi.

Uluslararası iletişim sisteminde adaletsizlik olduğuna değinen Altun, "Batı hegemonyasıyla birlikte varlık gösteren medya emperyalizmi, içerik üretme hakkına sahip olanlarla, bu içerikleri tüketmek zorunda olanlar arasında bir ayrım yapmaktadır." dedi. Akdeniz'de boğulan göçmenlerin haber değeri görmezden gelinirken, Titanic'in enkazına yapılan turistik seyahatte hayatını kaybeden birkaç kişinin günlerce manşetlerde tutulmasının bu adaletsizliği gösterdiğini belirtti.

Altun, Türkiye'nin hakikat krizinin ve iletişimdeki adaletsizliğin aşılması için proaktif bir tutum benimsediğini ve bu mücadeleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Daha adil bir dünya mümkündür." sözünden ilham alarak yürüttüklerini ifade etti. Türkiye'nin bu konuya verdiği önemin, 2018'de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının kurulmasıyla kurumsal bir tezahür kazandığını belirtti.

"TÜRKİYE AKINTIYA YÖN VEREN BİR ÜLKE OLMA ÇABASI İÇİNDE"

Türkiye İletişim Modeli ile dijitalleşmenin yol açtığı değişimlere yön vermeyi amaçladıklarını söyleyen Altun, "Türkiye, iletişim ve medya alanında akıntıya kapılan değil, akıntıya yön veren bir ülke olma çabası içindedir." dedi. Altun, dijital medya okuryazarlığını yaygınlaştırmak, dezenformasyonla mücadele etmek, demokratik katılımı ve devlet-millet iletişimini geliştirmek gibi birçok alanda çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

Altun, insanlığın iletişim alanındaki yeniliklerden yararlanmak için yaptığı yatırımın çok daha fazlasını, hakikati savunmak için yapması gerektiğini vurguladı. Akademi, iletişim fakülteleri ve medya profesyonellerine büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Altun, geleceğin bugün yaptıklarıyla şekilleneceğini söyledi.

Konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Altun, etkinliğin hayırlı olmasını diledi. Marmara Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Çelen, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun ve Küresel İletişim Derneği Başkanı Prof. Dr. Yahya Kamalipour'a hediye takdim etti. Konferans, Altun ile düzenleme kurulu üyelerinin aile fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.

Kaynak: AA