MHP lideri Bahçeli, Tuğrul Türkeş'in kabine dışında kalmasının ardından yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine "Gidişinden haberimiz yokken, gelişimizden nasıl haberi olacak? Onu Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım." dedi.Sosyal medya hesabından açıklama yapan Davutoğlu, "Bahçeli'den beklenen, nezaketten ve siyasi olgunluktan yoksun tavırlar yerine kendi sorunlarıyla yüzleşme cesaret ve erdemini göstermesidir"dedi.
ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ
"Her zaman yaptığı gibi nezaketsiz bir şekilde şahsım üzerinden
gündem değiştirme çabasına girmiştir" diyerek Bahçeli'ye yüklenen
Davutoğlu, Tuğrul Türkeş'le ilgili yaşanan süreci anlattı.
Davutoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Daha önce de kendi
parti içi meseleleriyle ilgili sorulara defalarca şahsımı hedef
göstererek cevap verdiği halde son dönemlerde gösterdiği sorumlu
tavrı göz önünde bulundurarak cevap vermemeyi tercih etmiştim.
Ancak bugünkü açıklaması, Sayın Bahçeli'nin parti içi sorunlarını
şahsımla ilişkilendirmeyi bir alışkanlık haline getirdiğini
gösterdiği için değerli kamuoyuna bazı hatırlatmalarda bulunmak
gereği duyuyorum.
"SORUMSUZ AÇIKLAMAYA RAĞMEN"...
7 Haziran 2015 genel seçimlerinin siyasi partileri koalisyon
kurmaya zorladığının ortaya çıktığı ilk saatlerde, Sayın Devlet
Bahçeli'nin sonuçların resmi olarak açıklanmasını bile beklemeden,
AK Parti ile hiçbir iş birliğine yanaşmayacağını açıklaması aziz
milletimizin hafızasında tazeliğini korumaktadır. Bu sorumsuz
açıklamaya rağmen AK Parti, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama
sorumluluğuyla MHP ile koalisyon kurmak üzere girişimlerde bulunmuş
ancak Sayın Bahçeli çelişkili ve muğlak açıklamalarla kamuoyunu
haftalarca meşgul ettikten sonra işbirliğini reddetmişti. Nitekim
CHP ve MHP ile yürütülen koalisyon görüşmelerinin olumlu bir netice
vermemesi üzerine Anayasal Geçiş Hükümeti kurma gereği ortaya
çıkmış ancak CHP ve MHP yönetimi anayasaya aykırı bir şekilde
hükümete üye vermeyi de reddetmişti. Sayın Türkeş, anayasal ve
kamusal sorumluluk bilinciyle hükümette yer alma önerimize olumlu
cevap vererek Sayın Bahçeli'nin uzlaşmaz tutumunun berraklaşmasına
katkıda bulunmuştu.
TÜRKEŞ'E TEŞEKKÜR
Sayın Bahçeli'nin göstermekten imtina ettiği devlet
adamlığını gösterdiği ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından
onaylanan ve Başbakanlığımda kurulan 63. Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti'nde görev aldığı için buradan bir kez daha Sayın Türkeş'e
teşekkür ediyorum. Sayın Bahçeli'nin engellemek için her türlü
girişime destek verdiği o geçiş hükümeti sayesinde ülkemiz 1 Kasım
seçimlerine suhuletle ulaşmış ve ardından tekrar istikrarlı bir
yönetime kavuşmuştur. O gün biz de Sayın Bahçeli gibi ülkeyi
yönetme sorumluluğundan kaçsaydık bugün çok farklı bir Türkiye'yi
konuşuyor olabilirdik. Sayın Bahçeli, 15 Temmuz hain darbe girişimi
sonrası gösterdiği kararlı desteği o gün de gösterebilse idi
şüphesiz tarih kendisini çok daha farklı yazardı.
NEZAKETTEN YOKSUN TAVIRLAR...
7 Haziran akşamı verdiğimiz sözün bir gereği olarak o
akşamdan 1 Kasım'a kadar geçen sürede Türkiye'nin bir saniye bile
hükümetsiz kalmaması, insanımızın bir an bile ülkemizin
geleceğinden endişe etmemesi için gösterdiğimiz çaba ortadır. Sayın
Bahçeli takdir etmese de milletimiz bu çabalarımızı görerek siyasi
tarihimizdeki en büyük desteklerden biri ile partimizi yine tek
başına iktidara getirmiştir. Bahçeli ise uzlaşmaz tavrının
karşılığını sandıkta görmüş ve MHP parlamentoda dördüncü parti
konumuna gerilemiştir. Hal böyle iken Sayın Bahçeli'nin kendi parti
içi meselelere dair sorular karşısında kendi sorunlarıyla yüzleşmek
yerine şahsımı hedef göstermesi, insani olgunluğa, siyasi ahlaka ve
öncülüğünü yürüttüğü siyasi geleneğe yakışmamaktadır. Sayın
Bahçeli'den beklenen, nezaketten ve siyasi olgunluktan yoksun
tavırlar yerine kendi sorunlarıyla yüzleşme cesaret ve erdemini
göstermesidir.