Demokrasi, iktidarın sahiplerini yetkilerinin ve sürelerinin sınırlı olduğu ve halkın desteği olmadan iktidar olunamadığı ve iktidarın yanlış yaptığı konuların herkesin gözü önünde söylenebildiği bir sitemdir.

Demokrasi, iktidarın sahiplerini yetkilerinin ve sürelerinin sınırlı olduğu ve halkın desteği olmadan iktidar olunamadığı ve iktidarın yanlış yaptığı konuların herkesin gözü önünde söylenebildiği bir sitemdir. Her yönetim sisteminin devamı halk nazarında meşru olmasına bağlıdır. Toplumun her bireyin, sistemin yönetim sistemleri arasındaki en iyi sistem olduğu ve bu sistemin dışında başka bir azınlık grup halinde yöneltilmesinin, kendi hak ve özgürlüklerini kısıtladığı bilincinde olması, demokrasinin teminatıdır.

15 Temmuz darbe girişimi; hala, toplumun bir grubu tarafından, ülkenin silahla azınlık bir grup tarafında yönetilebileceği inancı taşıdığı anlamına geliyor. İktidarın silahla ele geçirilip, azınlığın çoğunluğu silah yönetilmesinin meşru bir durumun olduğuna inancın, toplumun bir kısmında olduğu bilinen bir gerçektir. Demokrasinin, hakların ve özgürlüklerin teminatı olarak savunulması fikrini yaygınlaştırmak için neler yapılmalıdır?

Kabul etmeliyiz ki, bizim toplumumuz çok okuyan bir toplum değildir. Okullarımızda da demokrasinin faydaları ve darbenin zararları hakkında öğretim ve eğitim yapılmıyor. Aslında mutlaka bu eğitimin ders olarak verilmesi gerekir. En az müzik, resim, beden, teknik-iş, biyoloji, Türkçe matematik kadar önemli ders olmalıdır. “Demokrasi Tarihi” dersi ismi ile okutulabilir. 8. Sınıf da ve 12. Sınıfta okutulabilir. Üniversite sınavlarında, bu derslerden soru sorulmalıdır.

Okuma alışkanlığı olmayan toplumlara çok ciddi konuları içeren kitapları okutmanızın ihtimali azdır. Öyle ise ne yapmalı sevilen yöntemler ile çok ciddi konular eğlence ile verilebilir. Roman ve hikâyeler içinde; dizilerde, tiyatrolarda, sinema filmlerinde demokrasi bilincini geliştiren içeriklere yer verilebilir. Devlet bu tür kültürel faaliyetleri teşvik etmeli hem parasal olarak hem de psikolojik olarak. Önemli roman ve hikâye yazarlarına demokrasinin bilincinin geliştirilmesi amaçlı üzerine romanlar ve hikâyeler yazdırılabilir. Mesela Nobel ödüllü Orhan PAMUK, darbe ve aşk konusunun bir arada işlendiğe ilgi çekici bir roman yazabilir. Adına “Kırmızı Darbe” diyebilir. Kırmızı hem aşkı hem de darbede dökülen şehitlerin kanını sembolize edebilir. Mesela Elif ŞAFAK, “Darbe günlerinde Mevleviler” isimli bir roman yazabilir. Mevlana’nın fikirleri üzerinden aşka ulaşmış insanların (Mevlevilerin) demokrasiye olan bağlılıklarını anlatabilir. Sayın yazarların, işine ve kalemine karışmıyorum, bunlar sadece naçizane önerilerimdir. Aşk konusu bütün tembel okuyucuların ilgisini çeken bir konu olduğu için demokrasi bilinci vermek için kullanılması gereken bir duygudur.

Devlet, Milli eğitimde demokrasi konulu roman ve hikâye yarışmaları düzenleyebilir. Birincilere ciddi anlamda maddi ödüller verebilir. Demokrasi bilincini geliştiren bir romanı gençlere bedava dağıtabilir.

Darbe karşıtı, aşk ve demokrasi konulu ufak bir hikâye aklıma geldi, yazmaya cesaret topluyorum. J J Hikâyenin içinde, 28 Şubat darbesi ve 15 Temmuz darbe girişimi var; başörtüsü zulmü ve aşk var. Cesaret bulursam, başka bir yazıya belki….