Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, HDP Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkında konuşmasının hemen ertesi günü Cumhuriyet Başsavcılığı HDP Milletvekillerinin hakkında inceleme başlattı.

Bu incelemenin iki türlü sonucu olacak; Eğer seçime kadar HDP’nin kapatılabilmesi mümkün olursa ki bu olasılık süre kısa olduğu için çok zayıf, HDP seçime giremeyecek ve Kürt oyları belirsiz bir kanalda kalacak. Eğer HDP kapatılamazsa da Erdoğan milliyetçi oylara oynayıp AKP’nin yeniden düze çıkmasını sağlayacak.

Milliyetçi oylar kavramı sizi şaşırtmasın. Bunun içerisinde Kürt oyları da var. Her ne kadar PKK Kürtlerin temsilcisi gibi görünse de, Kürtlerin içerisinde PKK’dan ve onun yaptığı baskıdan nefret eden bir kesim de var.

Bunun yanında Erdoğan’ın bu şahin tutumu ile baskılanan PKK, yapılacak ilk erken seçimde, seçim sandıklarında istediği gibi at koşturamayıp, tek bir oy bile kayma olmadan aldığı sandıklarda oy kaybına uğrayacak.

Bu çatışma süreci boyunca, seçim bölgelerindeki sandık güvenliğini sağlayabilmek için askerin ve polisin rahatça ortama müdahale edebilmesinin imkanı sağlandığı gibi, “PKK eğer seçimi kazanamazsa 6-8 Ekim benzeri olaylarla malımızı yağmalar” korkusunda olanların artık korkacak bir şeylerinin kalmadığı, mallarının zaten zarar gördüğü sonucuna ulaşmaları sağlanacaktır.

AKP’nin Çözüm Sürecinde “güvercin” ama vatandaşının hakkını aramaya sıra gelince “şahin” olduğu fikri de erken seçime kadar yerleşmiş olacak.

Yalçın Akdoğan’ın geçen hafta yaptığı açıklamada “Öcalan bunları yakalasa sopa ile kovalar.” sözü, Apo’nun Çözüm Süreci tarafında olduğu ve onu İmralı’ya gömmek için Kandil ve HDP tarafından bir operasyon yapıldığı görüşünü netleştiriyor. Görünen o ki Apo içeride sıkılmış. Dışarıya çıkabilmek için her yola gelmeye hazır. “Dava satılmaz” diyenler, önce kendilerini bir hücrede 15 yıl tek başına hayal etsinler, sonra da hangi davaların satılamayacağını bana anlatsınlar.

Devlet bütün bu “şahin” yaklaşımların yanında, “Akil Adamları” toplayarak hâlâ çözüm için Batıya ve Kürtlere mesaj gönderiyor.

Çözüm Süreci yeniden ne zaman başlar diye sorarsanız tek şey söylerim; “AKP tek başına iktidara geldiği ve Selahattin Demirtaş tasfiye edildiği zaman” derim. Onun dışındaki her durumda süreç ölmüştür. CHP koalisyonu kurulsa bile.