Şiiler ve Sünniler arasına fitne sokuluyormuş.

Şiiler ve Sünniler arasına fitne sokuluyormuş.

Son zamanlarda duyduğum en komik sözün bu olduğunu söylemek acı veriyor bana. Kısmet olup da çağırıldığım Umre’de gördüğüm “İslam Dünyası” manzarasından sonra kurtuluşa dair umutlarımı yitirdiğim gibi, Umrede gördüğüm İranlı hacılardan sonra Şiiler ve Sünnilerin bir araya gelebileceğime dair olan tüm umudumu da yitirdim.

Kutsal Topraklarda olmanın bile kalplerini yumuşatmadığı bir davranış şekliyle insanlara öyle kaba ve sert davranıyorlardı ki, bunun Sünnilere karşı bir “tavır” olduğunun farkına çok sonraları vardım. O günden sonra, 1500 yıl önce olmuş bir kavganın hâlâ kan davasını güden bu zihniyetin kolay kolay insan affedebileceğine hiç inanmadım.

Ancak, işgal edildikten sonra İran’ın güçlenmesinin önündeki en büyük engel olan Irak’ın kendi canının derdine düşmesi ve son olarak da ABD tarafından uygulanan ambargonun kalkması, Şah İsmail ile başlayan “Sünni topraklara fitne sokma mücadelesinin” devam etmesi için uygun ortamı yarattı.

Şia’daki keskin nefret gücünü kullanmak isteyen ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki mezhep kavgasını keyifle izledikleri gün gibi ortada. İşin kötü tarafı Şiilerin bu nefretten vazgeçmek gibi bir niyetleri de yok. Aksine sahabeye küfretmeye devam ediyorlar. Aslında ABD ve İsrail’in bu durumda hiçbir şey yapmalarına da gerek yok.

Peki bu kavga nasıl sona erer?

Bu gibi durumlarda bütün Şiileri ortadan kaldırma imkânı mevcut değil. Hariciler gibi orta yolu ! bulup “her iki tarafı da katletmek”de çok akıllıca bir seçenek olmaz.

Görünen o ki her iki kesimin de bir birini görmezden gelip aradaki kavganın “kimlerin işine yaradığının” tahlilini çok iyi yapması gerekli. Fakat İran garip bir şekilde içindeki nefreti ve öfkeyi Sünni ülkelere yaymak için ortalığı kaşıyor.

Topraklarındaki karışıklık çıkarma operasyonlarına bir müddettir sabreden Suudi Arabistan’ın idam ettiği Nimr El-Nimr’in, Hz. Ayşe ve sahabeler hakkındaki küfür kayıtları internete düştü bile.

Bu kayıtlar, ya Suudi Arabistan’ın haklılığını göstermek için yayınlanmaya başlandı ya da işin içinde başka güçler var. Çünkü bu yayınların altındaki Sünni yorumları gördükçe bir mezhep savaşının çok da uzak olmadığını düşünmeden edemiyorum.

Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki, her sahabeye küfredeni idam etmeye kalkarsanız çok ciddi katliamlar yapmanız gerekir. Suudi Arabistan’da bunun farkında. Ama onların petrol fiyatları gibi başka planları var sanki…