Türkiye Suriye’ye girmeli ve bu kirli savaşa müdahil olmalı mı? Peki neden adı kirli savaş?

Türkiye Suriye’ye girmeli ve bu kirli savaşa müdahil olmalı mı? Peki neden adı kirli savaş?

Çünkü insanlığın öldüğü ve mazlumların can çekiştiği bu savaşta herkes kendi menfaati peşinde.

Rusya “Sıcak Denizler” hayalinden vazgeçmemek için Akdeniz’e kıyısı olan “butik” bir Suriye isterken, ABD ve Avrupa bir Kürt devleti peşinde. İran ise Sünnileri öldürecek herkesi destekliyor. Onun derdi hem Sünniler ölsün hem de doğalgazını Avrupa’ya ulaştırmak için Akdeniz’e ulaşabileceği bir koridoru olsun.

Kurulacak bir Kürt Devleti için ABD ile anlaşan Rusya, karşılığında küçük Suriye sözünü aldı. PYD/YPG ise hem Ruslar hem de ABD ile flört halinde. ABD, PYD’nin “sırayla herkesin kucağına oturma operasyonunu” görüyor ve biliyor, fakat tamamen gidip Rusya’nın kucağına oturmasını istemediği için olanlara göz yumuyor. Hatta göz yummakla kalmayıp, örgütün kendi kontrolünden çıkmasını engellemek için bizzat istihbarat elemanlarını eğitim ve fiili bir savaş için örgüte dahil ediyor.

Bütün bunlar olurken Türkiye, güneydoğu sınırları boyunca Rusya ve ABD tarafından kurdurulacak Kürt Devleti’nin ileride sınırlarını kevgire çevirip PKK’ya destek verir hale gelmesini engellemek için çırpınıyor.

Bunun için Türkiye, mülteci akımından dolayı zor duruma düşmüş Avrupa ve Almanya’yı yanına çekmiş olmasına rağmen, ABD hâlâ uçuşa yasak güvenlikli bölge kurulmasına sıcak bakmıyor. Çünkü kurulacak uçuşa yasak bölgenin ileride Türkiye sınırları boyunca şerit halinde uzanan bir Sünni devletin temelleri olacağını ve PKK’nın bu sayede içeride sıkışacağını ve gücünün biteceğini biliyor.

Türkiye ise Rus uçağının düşürülmesinden sonra “kendi sınırlarımızın 10 km. için dahi” uçuş yapamaz hale geldiği için karadan karaya doğru topçu ateşiyle “psikolojik bir şerit” oluşturmaya çalışıyor. Çalışıyor çünkü ateşkes görüşmelerine kadar zaman kazanması gerekli.

Ateşkes görüşmeleri ise bir türlü ilerlemiyor ve anlaşma sağlanamıyor, çünkü PYD/YPG istenildiği gibi bir ilerleme sağlayamıyor Türkiye’nin bombardımanı sebebiyle. Bu yüzden dün gece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanı 15 üyenin oy birliği ile “Türkiye’nin bombardımanı durdurması kararı aldığını” belirtti. Fakat daha sonra iş imzaya geçince ilginç bir şekilde çıkıp “bir karar alınamadığını” söyledi.

Kapalı kapılar arkasında ilginç şeyler oluyor ama bütün her şey Türkiye’nin olağan üstü bir şekilde direnmesine takılıyor gibi.

Suudi Arabistan ise daha sonra sıranın kendisine geleceğini fark ettiği için Türkiye’ye destek olmak adına elinden geleni yapıyor, ancak hâlâ ABD’ye rağmen ne yapabileceği konusu benim için bir muamma.

Görünen o ki Türkiye şimdi Suriye’ye girip müdahale etmezse, uzun vadede çok ciddi bir istikrarsızlık riski ile karşı karşıya kalacak.

Savaş asla istenen bir şey değildir ama şartlar zorluyorsa bir karar vermek gerekir.