PKK Silah Bıraktı mı?
Siz evlenemezsiniz!
Çünkü kardeşsiniz!
Yeşilçam repliğini hatırladınız değil mi?
Şimdi birileri sürekli olarak PKK’ya siz silah bırakamazsınız çünkü
siz ….
Siz, siz siz bir dolu gerekçe sunuyorlar.
Neden örgütün nerdeyse kutsanan liderinin talimatına karşın örgüt
ayak sürer ki
Neden bazı devletler PKK’nın bitmesini istemez? Sadece
düşmanlık mı?
Mesele şu; bütün örgütler iç ve dış kuvvetlerin baskısı
altındadırlar. Bu iç ve dış kuvvetlerin baskısının bir fiili
bir de potansiyel denge noktası mevcuttur. Örgütler doğal iç ve dış
kuvvetlerin mantıksal (ideoloji, misyon birlikteliği, çıkar
birlikteliği) ya da duygusal (inanç birlikteliği, değer
birlikteliği) etkisi/baskısı altında olabildiği gibi,
yapılandırılmış (doğal olmayan) iç kuvvetlerin
(bölümler, departmanlar, paralel yapılanmalar, derin
devletler/örgütler) ve dış kuvvetlerin (devletler,
gizli örgütler) etkisi ve baskısı altında hareket ederler.
Mantıksal güç ve nedenler örgütlerin / kurumların fiili denge
noktasını oluştururken, duygusal güç ve nedenler ise potansiyel güç
ve sınırları oluştururlar.
Kaos Teorisi Üzerinden Meseleyi Anlamak
Adına Kaos teorisi denilen ve 1971 yılında bir meteoroloji
uzmanının tesadüfen keşfettiği gerçeklik üzerine inşa edilen
bir teoride şöyle denir; herhangi bir vakıada süre kısa ve sürece
etki eden güçler sınırlı ise nerede ise kesin bir hesaplamayla
o sürecin sonunu hesaplayabilirsiniz. Ancak süre uzayıp tesir
kuvvetleri arttığı zaman ise olayın sonucunu hesaplamak imkânsız
hale gelir. Meteoroloji uzmanlarının bir iki gün sonra
gerçekleşecek hava olaylarını neredeyse %100 kesinlikle
bilebilmelerine karşın birkaç hafta sonrasında çuvallamaları,
aylık tahminlerde ise yazı tura atmaktan bile daha az yüzde
ile isabet ettirmeleri buna bağlıdır.
Örgütlü güçlerin dâhil olduğu hiçbir olay tek boyutlu değildir
olamaz. Yaşanan tüm siyasal olayların ya nedeni ya da sonucu
bir dizi ekonomik sonuçlar doğurur. Dünyanın hiçbir yerinde
ekonomiden tümüyle bağımsız bir siyaset olgusundan
bahsedilemez. PKK gibi artık 40 yaşına gelmiş bir
örgütünde gırtlağına kadar bu ekonomi-politik ilişkilerin
içinde olmasından daha doğal bir şey yoktur.
Avrupa’nın ortasında yeniden kıpırdanmaların olduğu bir
dönemdeyiz. Avrupa zannedildiğinin aksine uzlaşmaların değil
çatışmaların tarihidir. Avrupa’nın yeniden çatışma potansiyelinin
arttığı bu dönemde Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika
bölgede yeni ekonomik pozisyonlar almak durumunda. Dünyada
yaşanması muhtemel bu stratejik kırılmanın fay hatları üzerinden
“Yeni Türkiye’nin” de kendine hayat sahası bulması
muhtemeldir.
Sebep Ne?
Kamuoyunda çözüm süreci olarak bilinen süreç aslında Ak Parti
iktidarının iktidar oluş tarihinden itibaren uygulamış olduğu
siyasetin son safhasını oluşturan bir süreçtir. Hatırlatacak
olursak Ak Parti iktidara gelir gelmez bölgede uygulamada
olan olağanüstü hal uygulamasını kaldırarak işe başladı.
O tarihten sonra pek çok kritik noktada yapılan bir dolu
provokasyona rağmen Ak Parti üzerinde kurulan baskılara,
oluşturulan taleplere rağmen olağanüstü hal uygulamasını yürürlüğe
koymayarak son derece tutarlı ve istikrarlı bir politika
oluşturdu. Bir başka ifade ile Ak parti bu güne kadar
uyguladığı politikalarla PKK’nın duygusal potansiyeli etkisiz
hale getirdi yani PKK’nın elindeki haklı olma
argümanlarını büyük ölçüde elinden aldı. Bu yüzden PKK’nın
potansiyel denge hattı epeyce gerilemiş durumda. Bu yüzden
örgüt fiili gücünü rasyonel argümanlar üzerinden oyun kurması
gerekiyor. İşte tam bu noktada makro güç odaklarının nüfuz
alanı ortaya çıkıyor. Yeniden bir güç vaadi ile örgütü
diri tutmaya çalışıyorlar. Bu yüzden mesele şimdi her zaman
olduğundan daha da ekonomi-politik ile yakından ilgili. Şimdi
herkesin elini biraz daha dikkatle inceleme zamanı
Dr Hamit Akçay
Ekonomist- Kurumsal Yönetim Danışmanı
hakcay@management-time.org