İYİ Parti'de Genel Başkan Yardımcılığı görevi yapan ve 2023'ün Haziran ayında partisinden istifa eden "İnternetçi abi" olarak bilinen Taylan Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adaylığı için bağımsız aday olduğunu açıkladı.

"Yarınını seç" sloganıyla adaylığını duyuran Yıldız, "İstanbullu yeni şeyler duymak, yeni dille sahici meseleleri konuşmak istiyor. Eski tip politikalar iflas etti" ifadelerini kullandı.

İstanbul'da sandığa gitmeyen 2 milyon seçmen olduğunu söyleyen Taylan Yıldız, "Yeni bir başlangıç vakti. Bugün artık İstanbul'un gençliğini geri almak için bağımsız İBB adayı olarak karşınızdayım. İstanbul yaşlandırıldı. Biz hep beraber bir güç birliği yapacağız. İstanbul'a gençliğini geri kazandıracağız, geleceğini geri kazandıracağız. İstanbul'un geleceğini geri alacağız" dedi.

Sosyal medya platformu X üzerinden adaylığını duyuran Yıldız, videosunda şöyle konuştu: 'Herkese merhaba, çok içten duygularla selamlıyorum sizleri heyecanlıyım. Bilirsiniz, bazılarımız için İstanbul'u konuşmak hep heyecan vericidir. Hani 'İstanbul benim atardamarlarımdan biridir' diyor ya, İstanbul şairlerinden ünlü İlhan Berk, benim için de böyle aslında. Öyle bir kent ki İstanbul sakinlerine her daim yaşama sevinci aşılıyor.

Bu kadim şehir, tarihinin en zorlu dönemlerinde bile umudun yeşermesine ve yarınların inşa edilmesine zemin olmuştur.

Şimdi de tam sırası. İstanbullu yeni şeyler duymak, yeni bir dille sahici meseleleri konuşmak istiyor. Yanlış olduğu son yıllarda iyice ortaya çıkan hepimizin kaybetmesine yol açan eski tip politikalar iflas etti. Patinaj yapıyor Türkiye ve haliyle İstanbul siyaset kanalları tıkanmış. Temsiliyet bir avuç eski kafalıya kalmış, dili bozuk ve ufuksuz siyasiler çözüm yerine kriz üretmekle meşgul. İstanbul'da siyasetten umudunu kestiği için sandığa gitmeyen iki milyon seçmen var. Çok vahim değil mi? Hiçbir partinin mevcut sorunları çözemeyeceğine inananların oranı yüzde 35'e dayanmış durumda. Eski usul siyasetçiler dev küskünler ordusu oluşturdu. Ayrıca sandıktaki protesto oyları yüz binleri geçti. Hamaset ve nefreti körükleyen söylemlerle halk neredeyse iki farklı ülkenin evlatları gibi ayrıştırılmış.

Toplumu zorla iki ayrı tribüne iten ve bu kamplaşmadan medet umanlar kendi iktidarlarını sürdürmenin keyfini yaşıyor. Bir taraf İstanbul benim geri alacağım diyor. Diğer tarafta vermeyeceğim artık benim diyor. Siyasi planlar hizmet için değil, dev bütçeli bir şirketin hisse senetlerine sahip olmak için yapılıyor sanki. Bu toplum bunu hak etmiyor. Gençler, olup biteni hayretle izliyor. Bu illüzyonun parçası olmak istemiyorlar. Onlar bunca kayıptan sonra yarınını geri almak için birilerinin ellerini taşın altına koysun istiyorlar. Onlar kimsenin yaşam tarzı, etnik kökeni, inancı, mezhebi ve düşünce sistematiğini sorgulamıyorlar.

Gençler üzerlerine mont alamayan, iyi beslenemeyen internete erişemeyen, İstanbul'da barınamayan memlekete girecek otobüs parası bulamayan, akranlarına çare üretilmesinin derdindeler. Geçenlerde sosyal medyada gördüm. Boğaziçili bir genç, temiz su içebilmek, deprem sonrası evden sağ çıkabilmek ve kültür sanat etkinliklerinden daha fazla yararlanmak istiyorum dedi. Bunlar siyaset üstü yakarışlar, bu samimi dertleri duymayanlar başka neleri duyacak? Yazıktır.

Gençler öyle temel meselelerde haklı isteklerde bulunuyor ki, ben işte onlar adına bu kent için İstanbul için yola çıkıyorum. Her beş gençten dördü bu toprakları terk etmek istiyor. İstanbul'da yaşayan gençler, onların anneleri ve babaları sistemin dışında kalmışlar. Torpili olmayan herkes umudunu yitirmiş, İstanbul'u, Türkiye'yi ve gençlerini kaybediyoruz. En önemlisi de onların demokrasiye olan inancını kaybediyoruz.

Uzun uzun konuştuk genç arkadaşlarımla birlikte bir karar verdik. Bugüne kadar her kararım da onlar oldu. Gençler haklı isteklerde bulunuyor ki bunları her gün dinliyor ve gözlüyorum. İki kap yemek yiyemeyen, ısınamayan barınamayan, sokağa çıkamayanlar var. Kör dövüş yapanlar bunları görmüyor ama o gençler olup biteni çok iyi görüyor. Bu yüzden yanlış giren işlere son vermek için onlar adına birilerinin sorumlu kalmasını istiyorlar ve onlarla yeni bir karar aldık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına onlar adına bağımsız aday oluyorum.

Genç iyi eğitimli, samimi alçakgönüllü yeni fikirlere açık, dinamik bir kadro ile yürüyeceğiz. Bütün gençleri bu kampanya süreçlerine katmak için dijital demokrasiyi esas alacağız. Bir mobil uygulama ile her kararda sen varsın diyeceğiz konusunda uzman iyi kariyerli yüzlerce insan gençlerle bir araya geldi ve hep birlikte çalıştık. Kente ve gençlere iyi gelecek projelerimiz var. Ayakları yere basan muazzam işler ortaya çıkardık. Kampanya süresince peyderpey açıklayacağız. Bu işin vizyonla ilgili olduğunu, aslında bu kentin ve ülkenin kaynaklarının herkese yetecek kadar fazla olduğunu ispat edeceğiz. Mesele bu kentin katılımcı demokrasiyle yönetilerek sistemin tüm mağdurlarının sesinin duyulması ve bu kentin rantının İstanbul ile paylaşılması.