Efendim yepyeni bir ropörtajla karşınızdayız. En baştan belirtmekte fayda görüyorum. Ayfer hanımla soyadımız aynı olduğundan hısım akraba zannedebilirsiniz (tebesüm) tamamen tesadüftür. Ayfer hanım çok yönlü biridir.

Gerek sahne sanatlarında tiyatro olsun.. gerekse beş yıldızlı oteller de animasyon alanında olsun. ciddi manada profesyonel işler yapmaktadır. bu ilginç hikaye'yi sohbet tadında sizlerin beğenisine sunmak istedim. (tebesüm)



Zahrettin ÇELİK : Ayfer hanım sizi biraz tanımak için hangi sorudan başlasam bilmiyorum (gülüşmeler) en iyisi size bırakayım buyursunlar "Ayfer ÇELİK" kimdir?

Ayfer ÇELİK: Tabiki; 1975 Yılında birçok oyuna espri konusu olan çemişgezek de doğdum. 60'lı yıllarda, almanya (alamanya) giden işci bir babanın kızıyım. Annem ve diğer 4 kardeşimi daha sonra babam yanına aldırmış. 2 yaşından 10 yaşıma kadar almanya da daha sonra izmir bergama da yaşadım,üniversiteye gidinceye kadar.ege üniversitesi iletişim fakültesini ikinci tercihim olarak okudum.( birinci neydi hatırlamıyorum. gülüşmeler) 5 yıl izmirden sonra istanbul serüvenim başladı. Yön türkü radyosunda haber spikerliği ,yamuk prenses ve tarhana çorbası adında da iki program yaptım.hayatımın en güzel yıllarım diyebilirim.

Zahrettin ÇELİK : Animasyon da çalışmalar yapıyorsunuz .. nasıl başladınız serüveni anlatabilirmisiniz.

Ayfer ÇELİK: animasyona 1994 üniversite de okurken yazları çalışmak üzere başladım.2002 yılına kadar ara ara devam ettim ama mesleki anlamda seçimim evlendikten sonra oldu.( herkes hata yapar öyle değil mi? ) çok güldüm buna.tipik bir başak burcuyum. O kadar mantıklıyım ki aşık bile olamıyorum.(kahkahalar) animasyona ilk başladığmda bu işi bu ülkede en iyi yapan adamın yanında olduğumu yıllar sonra öğrendim.şu sıralar 60 yaşlarında "Nino MANZELA " ( kulakları çınlasın) camiadaki herkes tanır onu.bu bir şanstı tabiki...

Animasyon oldukca zor bir iş . Aslında yaşam biçimi demek daha doğru olur.çünkü özelin ve işin iç içe geçtiği bir durum.yani odanızdan çıktığınız andan tekrar dönünceye kadar,sürekli mesai halinde olduğunuz bir sistemdesin . bir o kadar da alıp götüren bir yaşam biçimi.

Zahrettin ÇELİK : Her işte olduğu gibi animasyonsun zor yanları nelerdir. ilk bu işe girdiğinizde unutmadığınız anı varmı?

Ayfer ÇELİK : " Zil Tiyatro" topluluğu antalya da uzun yıllardır gönüllü olarak eğitim veren harika insanların kurduğu bir topluluk. Ben bu aileye katılalı henüz iki yıl oldu.tamamen kendi çabalarıyla birşeyler üretmeye çalışan ve tiyatroyu yaşatmak için emek veren insanlar.Bu işin bir halkası olmak ayrı bir gurur benim için.

Animasyonu sanatsal anlamda değerlendirmek çok zor.bir takım insanlar geliyor kendi alanında profesyonel ya da amatör bir takım oluşturuyor ve birşeyler yapmaya çalışıyorlar.Bundan 10 yıl önceyle kıyaslanamaz bile.o zamanlar bir animatör tek başına bir ekip kadar donanımlıyken şimdilerde iki kelime ingilizce bilen animatörlük yapabiliyor.Ciddi ve saygı duyulan bir meslek olarak görülmeyişi bundan sanırım.

Zahrettin ÇELİK birde tiyatroda görev alıyorsunuz . bravo hangi ara bunları başarıyorsunuz bu tempoda yorulmuyormusunuz.

Ayfer ÇELİK Yorulmak ??? Asla.tiyatro benim dinlendiğim tek yer.nefes aldığım salt çıplaklığıyla kendim olabildiğim tek yer.tiyatro benim oksijen tüpüm (tebessüm)

Zahrettin ÇELİK : Animasyon ve tiyatro arasındaki farklar varmdır varsa bunlar nelerdir. ?

Ayfer ÇELİK: Animasyon ve tiyatro arasında hem çok fark var hem hiç fark yok.örneğin benim için fark tiyatroda kalıblar vardır sahne dışında tirat yoktur.Animasyon özgürdür sahneyi istediğin yere taşırsın.ve kim olmak istiyorsan o olursun.Ama bu da tabi ne kadar deli olduğuna bağlı.benim gibi zır deliler için doğru iş bence (kahkaha)

Zahrettin ÇELİK Sizce animasyon sektörü Tiyatro gibi eğitimi ve okulu olmalımıdır. özelikle kıyı bölgesindeki oteller animasyondan çok faydanlanıyor. gelişi güzel ekipler kurulması neye bağlıyorsunuz nitelikli insanlar bulmak zorlaştımı?

Ayfer ÇELİK: Animasyonda orta halli animatör diye bir tanım yok benim için ya en iyisi olursun ya da hiçbirşey olamadan gelip geçersin. en zoru egonla savaşmaktır.sahneye çıkarsın 600 kişi seni izler alkış kıyamet ben ne oldum dersin, ve bitersin. Ben bundan çok korktum hep şımarmaktan yani.ama sanırım yıllar içinde öğrendim.o yüzden sahnedeki ayfer i hiç almadım yanıma onu hep orada bıraktım.bırakıyorum:))

Zahrettin ÇELİK : Animasyon olgu olarak sanatsal deyime tabi değil. yani animasyon eski tarihi olmadığı için mi? yüzeysel bir yapıya sahip yada bizmi yanılıyoruz?

Ayfer ÇELİK: Animasyonu sanatsal anlamda değerlendirmek çok zor.bir takım insanlar geliyor kendi alanında profesyonel ya da amatör bir takım oluşturuyor ve birşeyler yapmaya çalışıyorlar.Bundan 10 yıl önceyle kıyaslanamaz bile.o zamanlar bir animatör tek başına bir ekip kadar donanımlıyken şimdilerde iki kelime ingilizce bilen animatörlük yapabiliyor.Ciddi ve saygı duyulan bir meslek olarak görülmeyişi bundan sanırım.

Zahrettin ÇELİK sahnede izlediğimiz kadarıyla canlı müzikten tutun dansa kadar bir çok meziyetlere sahipsiniz. bunun eğitimini aldınız mı ? yoksa kendiliğindenmi gelişti?

Ayfer ÇELİK: Hiç bir eğitim almadım.yani ben galiba biraz genetik şanslı olanlardanım.tabi ailemin etkilerini de gözardı edemem.benim ailemde herkes bir fıkrada başrol oynayabilecek kadar eğlenceliydi.

Zahrettin ÇELİK zor soru olacak ama bu benimde okuyucaların da hoşuna gidecektir. bir tercih yapmak isterseniz tiyatromu yoksa animasyon mu tercih ederdiniz?

Ayfer ÇELİK Animasyon ve tiyatro arasında bir tercih ? (biraz düşündükten sonra sonuç beli olacak ) Sanırım tiyatro'yu seçerdim.

Zahrettin ÇELİK: keyifli bir sohbetti okucularınıza neler demek istersiniz?

Ayfer ÇELİK: Öncelikle seni tanımış olmaktan büyük mutluluk duyduğumu bilmeni isterim.ne de olsa bu camiada senin gibilerine pek rastlanmıyor.

Benim kafamdaki dünya dışardan çok daha küçük.yani çok büyük hayaller kurmadım hiç( tipik başak işte) sevginin en güçlü ilaç olduğu konusunda ısrarlıyım.şımarmak en büyük korkum,yaptığım hiçbir şeyin mükemmel olduğunu düşünmedim.minicik bir noktayım kaç doğruyu birleştirebilirim bilmiyorum ama sevmeye devam ediyorum.herşeyi ve herkesi.

Estağfurullah, Haber Kıta ve İstanbul Gelişim Sanat adına ben teşekkür ederim bir başka sohbetlerde görüşmek üzere sanatın ışığıyla kalın