SON haftasına girdiğimiz mübarek ayın bizlere kazandırdığı özgürlükle boyun eğmenin kazandırdığı lezzeti, gönül hoşluğunu ve huzur hâlini başka bir şeyle kıyas etmek mümkün değildir.

Bağlı ve bağımlı olduğumuz nice dünyevi istek ve hazlardan sıyrılarak, aklımızı kullanarak eriştiğimiz hürriyet kulluğun en muhteşem noktalarından biridir.

Bunun kadri ve kıymeti bilinmeli.

Bu sırra eremediğimizde Kadir Gecesinin kıymetini nasıl bilebiliriz ki…

AHLÂK-I HASENE erleri özgür kişilerdir.

Hürdürler.

Ve bunu her şeyin üzerinde tutarlar.

Tahakküme gelmezler, boyunduruk altına alınamazlar.

Yönlendirilmeleri de bu sebeple zordur.

Duyup dinledikleri, okudukları her hususu özgürce değerlendirirler. Hatır ve gönül insanıdırlar ama başkalarının hatırından her zaman Hakkın hatrını âli tutarlar.

Bu sebeple onlara boyun eğdirmek zordur hatta imkânsızdır.

RUHLARINI köleleştirmezler.

Akıllarını çöpe atmadıkları gibi başkalarının emrine de vermezler.

Gönüllerini yanlışa kaptırmazlar.

Onlar tüm özgürlükleri ile Hakka boyun eğerler.

Sadece ona eğilirler.

Ve bunu tüm iradelerini en güçlü biçimde kullanarak yaparlar.

Tercih ederler bunu.

Kulluğu seçerler.

Bu sebeple de içtendirler.

Katışıksız samimidirler.

İhlası kuşanmışlardır.

EY HAKİKAT yolunun özgürlükle boyun eğerek kulluğun sırrına varan samimi yolcusu!

Güzel ahlak yolunun kutlu yolcuları arasında kalmak istiyorsan eğer yol ve yordam bellidir.

Evvela özgürlüğünü kazanmalısın.

Hür olmalısın.

Hakkın dışında bağlı olduğun tüm bağlarını koparıp atmalısın.

Şeytandan özgür olmalısın.

Nefsinden özgür olmalısın.

His ve heveslerinden özgür olmalısın.

Sevap tüccarlığından özgür olmalısın.

Hasetten, fesattan, fitneden özgür olmalısın.

KENDİNİ herkesten ve her şeyden üstün görmekten özgür olmalısın. Bununla birlikte başkalarının yönlendirmesiyle kurmalı saat gibi istenilen vakitte çalmaktan çıkıp özgür olmalısın.

Kurban psikolojisinden özgür olmalısın.

Kulağına üflenen yalanlardan özgür olmalısın.

Doğru denilerek öğretilen yanlışlardan özgür olmalısın.

Gaflet uykusuna bağımlı olmaktan özgür olmalısın.

Yanlışlarına tutuklu kalmaktan kurtulup özgür olmalısın.

Allah seni özgür kılmak için kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i göndermedi mi?

Bunun nasıl olacağını göstermek üzere gelmedi mi Fahr-i Kâinat Efendimiz?

GERÇEK kulluk özgürlerin hüneridir.

İbadet hür olanların marifetidir.

Yüksek erdem yolcuları özgürlüğün tadına vardıklarından hakiki kulluğun lezzetini tam olarak alırlar.

İşte bu sebeple kulluğu başka hiçbir pâye ile değişmezler.

İsimlerinin baş tarafına kulluk şuurunu baltalayan sıfatlar koymaya tenezzül etmeyip ellerinin tersiyle iterler.

Onlar “Abduhu” sırrına erenlerdir.

Allah’ın kulu olanlar başkalarına kulluk etme zilletine düşmezler.

Çünkü özgürdürler.

Ne mutlu özgürlükle boyun eğenlere…

Ne mutlu kullukla muştulu yarınlara kanat açanlara…

 Ve ne mutlu kulluğun kadrini, kıymetini idrak edenlere.

Ya Selam.