Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplanan yılın üçüncü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. MGK bildirisinde terörle mücadele vurgusu yapılarak PKK/KCK-PD/YPG'nin tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edileceği belirtildi.
MGK'nın ardından yayımlanan bildiride şunlara yer verildi:
PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğe yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
Komşumuz Irak'la eş güdüm ve iş birliğimizin, ülkelerimiz arasındaki anlaşma zemininin genişlemesiyle daha ileri aşamalara taşınacağı vurgulanarak güvenlik alanında kaydedilecek somut ilerlemelerin, bölgemizin kalkınmasına yönelik müşterek gayretlerimizi kuvvetlendireceği belirtilmiştir.
Irak ve Suriye'de gasp ettiği toprakları terör yuvası haline getiren PKK/KCK-PYD/YPG'nin ve ona sağlanan desteğin bölgemizdeki tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edileceği, millî güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğüne karşı herhangi bir oldubittiye fırsat verilmeyeceği vurgulanmıştır.
Uluslararası hukuktan kaynaklanan mesuliyetlerini yok sayarak Gazze'deki katliamlarını sürdüren İsrail'in insanlığa karşı işlediği suçlara son vermesi için dünyanın dört bir yanında yükselen sesleri bastırmaya yönelik uygulamaların; hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade özgürlüğünü savunduğunu iddia eden çevrelerin samimiyetsizliğini bir kez daha gözler önüne serdiği belirtilmiştir. Buna karşılık tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin Devleti'ni tanıyan ülkelerin sayısının ve katliamın sorumlularının adalete karşı hesap vermesine yönelik çabaların artmasının kritik önemde olduğu ifade edilmiştir.
Ukrayna'daki insani durumun her geçen gün kötüleşmesine sebep olan savaşa ilişkin son gelişmeler ele alınarak adil ve kalıcı bir barışın en kısa sürede tesisine yönelik imkânlar değerlendirilmiş; kıyıdaş ülkelerle birlikte, Karadeniz'de seyrüsefer emniyetinin tahkimine yönelik çalışmaların sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki müzakerelerde kaydedilen olumlu gelişmelerin barışı sağlayacak bir anlaşmayla sonuçlanması yönündeki temennimiz ve kalıcı barışın tesisini hedefleyen tüm iyi niyetli çabalara desteğimiz teyit edilmiştir.
Yapay zeka alanında kaydedilen ilerlemenin, insanlık tarihinde yeni bir aşamaya geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunduğuna; ancak, bu alandaki potansiyelin birtakım sınamaları ve siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getireceğine dikkat çekilmiştir. Türkiye'nin, yapay zeka çalışmalarının ilmî, askerî, iktisadî ve toplumsal sonuçlarına hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önemi ve önceliğine işaret edilmiştir.
