Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden yalnızca 14 gün sonra hayata geçirilen koronavirüs nedeniyle kısa çalışma uygulaması 30 Haziran 2021 tarihinde sona erecek. Bir yılı aşkın bir süre uygulanan kısa çalışmanın bitişi ve işyerine dönüş ile birlikte insan kaynakları birimlerinin yeni gündemleri oluşacak. Bugün bu konuları ele almaya ve kısa çalışma sonrası işyerlerinde yapılması gereken planlamaları değerlendirmeye çalışacağım.
İnsan kaynakları birimlerinin kısa çalışmadan dönen işçiler için ilk yapması gereken planlama, bu kişilerin işe adaptasyonunun sağlanması. Bu konuda atılacak ilk adım da iş sağlığı ve güvenliği eğitimi. Salgın ne yazık ki salgın öncesi dinamiklerden çok farklı şekilde yaşandığı için, pek çok kişinin salgın öncesi yaşam biçimine dönmesi kolay olmayacak. Çok uzun süre evden ve kısa çalışan bir kişi işyerindeki kurallara yeniden adapte olmak noktasında zorlanabilir.
Bu yüzden ilk önce iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin yenilenmesi gerekiyor. Diğer yandan bu husus isteğe bağlı bir durum da değil, bir zorunluluk. Çalışanların altı ay ve daha fazla süreyle işyerlerinden uzakta kalmaları halinde üretim süreçlerine yabancılaşması ve çalışma ortamından uzak kalmaları nedeniyle doğabilecek olumsuz durumların engellenmesi için bu eğitimlerin verilmesi gerekiyor. Bu eğitimin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi tarafından verilmesi ve kayıt altına alınması önemli.
Kısa çalışmanın 30 Haziran itibarıyla bitiyor olması, zorlayıcı nedenle kısa çalışmanın da sonlanması anlamına geliyor. Diğer yandan koronavirüs bir süre daha hayatımızda olacak. Dolayısıyla kısa çalışma sonrası işyerinde çalışma biçimlerinin de tekrar ele alınması, esnek ve uzaktan çalışmanın planlanması gerekiyor. İşyerlerine giriş ve çıkışlarda bir araya gelinecek kişi sayısının azaltılması, yemek ve mola sürelerinde vakit geçirilecek alanların bölünmesi gibi tedbirlerle bu süreçte işyerinde yeni bir salgın yaşanmasının önüne geçilmesi şart.
30 Haziran 2021 tarihinde yalnızca koronavirüs nedeniyle kısa çalışma değil, fesih yasağı da sona erecek. 17 Nisan 2020 tarihinden itibaren uygulanmakta olan fesih yasağının 30 Haziran'da sona erecek olması iş kayıplarının yaşanmasına neden olabilir. Fesih yasağı süresince 12 milyar 764 milyon 834 bin TL nakdi ücret desteği ödendi. Nakdi ücret desteği sayesinde salgın tedbirleri nedeniyle çalışamayan ya da çalışma süresi azalan işçilerin gelir kayıplarının önüne geçilmeye çalışıldı. 3 milyon 501 kişinin fesih yasağı süresince nakdi ücret desteği alması ve işlerine tutunması sağlandı. 30 Haziran sonrası işyerlerinde ertelenen fesihlerin gerçekleşmesi söz konusu olabilir. Bu durumda işsizlik maaşı alamayacak kişiler olmasının önüne geçilmesi amacıyla işsizlik sigortasından yararlanma şartlarının esnetilmesi söz konusu olabilir.
İşverenler işyerlerinde bir an önce salgın öncesi döneme dönebilmek için çalışanlarının aşı olmasını teşvik edici düzenlemeler planlayabilirler. Sırası gelen kişinin aynı gün randevu alması halinde ikramiye ödenmesi, aşı sonrası gün ücretli izin, ya da aşı olan kişilerin mesai saatleri içerisinde aile hekimlikleri ya da hastanelere gidiş gelişinin sağlanması gibi uygulamalarla işçilerinin aşı olmasını teşvik edecek işverenler işçilerin bir an önce aşı olmalarını sağlayıp aşı kararsızlığının oluşmasını engelleyebilirler.
Koronavirüs salgını süresince pek çok çalışan evden çalışmayı deneyimledi. Salgının kontrol altında tutulmasına yönelik olarak alınan tedbirler nedeniyle daha önce hiç işyeri dışından çalışma deneyimi olmayan pek çok kişi evden çalışmaya başladı. Bu süreçte uzaktan çalışmaya geçiş ve uzaktan çalışan işçilerin hakları meselesi işçi ve işveren arasında çok da konuşulmadı. Ancak kısa çalışmanın bitiyor olması, koronavirüsün de zorlayıcı neden olmaktan çıkması anlamına geleceği için uzaktan çalışan işçilerin artık bu konuda onaylarının alınması gerekecek. Dolayısıyla işveren işçinin onayı olmadan, uzaktan çalışmayı zorlayamayacak. Ayrıca uzaktan çalışan işçilerin hali hazırdaki sözleşmelerinin revize edilmesi ya da ek bir protokol ile uzaktan çalışılan günlere ilişkin maddi ve sosyal hakların düzenlenmesi gerekecek.
2020 yılının Mart ayı sonunda hayata geçirilen kısa çalışma ödeneği sayesinde pek çok işçinin istihdamda kalması sağlandı. Nisan 2020 ila Mayıs 2021 dönemi arasında 22 milyon 664 bin 919 kısa çalışma ödeneği ödendi. Toplamda 35 milyar 13 bin 932 TL tutarında kısa çalışma ödeneğinin ödendiği süreçte istihdamın ve bir ölçüde gelirlerin korunması sağlanmış oldu.
Bu rakamlar kısa çalışmanın salgında üstlendiği rolü açıkça ortaya koyuyor. Diğer yandan kısa çalışmanın üç altı aylık öngörülen süresinin uzaması ve bir yılı aşkın bir süre uygulanması nedeniyle ortaya çıkan bazı sorunlar oldu. Emekliliğin ötelenmesi, emzirme ödeneği ve rapor parasına erişememe şeklinde gerçekleşen sorunların çözümü için kısa çalışma sonrası bazı adımların atılması gündeme gelecektir.