KADİR GECESİ bugün. Kutlu olsun hepimize. Ancak imanımıza zulüm bulaştırmamayı başaramadığımız sürece ne bu ay inen yüce kitabımızın ne de bugün idrak edeceğimiz Kadir Gecesinin kıymetini bilmemiz mümkündür.

Şirkten kaçınmak, imanımıza zulüm bulaştırmamak, tevhit üzere yaşayıp yine tevhit ehli olarak emaneti sahibimiz olan Rabbimize teslim etmek en mühim görevimizdir.

Bunu temin edemezsek yaptığımız her şey boştur.

Kendimizi avutmaktır.

Haydi bu güzel ve kutlu gecede canımızı acıtsa da bu mevzuyu masaya yatıralım ve hayırlı bir sonuca ulaşalım inşallah.

AHLÂK-I HASENE erleri imana zulüm bulaştırmamak konusunda çok hassas davranırlar.

Bu hususta çok ciddidirler.

Kılı kırk yararak hareket ederler zira onlar için en evvel korunması gereken imandır.

İtikattır.

İman sakatlanırsa yapılan tüm ibadetlerin sadece hareket ve yorgunluktan ibaret kaldığının bilincine ulaşmışlardır. Bu sebeple ısısı olmayan ateş durumuna düşmek istemezler. Kendilerini sakınırlar.

İmanlarının üzerine titrerler. Kalpleri her daim bu hususta kıpır kıpırdır.

Ömürlerinin sonuna kadar büyük bir şevkle “İman nöbeti” tutarlar.

Bu onlar için kutlu bir ribattır.

PEKİ, zulüm nedir?

Zulüm, bir şeyi ait olmadığı yere koymaktır. Adaletten sapmadır.

Yerindelik dikkatinin kaybolması, hedefin şaşırılmasıdır.

Şu halde güzel ahlak yolcusunun birinci temel özelliği her şeyi yerli yerinde tutmaktır.

Önceliklerin karıştırılmamasıdır.

Erdem yolunun temsilcileri yüce kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okuyup idrak etme meselesinde sürekli yol aldıklarından bu konuda En’am Sûresinin 82 ci âyetini Lokman Sûresinin 13 cü âyeti ile birlikte mütalaa ederek imana zulüm bulaştırmanın ne olduğunu öğrenirler.

İMANA zulüm bulaştırmak demek şirke girmek demektir.

Yönünü başka tarafa çevirmektir.

Peygamberlerin bile uyarıldığı bu hususu kendisi için varsaymamaktır.

Ciddiye almamaktır.

Sıradan bir mesele gibi küçültmek ya da gündemine hiç almamaktır.

Ki, ziyanların en dehşetlisi, zulümlerin en şedit olanıdır.

EY HAKİKAT yolunun imanını zulüm olan şirke bulaştırmadan muhafaza etmek isteyen dikkatli yolcusu!

Bu mesele mühimin de mühimidir. Önemli olanların en önemlisidir. Başat meselen budur.

Önce imanını korumalısın. Şirkin zerresini bile ona bulaştıramazsın.

Bu azapların en çetinine kendini atman demektir.

Kalbini yalancı aydınlıklar uğruna karartman anlamına gelir.

Şirki ancak ateşin temizleyeceğini unutmaman gerekir.

Sana belletilen yanlış öğretilerin pençesinden kalbini kurtarmadıkça bu tehlikeden âri olamazsın.

Rabbi Rahiminden sürekli imanını yenilemesi ve şirkin sert rüzgârlarından koruması için samimi niyazlarını şu mübarek günlerde daha da fazla yükseltmelisin.

Günah işleme ve bunda ısrar etme eblehliğinden de artık kurtulmalısın.

Korkudan emin olman buna bağlı. Güven içinde kalman bununla ilintili.

Huzur ve mutluluğun saadetli yorganını üstüne çekmen başka türlü mümkün olamayacak.

Eğer sen de güzel ahlak yolunun kalbi aydınlık bir ferdi olmak istiyorsan sistem bellidir.

Yöntem açıklanmıştır. Yol gösterilmiş, istikâmet tayin edilmiştir.

Yukarıda zikredilen âyetleri bu bağlamda olan diğer âyetlerle tekrar tekrar usanç getirmeden okuyarak anlayışını arttırmalı, idrakini yükseltmelisin.

Başkalarının ne söylediği değil Hakkın buyruğudur önemli olan.

O halde imanına, zulüm olan şirki bulaştırmamak için bakışını üç yüz altmış derece bir açıyla sürekli aktif tutmalısın. İmanını şeytana yem etmemelisin.

İşte o zaman kadir kıymet bilenlerden yani Kur’an’ın, onu bize ulaştıran sevgili peygamberimizin ve imanın kıymetini bilenlerden olursun.

Ve dahi kendini kıymetlendirmiş olursun.

Madem öyle, kadrin mübarek olsun.

Ya Selam.