2017 yılında A9 kanalının yayınlarının popüler hale gelmesi üzerine Sezer, örgütün finansal ve cinsel sömürü düzeni hakkında bir ihbar aldı. Önceki yıllarda başlatılan ancak FETÖ soruşturmaları nedeniyle yavaşlayan dosyaları yeniden ele alan Sezer, hızlıca teyit edebildikleri bilgileri inceleyerek Başsavcı Hasan Yılmaz’ın desteğiyle soruşturmayı başlattı.

Türk Aile Yapısına Yönelik Tehdit
Adnan Oktar örgütünün Türk aile yapısına ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Sezer, örgütün aile kavramına inanmaması ve gösterişe dayalı yaşam tarzı sunması nedeniyle olumsuz etkiler yarattığını ifade etti. Çok eşlilik, küçük yaşta kızların cinsel sömürüsü ve gizli kasetler ile şantajların örgütün yöntemleri arasında yer aldığını belirtti.

Örgütün İsrail Bağlantıları
Örgütün İsrail ile yakın ilişkileri olduğunu vurgulayan Sezer, Adnan Oktar’ın İsrail'den Tapınak Şövalyeleri olarak adlandırılan insanları ağırladığını ve İsrail’in önemli isimleriyle samimi ilişkileri olduğunu söyledi. Sezer, örgütün ideolojik olarak da İsrail ile aynı doğrultuda olduğunu belirterek, Adnan Oktar'ın İsrail'deki bazı figürlerle olan yakın ilişkilerine dikkat çekti.

Tehlikeli Bir Ağ
Sezer, Leyla İsmailova vakası gibi örneklerle örgütün ne kadar tehlikeli ve geniş bir ağa sahip olduğunu gösterdi. Örgütün Türkiye’deki resmi görüşmeleri Adnan Oktar’a aktardığını belirten Sezer, örgütün casusluk faaliyetlerinde bulunduğunu söyledi.

FETÖ ile Benzerlikler
Adnan Oktar örgütü ile FETÖ’nün benzer yanları olduğunu belirten Sezer, her iki örgütün de 1980'li yıllarda anti darbe söylemiyle ortaya çıktığını ve ılımlı İslam ile dinler arası diyalog söylemlerine sahip olduklarını ifade etti. Her iki örgütün de gizli ses kayıtları, şantajlar ve finansal oyunlar gibi yöntemler kullandığını belirtti.

Operasyonun Gizliliği ve Başarı
Sezer, operasyonun gizliliğinin önemine vurgu yaparak, örgütün bu tür hazırlıklardan haberdar olması halinde daha güçlü hale geleceğini söyledi. Operasyonun mali şube tarafından yapılmasının örgüt için beklenmedik olduğunu ve bu sayede başarıya ulaştıklarını belirtti.

Kadınlar ve Kız Çocukları
Sezer, örgütün en büyük mağdurlarının kadınlar ve kız çocukları olduğunu belirterek, devletin bu insanlara yönelik adımlar atması gerektiğini vurguladı. Sosyolojik yaraların devam ettiğini ve dini duyguların istismar edilmemesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: istiklal.com.tr